Anayasa'nın 41.maddesi ile güvence altına alınan aileler Mazeret atamalarında mağdur ediliyor... Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin MADDE 3’ün son kısımlarında geçen; ‘Birinci fıkranın (a) ve (c) bentleri kapsamında memur kadrolarına atananlar bu Kanunun 72 ve 74 üncü maddelerinde yer alan hükümlerden sözleşmeli personel olarak geçen süreleri dâhil dört yıllık hizmet süresini tamamladıkları tarihten itibaren yararlanabilirler.’ Kadroya geçecek olan 3+1 Sözleşmelilerin aile birliği mazeret hakkının hazırlanan ve plan ve bütçeden geçen kanun metni ile önüne geçilmiştir. Bu haliyle memnuniyet yerini üzüntüye bırakmıştır. Bu durumda var olan mağduriyetin hiç bir şekilde görülmediği bilinmektedir. Sağlık bakanlığımız, Milli Eğitim bakanlığımız başta olmak üzere tüm 3+1 sözleşmeli olup kadroya geçecek personelin aile birliği sorunu kadroya geçenler için süre şartı aranmadan çözülmelidir. Bu anayasada güvence altında olan bir haktır. Bu hak güvence altındayken çoğu aile mağdur edilmektedir. Eş durumu süresiz şartsız verilmesi ile çoğu aile bir araya gelecek, huzursuzluk son bulacak evlatlar anne ve babalarından ayrı yaşamak zorunda kalmayacaktır. Güçlü toplumun temeli güçlü aile oluşturduğu için yapılması gereken bu hak kaybının bir an önce düzeltilmesidir. Sözleşmeli personele; Çalışma bakanlığı tarafından yayımlanan kanun metnine ‘mazeret tayinleri harç’ ibaresinin eklenmesini talep etmektedir. Devlet kademelerinde bulunan sözleşmeli öğretmenler komisyon raporlarını takip ettiklerinde; "Uşak vekilimiz İsmail Güneş beyin komisyon raporuna yansıyan ifadesi ‘Şimdi, bugün, Türkiye'de sözleşmeli bulunan öğretmen sayımız 95 bin. Bunlardan 35 bini evli, eğer tayin hakkı getirdiğiniz zaman 35 bin kişi daha buradan ayırılacak’ bu şekiledir. Bu öğretmenlerin hepsi eşli çalışmamaktadır. Her ikisi de sözleşmeli öğretmen olup evli olanlar zaten eş durumu yapmış ve ayrılmışlardır. Puan sistemi olduğu için zaten herkes kafasına göre ayrılamaz. Kendi aramızda kim nerden nereye gidecek listesine çalıştığımızda doğu asla boşalmamaktadır. Kaldı ki 2011 de aynı düzenleme Cumhurbaşkanımız tarafından yapılmış o zaman sorun çıkmamış bugün mü çıkacak? Tüm çözüm önerilerine MEB kulak tıkamaktadır. Bizler şunu biliyoruz ki Cumhurbaşkanımız bize bir söz verdiyse yapar. Kanun Teklifi Genel Kurul aşamasına geldiğinde bu durumun değişeceğini Kanun hazırlayıcı Kıymetli vekillerimizin bu durumu göz ardı etmeybeceğine şüphemiz sonsuz. Çünkü Cumhurbaşkanımız "Aile Birliğinin" önemini her zaman dile getirmiştir. Genel kurulda kutsal olan aile birliğinin yasal güvence altına alınmasını can-ı gönülden istiyoruz ve inanıyoruz. " İfadelerini dile getirmektedirler.