Gelişen öğrenme ve eğitim sürecinde okul anlayışımızda çok fazla değişim gerçekleşmemiştir. Okulun değişen yapılara cevap verebilmesi, yeniden yapılandırılması, yüklediğimiz anlamı, örgütlenmesi, düzeni, bireysel farklılıkları nasıl ortaya koyacağı, iç ve dış çevrenin tehditleri ile nasıl rekabet edeceği, okulun çevresine kalıcı değer katması, aktif ve alternatif öğrenme mekânları olarak okulun rolünün ne olacağı konularına değinme zamanının geldiğine inanıyorum.

Ulusal Eğitim Programında okul merkezli bir yapıya geçilmesi tasarlanmıştı. Öğretmen merkezliden öğrenci merkezli yapıya geçen okullar, Bulut teknolojisi, bilgisayar, internet, sanal sınıfların, ortaya çıktığı bu dönemde değişim dinamiklerini ortaya koymalıdır. Öğrencilerimizin, yaşam becerileri, kendini yöneten, kendine güvenen, bilgisini kullanan, etik ve çok yönlü düşünen, inovasyon ruhunu taşıyan, güçlü liderlik, takım bilinci, katılımcı yönetim, bürokrasisi önceliği olmayan, hesap verebilir, işbirliği ve öz değerlendirme yapabilen, kültürünü ve değerlerini gelecek nesillere aktaran, insan yetiştirme düzeninin yeniden planlandığı özerk bir okul düşünmeliyiz.

Okul bilginin üretildiği ve yeniden yapılandırıldığı yer olmalıdır. Geleceğe bireyleri hazırlamalı, gelecekte bireylerin nelere sahip olması gerektiğini iyi kurgulamalı, geleceğe yönelik yeni bir bakış açısı ortaya koymalıdır. Bilgi kaynağımız internet olmuştur. Öğretmen ve öğrenme süreci değişiyor, harmanlanmış öğrenme ortamında, öğrenci merkezli, proje tabanlı, probleme dayalı, araştırmacı, esnek bir model ile atölyeler kurulma baskısı artmıştır. Okul sadece kendi alanı ile sınırlı kalmamalı ve hinterlandını geniş tutmalıdır. Her yer öğrenme ortamı olarak planlanmalı ve kullanılmalıdır. Okullar ortak çalışmaların yapıldığı birlikteliklerin sağlandığı yerler olarak tasarlanmalıdır, bunların alt yapıları, araştırma merkezleri, spor merkezleri, parklar, laboratuvarlar okullara dahil edilmelidir.

Günümüzde eğitim ortamları değişiklik göstermektedir. Uzaktan eğitim yapan okulların sayısının artmakta ve öğrenciler her türlü etkinliğe evinden iştirak etmektedir. Bilgisayar ile dersi takip etmek ve bilgisayardan ölçme değerlendirme yapmak videolar sunmak normal bir hal almaktadır. Okulların örgütsel yapısı değişmektedir. Robotlarla eğitim, Biyoteknolojik eğitim gibi yeni modeller ortaya çıkmaktadır. Tüm bilimlerde değişimler gözlemlenmekte, üretim ve tüketim biçimleri değişmektedir. Öğretmen etkinlik tasarımcısı konumuna gelmiştir. Ortak hareket etmek zorundadır.

Geleceğin ve bugünün okulunu düşünmek, okul örgütünü oluşturmak önemlidir, okulu merkeze alıp, yönetimin oluşturmak, okulun geleceğine ilişkin hedefler ve stratejiler belirlemek, yapıyı değiştirmeye yönelik etkinlikler planlamak ve olumlu okul iklimi yaratmaktan amaç, öğrencilerin öğrenmelerinin kolaylaştırılması ve geliştirilmesine yönelik olmalıdır. Öğrenciyi etkilemeyen hiçbir değişikliğin anlamı ve önemi yoktur.

Okul standartları çalışmalarında, güvenli okul ortamı, okul politikaları, aile işbirliği ve fiziki yapı üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Yüksek lisans öğrencisi iken, kurum kültürü dersinde “Öğretmenler odası neden var”, “Okul duvarları gerekli mi?” diye sorguladığımızda, binaların fiziki yapılarından çok onların işlevlerinin ve içeride neler olup bittiğini sorgulamamız gerektiğine inanmıştım. Okulların özgürlük alanları olarak müştemilatı ile birlikte planlamalıyız. Gelişebilmek, liderlik edebilmek için daha yaratıcı (inovasyoncu) ve yenilikçi olmalıyız. Öğrenen organizasyon olarak okulları tanzim etmek, nitelikli bir eğitimi yaratmak, günceli yakalayan, yaratıcı ve düşünebilen çocuklar yetiştirmek için okullarımızı her yönden planlamalıyız. Okullarımıza fotoğrafın bir karesi olarak değil, bir bütünü olarak bakabilmeliyiz. Bu sayede Okullarımızı öğrenme merkezleri yapabiliriz.