Tam açılımıyla "İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı" olan İLKSAN ilkokul öğretmenleri arasında yardımlaşmayı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bu çerçevede ilkokul öğretmenlerinden kesinti yapılmaktadır.

İLKSAN’ın amacı nedir? Kimler İLKSAN üyesidir? İLKSAN hangi yardımlarda bulunur? İLKSAN’ı kimler, nasıl yönetir? İLKSAN hangi kaynaklara sahiptir? Sendikaların İLKSAN sevdasının perde arkasında neler var? İLKSAN kaldırılmalı mı yoksa güçlendirilmeli mi? gibi sorular sandık ile ilgili bilgisi olmayanlarda merak uyandırıyor.

İLKSAN hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve yukarıda ki bazı teknik detaylı sorulara cevap bulmak isteyenler 4357 Sayılı kanuna bakabilirler.

Aynı şekilde İLKSAN’ın resmi web sayfasından da güncel bilgilere ve kurumun işleyişi ve faaliyetleri hakkında gerekli bilgilere ulaşılabilmektedir.

İLKSAN yönetimi üzerindeki tartışmalar;

1943 yılında 4357 Sayılı kanunda belirtilen amaç için kurulan bu sandık üzerinde bugüne kadar çok tartışmalar yapıldı. Özellikle eğitim sendikalar bu sandığın yönetimi hususunda zaman zaman sertlik düzeyinde tartışmalara girdiler.

Geçmiş yıllarda KESK’e bağlı Eğitim-Sen ile KAMU-SEN’e bağlı Türk-Eğitim-Sen arasında yönetiminde söz sahibi olmak için büyük mücadeleler verilirken bugün ise aynı mücadele Türk-Eğitim-Sen ile MEMUR-SEN’e bağlı Eğitim-Bir-Sen arasında devam ediyor. Ancak bu mücadeleden sendika üye sayısı Eğitim-Bir-Sen’in neredeyse yarısı kadar olan Türk-Eğitim-Sen her seferinde nasıl oluyorsa galip çıkıyor.

Eğitim-Bir-Sen genel merkez yönetimine girdikten sonra Sayın Ali YALÇIN’ın İLKSAN yönetimine yönelik kurumsal olarak çabaları olmuştu. Üye sayısının ezici çokluğuna rağmen ki şu an itibariyle neredeyse eğitim hizmet iş kolunda iki katı olmasına rağmen yine de sonuç alınamamıştı. Hal böyle iken üyelere hak edişleri ödenerek sandığın lağvedilmesi gündeme getirilmişti. Nihayetinde birkaç kanuni düzenleme yapılarak sandık ile ilgili tartışmalar şu an için bitmiş gibi görünse de bu pilavın daha çok su çekeceği aşikar.

İLKSAN’da yönetim neye göre şekilleniyor?

4357 Sayılı Kanunun 8. Maddesinde yapılan son değişikliğe göre yönetim kurulu; temsilciler kurulu üyelerinden aday olan veya aday gösterilenler arasından 3 asıl, 3 yedek üye ile Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında fiilen çalışan personelden Bakanın göstereceği 3 aday arasından bir asıl, bir yedek üye, maliye, hukuk, işletme, bankacılık alanlarında ihtisas sahibi, tecrübeli ve yüksek öğrenimli olanlardan, Bakanın göstereceği 6 aday arasından 3 asıl, 3 yedek üye olmak üzere, Temsilciler Kurulunca gizli oyla seçilen toplam 7 asıl ve 7 yedek üyeden oluşur. Yani yönetim kurulunun 3 üyesi sınıf öğretmenlerinin oyları ile seçilen temsilciler arasından, diğer 4 üye ise Bakanın göstereceği adaylar arasından seçilmektedir.

Bu kanunun 10. Maddesi de denetleme kurulu ile ilgili düzenlemeyi içeriyor.

Çeyrek asırdan uzun bir zamandır sandığın yönetiminde Türk-Eğitim-Sen söz sahibi. Tabii ki bakanlık bürokratları da 4357 Sayılı kanun gereği yönetim kurulu ve denetleme kurulu üyesi. Bu husus 4357 sayılı kanunda açık bir şekilde belirtilmiştir.

İLKSAN hangi kaynaklara sahiptir?

Doksanlı yıllarda DEMİREL’in başbakanlığı döneminde İLKSAN kaynaklarının usulsüz bir şekilde kullanılmasıyla İLKSAN’ın sahip olduğu kaynak ve imkânlardan bu tartışma sonrasında kamuoyu haberdar olmuştu. Bu dönemde yaşanan tartışmalar ile ilgili sağlıklı bilgiler almak isteyenler 1991-1993 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı, 2007-2009 yıllarında TBMM Başkanlığı yapmış olan Köksal TOPTAN’ın biyografik hayat hikâyesini anlatan ve Gazeteci-Yazar Sefa SALANTUR tarafından kaleme alınan “Sakin Güç Köksal TOPTAN” adlı kitaptan ulaşabilirler.

İLKSAN Ankara Konukevi, İLKSAN İstanbul/Taksim Konukevi, İLKSAN İstanbul/Kartal Konukevi, İLKSAN İzmir Konukevi, İLKSAN Didim Konukevi, Antalya Ananas Otel, Antalya DEHA Otel İLKSAN’ın sahip olduğu ve işletmesi yaptığı kurumlar. Ankara Sincan’da 10 yıllığına kiraya verilen Yenikent Ticaret Merkezi de yine İLKSAN’a ait. Bunlar sadece bildiğimiz mal varlıkları.

İLKSAN’ın gelir giderleri ile ilgili resmi bilgilere ulaşmak isteyen üyeler kendi şifreleri ile MEBBİS modülü üzerinden yıllık faaliyet raporlarına da ulaşabilirler.

Bu sandık ile ilgili en can alıcı soru İLKSAN kaldırılmalı mı yoksa güçlendirilmeli mi? sorusudur.

Makalenin bir bölümünde İLKSAN’ın iyi yönetilemediğini iddia eden sendikaların sandık üyelerine hak edişlerinin ödenerek İLKSAN’ın lağvedilmesini istediklerini ifade etmiştik.

Temel sorun şu ki; amaç “İLKSAN yönetiminde yoksam o zaman kimseye de yar etmem” mi olmalıdır yoksa “İLKSAN yönetimine gelince üyeler için daha iyi imkânlar sunacağız ve üyeler için iyileştirmeler yapacağız” düşüncesi mi olmalıdır?

Elbette ki ikincisi.

Ancak bugüne kadar ne yöneticilerden ne de yönetime talip olanlardan İLKSAN üyelerine yönelik hak edişlere dair iyileştirici herhangi bir plan, proje olmadı.

İLKSAN, 205 sayılı kanuna göre kurulan Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) ile kıyaslandığı zaman bugüne kadar üyelerini oyalamaktan başka bir iş yapmamış gibi bir sonuç ortaya çıkıyor.

Diyebilirsiniz ki ama OYAK üyelerinden yapılan kesinti İLKSAN üyelerinin bilmem kaç katı.

Öyle de, bugüne kadar İLKSAN’ı yönetenler ya da İLKSAN yönetimine talip olanlar böyle bir düşünce, plan, program ortaya koymadılar ki.

İLKSAN üyesi bir eğitim çalışanı emekli olduğunda şu anki hak edişinin birkaç katı kadar bir kazanımı niye istemesin ki.

Ya üyelik aidatı miktarı Bireysel Emeklilik Sisteminde (BES) olduğu gibi üyenin iradesine bırakılsın (BES’de üye kesinti miktarını istediği zaman artırma hakkına sahip) ya da kanuni bir düzenleme ile aidat miktarını yükselten bir sisteme geçilsin.

Medya üzerinden İLKSAN’ın lağvedilmesini dile getirmek yerine yukarıda sözü edildiği gibi üyelerin daha yüksek tazminat alabilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Hatta tüm eğitim çalışanlarının bu sandığa üye olmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması emeklilik döneminde üyeler için pozitif bir gelişme olacaktır. En önemlisi de 4357 Sayılı Kanunun bütünsel manada yeniden yapılandırılarak günümüz Türkçesine uyarlanmasının sağlanması da ayrıca önemlidir.

Eğitim çalışanları için en can alıcı soru şu olsa gerek:

-Eğitim çalışanı için sendika üyeliği mi daha değerli?

-Yoksa yasal düzenlemeler yapıldığı takdirde üyelerine her şekilde kazandıran İLKSAN üyeliği mi?

İLKSAN üyelerinin sendikacılardan ve iktidardan beklentisi bu yöndedir.

Sandık yönetimi ile ilgili tartışmaların bir kenara bırakılması ve üyeler için aidatların yükseltilerek OYAK gibi bir statüye kavuşturulmasına yönelik çabalar gösterilmelidir.

Meseleye bir de bu açıdan bakalım.

Faruk YILDIZ

Eğitimci-Yazar