Yazıma soruyla başlamak istiyorum. Sendikanın siyasi görüşü olur mu? Sendikacı, bir siyasi kimlik altında üyelerine hizmet edebilir mi? Siyasi kimliğe bürünen sendika başkanları üyelerinin haklarını savunabilir mi?

Ve daha birçok soru sıralanabilir…

Ülkemizde iki tip sendikacılık mevcuttur.

  1. İktidar sendikası
  2. Muhalefet sendikası

İktidar Sendikası: İktidarın misyon ve vizyonuna göre hareket etmektir. İktidar çizgisinden çıkma ihtimali yoktur. Zamların belirlenmesinde, üye haklarının verilmesinde, toplu sözleşmelerde iktidarın belirlediği maddelerin kabulünde “emir kulu” görevini en iyi şekilde yapmakla mükelleftir.

Yapmıyorum, karşı çıkıyorum, boykot edeceğim  gibi hakları yoktur…

İktidarın belirlemiş olduğu her şeye uymak zorundadır…

Eee tabii, arada iktidara sert çıkışlar yapmak, üyelerinin haklarını sonuna kadar koruyacaklarını yüksek sesle seslendirmek, kısmi yürüyüşler yapmak, protesto gösterileri düzenleyerek iktidarın adamı değilim profilini çizmek te ayrıca görevleri arasındadır…

En zor sendikacılık tipidir. İktidara danışmadan adım atamamak, özgür iradesiyle üyelerinin haklarını savunamamak, bağımsız olamamak çok zor bir duygudur. Yani, iktidarın STK şubesi olmak çok çok zordur…

Allah sabır versin…

Muhalefet Sendikası: Uykuya dalmış, güneşin doğmasını bekleyen bir umut taciridir. En rahat, en zihni açık, en gözü açık sendikadır… İşi çok kolaydır. “İktidara geldiğimizde tüm üyelerimizin haklarını söke söke alacağız.” der ve işin içinden sıyrılır…

Sendika üyeleri: “İktidar, haklarımızı vermiyor, muhalefet olduğumuzdan bizi yok sayıyor, mobbing uygulanıyor..” derler ve kendilerini motive ederler…

Nereden bakarsanız bakın her iki sendika tipi de üyeleri için olması gereken  hamleleri yapmıyorlar. Çünkü öyle bir becerileri yoktur.  Menfaatleri doğrultusunda üyelerin siyasi görüşünü kullanıyorlar. Demagoji yaparak koltuklarını koruyorlar…

Çok üzücü bir durum!

Sendika adı altında kendileri için siyasi menfaat devşirmek bir ideal haline gelmiş durumdadır…

Yazıklar olsun! Böyle sendikacılığa yazıklar olsun!

Şunu da belirtmek istiyorum, ülkemizdeki sendikacılık bugünün sorunu değildir. Geçmişten günümüze gelen bir sorundur. Ve ne yazıkm ki bu hastalık giderek kronikleşiyor…

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN