Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e karne de verdi. Öğretmenler, “Bizi yok sayan Mahmut Özer’e notumuz sıfır” pankartı açarak, “İnsanca Bir Yaşam İstiyoruz”, “Patronlara Değil Öğretmene Güvence” sloganları attı. Yapılan açıklamayı okuyan Umut Erkut, şunları söyledi: Özelleştirme politikalarının eğitimde de kendini göstermeye başlamasıyla beraber eğitim-öğretim sürecinde özel öğretim kurumlarının sayısı günden güne artmaktadır. 2000’lerin başında özel öğretim kurumlarının tüm eğitim kurumlarına oranı yüzde 5 düzeyindeyken bugün bu oran yüzde 25’e yaklaşmıştır. “MİLLİ EĞİTİM DE SUÇ ORTAĞIDIR" Bugün özel okul, dershane, etüt merkezi, kişisel gelişim kursu, rehabilitasyon merkezi, ana okulu, kreş, ehliyet kursları vb. çalışma alanlarında 400 bine yakın emekçi görev yapmaktadır. Güvencesizliği en yoğun şekliyle yaşayan özel sektör öğretmenleri on aylık sözleşmelerle, asgari ücretin altında ya da asgari ücret düzeyinde maaşlarla, eksik yatırılan sigorta primleriyle, birçoğu- sigortasız ve yoğun mobbinge maruz kalarak çalıştırılmaktadır. Bu acımasız şartların tasarısı patronlara aittir fakat Milli Eğitim Bakanlığı bu çalışma koşullarını denetlemeyen, görmezden gelen, şikayetlere kulak tıkayan yaklaşımıyla bu şartların oluşumunda ve devamında suç ortağıdır. "TABAN MAAŞ HAKKIMIZI GERİ İSTİYORUZ" Milli Eğitim Bakanları yıllar içinde çokça değişse de MEB’in özel sektör öğretmenlerine dair tavrı maalesef değişmemiştir. Son olarak göreve gelen Mahmut Özer’in müjde olarak propagandasını günlerce yaptığı Öğretmenlik Meslek Kanunu tüm eğitim emekçileri için rekabetçi ve kariyerci bir programın ötesine geçememiştir. Bakan’ın ‘Öğretmenler ihtiyaçlarını kendileri belirleyecek, öğretmenlerin talepleri dikkate alınacak.’ diyerek tariflediği süreç, göstermelik bir kampanyanın ötesine geçmemiştir. Meslek kanununun tasarlandığı dönemde ‘Özel sektör öğretmenlerinin şartlarına dair düzenlemeler kanuna dahil edilecek’ açıklamalarının aksine, kanunda özel sektör öğretmenlerinin adı dahi anılmamıştır. Yüz binlerce özel sektör eğitim emekçisinin iradesini alanlara taşıyan Öğretmen Sendikası olarak sizi uyarıyoruz. Patronların değil öğretmenlerin çıkarlarını korumak zorundasınız. 5580 sayılı kanundaki 'taban maaş' hakkımızı geri istiyoruz.