Her aile çocuğunun en iyi şartlarda eğitim almasını ister… Ve bunun için büyük çaba sarf ederler…  Maddi gücü olan aileler en iyi okula gönderir, en iyi öğretmenden özel ders almasına kadar her alternatifi değerlendirirler…

Tüm mücadele çocuğunun iyi bir eğitim almasını sağlamaktır… Kısacası, imkân mekân meselesi…

Buraya kadar hiçbir sorun yok… Asıl sorun devlet okullarında bazı imkânların “parayla sağlanıyor” iddiasıdır!

Eminim bunu duyar duymaz çok yadırgayacaksınız, çok kızacaksınız ve nasıl olur diye sorgulayacaksınız!

Çünkü ben de ilk duyduğumda bu tür duyguların içine girmiştim!

Devlet okullarında ilk okullarda “iyi öğretmen” seçmek paraylaymış (!!!)

Her şeyi geçtim “iyi öğretmen” tabiri de ne oluyor!

Diğer öğretmenler çok mu kötü oluyor! İnanın bunu anlamak ve idrak etmek çok güç!

Şimdi böyle bir saçmalık türedi!

Paran varsa iyi okul, iyi bir sınıf öğretmeni… Bir de her öğretmen ve sınıfın da bir bedeli varmış! 10 bin, 20 bin, 30 bin…

Ne güzel değil mi? Paran varsa her şey tıkırında, paran yoksa her şeye razı olacaksın…

Yazıklar olsun!

Her şeyi hallettik, sıra öğretmen ve sınıf seçmeye gelmişti zaten!

Bu iddianın doğruluğunu tam araştıracaktım ki, kardeşim de bana böyle bir şey deyince bir eğitimci kimliğimle donup kaldım! Dilim tutuldu! Nasıl olur böyle bir şey diye haykırdım!

Ama oluyormuş maalesef! Vicdan diye bir şeyin kalmadığına da şahitlik ettik maalesef! Ve şahitlik ettiğimiz yerin de eğitim kurumu olması beni daha da üzdü!

Sayın yetkililer, siz yine de yazılanlara inanmayın, gidin araştırın… Tam kani olmak için derinlemesine araştırın…

İnşallah duyduklarım, şahit olduklarım ve hatta kardeşimden duyduklarım doğru değildir!

Araştırmalar neticesinde iddiaların tamamının yalnızca çirkin birer iddia olduğu sonucu çıkar… Okullar böylelikle aklanmış olur ümidi ve beklentisi içindeyim.

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN