Hükümetin temel gıda ürünlerinde KDV indirimine gitmesine rağmen fiyatlarda bir düşüş yaşanmadı. Aksine birçok ürünün etiketine zam geldi. Son olarak su fiyatları da artmaya başladı. Geçen ay 5 litrelik Hayat Su 9 liradan satılırken, bugün marketlerde 10,50 liraya yükseldi. Aynı şekilde Erikli 11,50 lira, Munzur Su ile 12 lirayı buldu. Ayrıca metrobüs duraklarında satılan suyun tanesi 1 liradan 2,5 liraya, 19 litre damacana su fiyatı ise 24 liradan 30 liraya çıktı. MARKET KARLARI DA ETKİLİ İstanbul Gazoz, Su, Şerbet, Boza, Turşu ve Sirke İmal Edenler ve Satanlar Esnaf Odası Başkanı Ahmet Turan Akkaya, su sektörünün tamamen yabancılaştığını belirterek "Su fiyatlarının artmasında iki neden var. Birincisi maliyet kalemlerindeki artış. Ambalaj, nakliye, depolama ve işçiliğe zam geldi. KDV indirimi bu zamları bir nebze olsun törpüledi. Vergi indirimi olmasa fiyatlar çok daha yüksek seyredecekti. İkinci ve en büyük neden ise su markalarının yabancıların elinde olması. İstedikleri gibi at koşturuyorlar. Pazarın yüzde 90'ı küresel markaların kontrolünde. Birlikte hareket ederek fiyatı belirliyorlar. Market karları da cabası. Tüm bunlar su zammının en temel nedenleri. Yoksa su çıkarmak büyük para değil" dedi. ACİL TEDBİR ALINMALI "Su sektöründe acil yerlileşme şart" diyen Akkaya "Rahmetli Turgut Özal zamanında su ve ekmek acil gıda maddesi olarak kabul edildi ve fiyatlar kontrol altında tutuldu. Ancak sektörün yabancıların eline geçmesiyle bu düzen bozuldu. Acilen yerlileşmeye yönelik adım atılmalı. Gerekirse devlet bu işi kaynağında kontrol etmeli. Çünkü su petrolden daha değerli hale geliyor" ifadelerini kullandı. ARITMA CİHAZI ÇOK AVANTAJLI Öte yandan suya gelen zamlar birlikte arıtma cihazlarına olan ilgiyi artırdı. Yapılan hesaplamalara göre 4 kişilik bir aile, yılda yaklaşık 154 damacana su tüketiyor. Bir damacana suyun maliyeti 30 TL olarak kabul edildiğinde bu, en az 4 bin 600 TL'lik yıllık su maliyeti ortaya çıkıyor. Oysa ki artırma cihazı kullanmak hem sağlık hem de maliyet açısından çok avantajlı.