Bakan Özer, medya temsilcileriyle bir araya gelmiş ve kendisine yöneltilen soruları cevaplamış… Sorulan sorulara verilen cevaplara bakınca hayretler içerisinde kaldım… Düşünün MEB bakanı “kadrolu öğretmen olmasına gerek yok” diyor…

“Öğretmen ihtiyacımızı eğitim fakültelerinden mezun olmuş ücretli öğretmenlerle anında çözüyoruz.” diyor… Bakan beye il MEM müdürlerine tüm ücretli öğretmenlerin mezuniyet diplomalarını sormasını tavsiye ediyorum…

Bakalım gerçekten kendisine iletilen bilgiler doğru mu değil mi bir de kendi gözüyle de görmüş olsun…

Sayın bakanım, size her kim eğitim fakültelerinden mezun olmuş kişiler arasından tercih edilip ücretli öğretmen olarak ataması yapılıyor diyorsa emin olun sizi kandırıyor…

“Fiziksel koşulların iyileştirilmesi öğretmenleri de motive ediyor” denilmiş… Fiziksel koşulların düzelmiş olması bir öğretmenin bahanesini ortadan kaldırır doğrudur; fakat bir öğretmenin motivasyonunu artırmaz…

Çalışmayı arzulayan bir öğretici her koşulda görevini en iyi şekilde yapar zaten… Kendine asla bahane uydurmaz, alternatif üretir…

Sayın bakan acaba şunu mu demek istedi: Bu güne kadar fiziksel koşulları bahane eden öğretmenler, artık sizin bir gerekçeniz yok, görevinizi en iyi şekilde yapın. diye aba altında sopa mı gösterdi.

Bilemedim…

Finlandiya ile Türkiye’nin eğitim durum kıyaslaması yapmış bakan Özer…

Finlandiya eğitim sistemi en gelişmiş ülkeler tarafından bile takdir edilmektedir… Ve birçok ülke Finlandiya’yı örnek alırken sanki Türkiye’nin eğitimi bir yılda çığır atlamış gibi süslü cümlelerle anlatılması beni çok şaşırttı…

Sanırım bakan bey,  lisede olup henüz okuma yazmasında sorun olan öğrencilerden haberi yok… İstanbul’un birçok ilçesinde özellikle nüfusu kalabalık ilçelerde sınıf mevcutlarının 50-60 civarı olduğundan haberi yok…

Veya kendisine anlatılmıyor, raporlanmıyor… Birçok okulun kendini döndüremediğinden haberi yok… İstanbul gibi bir mega kentte okul yetersizliğinden de zannediyorum haberi yok… Yok, yok, yok…

Sn. Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi, “maalesef birçok alanda başarı çıtasını yükselttik fakat MEB’e onca yatırıma rağmen hayal ettiğimiz, beklediğimiz ve istediğimiz noktaya bir türlü gelemedik, gelemiyoruz…”

Aynen katılıyorum…

Süslü cümleli düşünce örgüsü var olduğu sürece de bir yere geleceği yoktur…

Bir makama gelen kişi evvela ön kabul ile gelmeli… Evet, şu eksiklerimiz var, bu eksiklere en hızlı şekilde nasıl çözüm üretiriz kısmı üzerinde durmalıdır…

“Ben geldim her şey düzeldi.” mantığı doğru değildir…

Makamı korumak için değil, ülkenin her alanda seviyesini yükseltmek için mücadele edilmelidir…

Menfi düşünce asla ilerlemeyi getirmez… Çünkü menfi bakış açısı doğruyu görmemize engel olur…

Temennim ve tek dileğim tüm devlet dairelerinde menfi düşünceden sıyrılmış, ilerlemeyi hedef seçmiş ve tek hedefi yenilik olan kişilerin olması yönündedir…

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN