Sözcü'nün haberine göre, fiyatların sürekli arttığını, maliyetleri karşılamakta güçlük çektiklerini belirterek, “Nakliye ve ambalaj maliyetlerinin artmasıyla birlikte, üretici de artık ne yapacağını şaşırdı” dedi ve şunları söyledi: SATMAMAK DAHA İYİ – Şu anda üretici eğer ihtiyacı yoksa zeytinyağı satmıyor. Fabrikalara ve satıcılara vermiyor. Önümüzdeki dönemde zeytinyağı üreticiden daha pahalıya alınacak. Üretim maliyetinde yüzde 100 artış var. Döviz kuru üretim aşamasını etkiledi. Mazot fiyatları çok arttı. Mazot fiyatı önemli çünkü zeytin toplarken genellikle traktör ve benzeri mazotla çalışan makineler kullanılıyor. Zeytin ve zeytinyağı üreticisi Ersan Atar – Ambalajda da cam ve teneke fiyatlarını çok arttı. Geçen yıl 5 litrelik bir teneke piyasada 10 liraydı. Bu sene 20 liradan aşağı yok. Bir yıl önce bir litre zeytinyağını Muğla’dan Ankara’ya nakletmek 2 liraydı ama bugün 5 lira oldu. Bugünkü şartlarda 70 liradan aşağı zeytinyağı olmaz. 30-40 lira ise o zeytinyağı değildir. KALİTELİ ZEYTİNYAĞI NASIL OLUR – Bir litre zeytinyağı en az beş altı kilo zeytinden üretiliyor. Tüketicinin de bilinçli olması gerekiyor. Zeytinyağının hakikisi kokusundan ve tadından anlaşılır. Hakikisi uzun koklayınca parfüm gibidir. Çam, kekik, yeşil çimen kokusu gelir. Plastik, toprak ya da metalimsi bir koku varsa uzak durun, o ürün kusurludur. – Zeytinyağından bir kaşık alıp ağzımızda dolaştırdığımızda, damağın üst kısmında ve genzimize doğru bir yakıcılık hissetmeniz gerekir. Bu fenol değeri yüksek olan bir yağdır. Türkiye’de kişi başına 1.2 litre zeytinyağı tüketimi var ve maalesef oran çok düşük. İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde ise 9-14 litreye kadar ulaşıyor.