27 ayın sonrasında ilk kez faiz artırım kararına giden Merkez Bankası, politika faizini 8.5 seviyesinden yüzde 15’e yükseltti. Piyasaların beklediği yüzde 20'lik artışın gerçekleşmemesinin ardından parasal sıkılaşma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliğinin artacağına dair yapılan açıklamalar, önümüzdeki dönemde faiz artışının devam edebileceği mesajını taşıyor.

TCMB'nin faiz artırım kararının ardından piyasaların verdiği reaksiyonu  Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş şu ifadelerle değerlendirdi:

''Piyasanın beklentisinin altında kalsa da özellikle ortodoks politikalar yönünde atılan adımlar ve enflasyonist baskılara karşı hisse senetlerininin daha korunaklı olabileceği beklentisiyle, borsa tarafında olumlu karşılandı. Öte yandan, önümüzdeki dönemde faiz artırımları gelebileceği beklentileriyle dolar ve euro da TL karşısında değer kazandı. Altın’daki artışı da daha çok kurlardaki yükselişe bağlayabiliriz.

Önümüzdeki dönemde para politikalarına ek olarak mali politikalar ve yeni ekonominin izleyeceği yol, piyasaların yönünü bulmasında belirleyici olacaktır. İlk etapta önümüzdeki dönemde TL’nin değer kaybetmeye devam etmesi muhtemeldir.

Fakat, ilerleyen aylarda alınacak faiz kararları, jeopolitik gelişmeler ve yabancı yatırımcıyı çekme yönünde atılacak adımlarla birlikte hem enflasyonun hem de kurların daha yüksek fakat daha istikrarlı seviyelerde seyretmesi mümkün.

Önümüzdeki 3-6 aylık dönemde dengeli bir portfoy oluşturulabilir ve portföylerde seçici olarak mali durumu iyi şirketlerin hisseleri yer alabilir.''

Dinamik Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş ise piyasalarda yaşanan hareketliliği şu ifadelerle değerlendirdi:

MSB'den Fatih Sultan Mehmet dönemine ait tunç topları paylaşımı MSB'den Fatih Sultan Mehmet dönemine ait tunç topları paylaşımı

"TCMB, politika faizini %15 seviyesine getirerek %20 olan piyasa beklentisini karşılayamadı ancak TCMB, yaptığı açıklamada parasal sıkılaştırmanın ihtiyaç duyuldukça kademeli olarak gerçekleştirileceğini söyledi. Böylece, ani ve sert bir ortodoksiye geçişten ziyade daha kademeli bir süreç başlangıcının benimsendiği ve mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçeveyi basitleştirecek ve iyileştirecektir; ibaresinden ise sadeleştirme aşamalı olacağını düşünüyoruz. Yapılan faiz artışı ve metinden ilerleyen dönemlerde faiz artış hamleleri geleceğini ama bunun sert bir şekilde algılanmayacağı görüşü bizde ağır basıyor.

Faiz kararının piyasa beklentilerinin altında kalmasıyla döviz ve gram altında beklenen geri çekilme gerçekleşmedi. Metinden de anlaşılacağı üzere daha açık politikalarla kademeli bir faiz artışına gidileceğinden ötürü piyasalarda sert bir yükseliş hareketini gördük. Bu çerçevede, devam edilmesi halinde endeksimizde yükseliş trendinin devam edeceğini döviz ve altında ise adil değer kavramının etkili olacağı görüşündeyiz.