Millî Eğitim Bakanlığı, 2019-2023 yıllarını kapsayan ve uygulanmakta olan stratejik plan, yedi amaç bu amaçlar altında da beş yıllık hedefler ile bu hedefleri gerçekleştirecek strateji ve eylemlerden oluşmaktadır.

Bu eylemler ve stratejilerden en önemlisinin “Eğitime erişimi kolaylaştıran, her vatandaşın eğitim fırsat ve imkânlarından eşit derecede yararlanabilmesini teminat altına alan politika ve stratejiler geliştirmek, uygulamak, uygulanmasını izlemek ve koordine etmek” olduğunu salgın döneminde rahatlıkla söyleyebiliriz.

Stratejik Planın amaç ve hedeflerine ilişkin olarak:

Hedef 1.4: Öğrenme süreçlerini destekleyen dijital içerik ve beceri destekli dönüşüm ile ülkemizin her yerinde yaşayan öğrenci ve öğretmenlerimizin eşit öğrenme ve öğretme fırsatlarını yakalamaları ve öğrenmenin sınıf duvarlarını aşması sağlanacaktır.

Amaç 4: Öğrencileri ilgi, yetenek ve kapasiteleri doğrultusunda hayata ve üst öğretime hazırlayan bir ortaöğretim sistemi ile toplumsal sorunlara çözüm getiren, ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasına katkı sunan öğrenciler yetiştirilecektir.

Stratejik planın salgın süreci ile bağlantılı olduğunu düşündüğümüz bazı tespitler şunlardır:

1-Uzaktan eğitim verilebilecek eğitim alanlarına ilişkin meslek standartlarının belirlenmemiş olması,

2-Hayat boyu öğrenme kapsamında yeterli düzeyde uzaktan eğitim veya e-sertifika çalışması bulunmaması,

3-Okul ve eğitim ortamının öğrencilerin kişisel, sosyal, sportif ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz olması,

4-Öğrencilerin ders dışında öğrenme etkinliklerini destekleyecek yenilikçi ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirecek fırsatların yetersiz olması,

5-Veriye dayalı yönetim için etkin veri üretimi mekanizmaları oluşturulamamış olması,

6-Öğrencilerin ve araştırmacıların kullanacağı dijital içerik arşivinin bulunmaması,

7-Dijital ortamlarda eğitime ilişkin içeriklerin belirli bir yapıya kavuşturulamaması,

8-Güvenli internet, siber zorbalık ve veri güvenliği kavramlarına ilişkin toplumsal farkındalık düzeyinin düşük olması,

9-Dijital beceriler konusunda öğretmenler arasında farkın yüksek olması.

Toplumda akademik başarıya yüksek değer atfedilmesi gibi hususlar yer almaktadır. Bu tespitlerin salgın sürecinden önce yapılması ve bugüne kadar bir adım atılmaması sürecin zorluklar ile geçeceğinin göstergesidir.

Stratejik planlama sürecinde bizlere öğretilen en önemli nokta önceliklerin amaç ve hedefe dönüşerek etkinlik uygulamalarına yer verilmesiydi. Salgın sürecinde yüz yüze eğitime devamın inisiyatife bırakılması sebebiyle öğrenme kaybının nasıl telafi edileceğinin stratejik plana acil işlenmesi gerekmektedir. Etkinlikler, telafi eğitimi, dezavantajlı öğrencilerde yaşanacak daha fazla öğrenme kayıpları, öğrenme motivasyonlarında düşüklük, beceriler, bireysel farklar, salgının yayılma hızının artması ve azalması ile ilgili bir plan acilen ortaya konulmalıdır.

Salgın sürecinde yaşanan sosyalleşememe, spor ve kültür etkinliklerden mahrum kalınması üst seviyededir. Kapanma sürecinin uzaması durumunda çocukların, öğretmenlerin sağlıklarının korumasına yönelik desteklerin artması gerekmektedir. Paydaşların yaşayacağı travma ve kaygıları giderici kapsayıcı planlamalar yapılmalıdır. Kesintiye uğrayan eğitimi telafi etmek yanında duyuşsal olarak da paydaşların desteklenmesi planın ana amacı olmalıdır. Salgın sürecinin acil olarak planda yer almasını arzulardık. Öğrenme modelleri olan, hibrit, sekron, asekron, ters yüz edilmiş/dönüştürülmüş öğrenme, harmanlanmış öğrenme, okuma metinleri, tartışma forumları, açıklık, erişilebilirlik, esneklik gibi çözümler paydaşlara tanıtılmalıdır. Öğretmenlerimizin sadece zoom veya microsoft classroom’a bağlı kalmaması başka çevrimiçi modelleri kullanmasını sağlamalıyız.

Öğrencilerin uzaktan eğitimde fark ettikleri, zaman kaybının olmaması, sınıfta dikkat dağıtan öğrencinin görülmemesi, öğretmenlerin ders kaynatan öğrenciler ile uğraşmaması, bununda derslere daha fazla zaman ayırması, derslerin tekrardan izleyebilmeleri gelecekte yüz yüze eğitimde birçok beklentiyi ortaya koyacaktır. Kar tatili kimse istemeyecektir, olağanüstü durumlarda öğrenci veli ve öğretmenler bugün derslerimizi uzaktan yapalım diyeceklerdir. Eğitimsel ve materyal kalitesi öğretmen sunumları tartışılmaya başlanacaktır. Uzaktan ve yüz yüze eğitimde kalite sorgulanacaktır. İçerikte ve öğrenme süreçlerinde nasıl bir yol izleneceği planda yer alması gereken başka bir husustur.

Krizler kendi fırsatlarını doğurur. Sürece bir de bu noktadan bakmak gerekmektedir.

Ölçme ve değerlendirme süreçlerinde uzaktan eğitimde yaşanan kaygıların giderilmesi çalışılmalıdır. Eğitimin kenarından köşesinden dolanan planlar, artık süreç odaklı ölçme ve değerlendirme planına yerleştirilmelidir. Alt yapımımızın olduğuna inanıyorum.

Öğretmenin rolünün yol gösterici ve moderatör (kolaylaştırıcı) olduğu artık benimsenmektedir. Planlar hazırlanırken bu kıstaslar göze alınmalıdır. Müfredatlar buna göre yeniden düzenlenmelidir. Değişimlere göre amaç ve hedefler belirlenmelidir. Öğrencilerin dinlenmeleri, oyun ihtiyaçları ve sosyalleşmelerine fırsat verilmelidir. Öğrencinin kendi öğrenme sorumluluğu artmıştır. Dezavantajlı bölgelere destekler verilmeli ve pozitif ayrımcılıklar hedeflenmelidir.

Teknoloji altyapısına yatırım yapılmalıdır. Zihinsel dönüşüm ile dijital okuryazarlık ile amaca ulaşacağımız unutulmamalıdır. Kişisel verilerin nasıl korunacağı planda yer almalıdır. Öğrencilerimizin dijital ortamda hayatlarını sürdürme ve bilgisayar programlarını kullanma becerileri salgın sürecinde en büyük kazanım olmuştur.

Salgın sürecinde reforma ve stratejik planlamaya ihtiyaç en üst seviyededir. Kalkınma planları, 2023 vizyonu ve stratejik planlama revize edilmeli ve eş güdüm içerisinde yeniden düzenlenmelidir. Bu sürecin ne kadar devam edeceğini bilemiyoruz; bu nedenle mutlaka A,B,C planlarımız olmalıdır. Bu planları yapmayı salgın bittikten sonra yapalım diyorsanız iş işten inanın geçmiş olur önemli olan krizleri fırsata çevirmektir.

Ahmet Hamdi DEMİR