Uzun zamandan beri çözüm bekleyen Milli Eğitim Bakanlığının teftiş yapılanmasına dair meseleler çözüldü. Bu çözüm uzun zamandan beridir bekleniyordu. Yeni düzenleme beklenilen şekliyle çıktık. Türk Milli Eğitimine hayırlı olsun. Peki bu süreçte(son on yıldır) ne olmuştu ve bu düzenlemeyle daha önce netlik kazanmayan sorulara cevap verilebildi mi?

       Bakan Ömer Dinçer beyle başlayan Milli Eğitim Bakanlığındaki değişim çalışmalarında, yapılan her değişim bir sonraki aşamanın problemi olarak kaşımıza çıkmıştı. Önce unvanlar (denetmen/denetçi) olarak değişti, sonra iki başlılık birleştirildi ve “Eğitim Müfettişi” olarak değiştirildi. Tüm teftiş yapısı tek organda birleştirilip yıllardır süren iki başlılık sona erecek derken isimlendirme “Maarif Müfettişliği” olarak değiştirilip, yapılan ve her aşaması tartışmalı olan bir mülakatla Bakanlık bünyesine Bakanlık Maarif Müfettişi olarak 450 kişinin alımı yapıldı, geri kalanlar, 70 barajını geçmesine rağmen kadro yetersizliği gerekçe gösterilerek illerde “Şahsa Bağlı Maarif Müfettişi” olarak İl bünyesinde tutuldu ve bu süreçte(6 yıldır) bakanlığın kurumları genel anlamda sürekli/sistematik bir denetime tabi tutulmamıştı. Daha sonra 09.10.2017 tarihinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kararı ile Bakanlık Maarif Müfettişi alım kılavuzunun yürütmesinin durdurulduğu, Danıştay 2.Dairesinin esastan verdiği, kılavuzun hukuka uygun olduğu yönündeki kararının temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 13.12.2018 tarihli Kararı ile kılavuzun hukuka aykırı olduğuna hükmederek kararı bozduğu, bozma üzerine, Danıştay 2. Dairesi 2019/958 E. kararı ile kılavuzun iptal edildiği, davalı idarenin temyiz etmesi üzerine de; 2020/1870 Esas nolu kararı ile onama kararı ile tamamen iptal edilmişti. 

       6 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 78 Nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle illerde yeniden eğitim müfettişi ve müfettiş yardımcısının istihdamı ile ilgili ilk çalışma başlatılmıştı. Devam eden süreçte 25 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazetede 750 eğitim müfettiş yardımcısı istihdamına dair düzenleme gündeme geldi. Buna göre, 6. Dereceden 650, 9. Dereceden 100 Eğitim Müfettişi yardımcısı alımının yapılacağı duyurulmuş ve kararnameye uygun bir düzenleme beklentisi içerisine girilmişti. Nihayet beklenilen düzenlemenin ana omurgası bugünkü kararname ile belirlenmiş oldu. Bu sayede uzun zamandır çalışma barışını bozan belirsizlikler giderilerek yeni bir yola girilmiş oldu. Bu sayede eğitim sorunlarımızın çözümü için önemli bir merhale aşılmış oldu. Emeği geçenlere teşekkür ederiz.

       Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığının 87 nolu kararnamesiyle yapı/kadrolama şu şekilde oluşturuldu.

       MADDE 1- 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 320 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bendinde yer alan "Bakanlık Maarif Müfettişleri" ibaresi "müfettişler" şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, sonraki fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, mevcut ikinci fıkrasında yer alan "Bakanlık Maarif Müfettişleri ve Bakanlık Maarif Müfettiş Yardımcılarından" ibaresi "başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcılarından" şeklinde ve mevcut üçüncü fıkrasında yer alan "Bakanlık Maarif Müfettişlerinin ve Bakanlık Maarif Müfettiş Yardımcılarının" ibaresi "başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcılarının" şeklinde değiştirilmiştir.

       "(2) Başkanlıkta 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 24 üncü maddesi uyarınca müfettiş ve müfettiş yardımcısı istihdam edilebilir."

       MADDE 2- 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Onbirinci Bölümüne aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

       "Personele dair geçiş hükümleri

       GEÇİCİ MADDE 1- (1) 2 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin eki (I) sayılı Cetvelin Milli Eğitim Bakanlığı bölümünde yer alan "Bakanlık Maarif Başmüfettişi" unvanlı kadrolar "Başmüfettiş" şeklinde, "Bakanlık Maarif Müfettişi" unvanlı kadrolar "Müfettiş" şeklinde ve "Bakanlık Maarif Müfettiş Yardımcısı" unvanlı kadrolar "Müfettiş Yardımcısı" şeklinde değiştirilmiştir.

       (2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Milli Eğitim Bakanlığında Bakanlık Maarif Başmüfettişi ve Bakanlık Maarif Müfettişi kadrolarında bulunanlar, kadro dereceleriyle durumlarına uygun Başmüfettiş ve Müfettiş kadrolarına başkaca bir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılır. Bunların Bakanlık Maarif Başmüfettişi ve Bakanlık Maarif Müfettişi kadrolarında geçirdikleri süreler, Başmüfettiş ve Müfettiş kadrolarında geçmiş sayılır.

       (3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatında Maarif Müfettişi ve Maarif Müfettiş Yardımcısı kadrolarında bulunanlar, kadro dereceleriyle durumlarına uygun Eğitim Müfettişi ve Eğitim Müfettiş Yardımcısı kadrolarına başkaca bir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılır.

       Daha önce sorduğumuz sorular sanırım cevabını buldu…Lakin bu cevapların sistem ve istihdam edilen müfettişler açından ne denli çözüm olduğu her daim tartışmaya açık kalacaktır. Zira, bu düzenlemeyle;

       1-Danıştay İdari Dava Daireleri Kararı ile Bakanlık Maarif Müfettişi alım kılavuzunun yürütmesinin durdurulduğu, Danıştay 2.Dairesinin esastan verdiği, kılavuzun hukuka uygun olduğu yönündeki kararının temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 13.12.2018 tarihli Kararı ile kılavuzun hukuka aykırı olduğuna hükmederek kararı bozduğu, bozma üzerine, Danıştay 2. Dairesi 2019/958 E. kararı ile kılavuzun iptal edildiği, davalı idarenin temyiz etmesi üzerine de; 2020/1870 Esas nolu kararı ile onama kararı ile tamamen iptal edilmesi sonucu oluşan hukuki problem ve mağduriyetlere bir çözüm getirmiş oldu mu?

       2-illerde bulunan Eğitim Müfettişi kadrolarında çalışan müfettişlerin “mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük haklan” ile bakanlıkta istihdam edilen müfettişler arasındaki farklar çözüme kavuşmuş oldu mu, eğer çözüme kavuşmadı ise, bu ne anlam taşır?

       3- Yeni düzenlemeye içerik olarak bakıldığında on yıl önceki hale geri dönülmüş olduğu rahatlıkla görülecektir. İnsanın aklına doğal olarak şu soru geliyor.  Peki o zaman on yıldır onca yaşanan gelgitler, sürekli değişimler, geri dönüşler ne adına yapıldı,  Madem ilk noktaya geri dönülecekti neden bu noktadan sapıldı? Gibi sorular her daim sorulmaya devam edecek? Sağlıcakla kalınız….

Zafer Özer