Eskiden iri yapılı, ortadan ikiye ayrılan Ayaş domateslerimiz, kurtlu Amasya starking elmalarımız, biçimsiz, şekilsiz salatalıklarımız, mısırlarımız vardı. Hayvan gübresi ile yetiştirir, düzenli sular ve haşarat ilacı atmadan doğal ortamında yetişmesini sağlardık. Şimdi manava gittiğimizde içinde kurt olmayan elmalar, aynı boyda ve ebatta salatalıklar, domatesler, genetiği ile oynanmış mısırlarla karşılıyoruz. Bu ürünleri tükettiğimizde sağlığımız bozuluyor, kanser vakalarında artış görülüyor. Hayatımızı hastanelerde, kazancımızı sağlık giderlerinde, vücudumuzu da kobaya döndürerek yaşamaya çalışıyoruz. Bu kadar hormonlu yaşamak zorunda mıyız? 


Hayatımızda sadece sebze ve meyveleri hormonlu yetiştirmiyoruz, çocuklarımızı da hormonlu yetiştirip, onların doğasını bozuyoruz. Nasıl mı? Konu hakkında Agave kaktüsü, güzel bir örnektir. 
Agave kaktüsü, Meksika’da çölde yetişen bir tür kaktüs türüdür. Bu kaktüs tekilanın hammaddesi olduğu gibi, yapraklarında da Sisal denen ipeksi bir iplik vardır ve ipekten daha pahalı bir kumaşın yapımında kullanılır. Bir gün Amerikalı bir iş adamı bu kaktüslere yatırım yapmaya karar verir. Amerika’da büyük bir arazi alır ve bu arazinin içine büyük bir fabrika kurar.  Bu arazide kaktüsleri yetiştirmeye başlar. Kaktüsleri orada daha büyük ve daha bol yapraklı yetiştirmek için her türlü fedakârlığı yapar. Kaktüsleri bol vitaminler ve zenginleştirilmiş gübrelerle besler. Çabaları sonuç verir, daha iri ve yaprakları daha büyük bitkiler elde eder. Sıra yaprakların içindeki iplikleri toplamaya gelir. İlginç bir olayla karşılaşırlar; hemen hemen tüm kaktüslerde bu iplikler kaybolmuştur! Yapraklar daha iri olmuş ama içlerindeki iplikler kaybolmuştur. Buna bir türlü anlam veremez ve iş adamı büyük bir zararla fabrikayı kapatmak zorunda kalır. Ama olayın sebebini öğrenmek ister ve sorunun peşini bırakmaz. Sonuçta Amerikalı bir bitki biyoloğu ile anlaşır. Bitki biyoloğu çöle gider, bu tür kaktüslerden birinin yanında çadır kurar ve bir-iki ay kaktüsü gözlemler, inceler ve sonuçta bir rapor yazar. Raporda şu ifadeler yer alır;

             “…bu ipliklerin ortaya çıkma sebebi çölün çetin ve zor koşullarıdır. Siz bu kaktüsü rahat bir ortama yerleştirmekle bu yeteneğinden mahrum etmişsiniz…. “


Doğal ortamında hem tekilanın hem de ipeksi kumaştan daha etkili kumaş üretimini sağlayan Agave kaktüsünün habitatı yok edildiği ve hormonlu bir şekilde üretildiği için özünden koparılmıştır.
Çocuklarımızı yetiştirirken bizler de böyle hatalar yapıyor muyuz?
Her ebeveynin en büyük yanılgısı, çocuğunun aslında bir deha olduğu yanılgısıdır. Bu deha için henüz küçük yaşlarda özel dersler, kurslar aldırarak doğasına müdahale ediyoruz. “Helikopter Ebeveyn” rolüne bürünerek onların hayatta karşılaşacakları sorunları çözerek, onları toz pembe bir dünyaya hazırlıyoruz. Böylece sorun çözme, mücadele etme, savaşma ve yılmazlık güdülerini yok ediyoruz. Haddinden fazla, abartılı kurslar, eğitimler aldırarak onların doğasında olmayan, çocuğun hiç ilgi duymadığı, yapmaktan mutlu olmayacağı alanlara yönlendiriyoruz. Çocukları zorla matematikçi, zorla tıp doktoru zorla akademisyen yapmaya çalışıyoruz. Bu çabaların sonucunda kısmen başarıya ulaşıyoruz ama vasat doktor, vasat mühendis, vasat doktor yetiştirmenin dışında bir şey yapmıyoruz. Agave kaktüsü yetiştirirken yaptığımız hataları, çocuk eğitiminde de yapıyoruz. Görünümünden daha üst düzeyde sembolik başarı elde ediyoruz ama mesleğinde marka olacak nesilleri kendi ellerimizle yok ediyoruz. Rahat ve konfor alanı geniş bir ortamında yüzeysel başarı ortaya çıkabilir ancak bu başarı çocuğun hayatta da başarılı ve mutlu olacağının göstergesi değildir.


Elmas, en değerli madendir. Bir elmasın nasıl meydana geldiği incelenirse, bu değerli madenin oluşumu aslında bize çok önemli yol gösterici özellik taşıyabilir. Elmas doğada bulunan taşların en değerlisi ve cisimlerin en serti, en dayanıklı olanıdır. Dünyanın geçirmiş olduğu jeolojik değişimler sırasında, karbonların bir kısmı fazla ısı ve büyük basınçlar altında erir ve billurlaşır. Bu sayede elmaslar oluşur. Laboratuvar koşullarında, konfor alanında, denize nazır ortamlarda, el bebek, gül bebek yetişen çocuklarda bu tür istendik davranışlar kolay kolay oluşmaz. 


Çocukları iyi yetiştirmek için Agave kaktüsü gibi çöllere, elmas olması için yoğun ısı ve basınca tabi tutalım gibi bir iddiada bulunmuyorum. Çocukların doğasını anlamak, onların yeteneklerini, ilgilerini fark etmek ve onlara uygun ortam ve şartları sağlamaktan bahsediyorum. Her şeyi hazır vermek yerine çocuğun mücadele etmesini sağlamak, duygusal zekâsını geliştirmek, savaşçı özelliğini pekiştirmek gerekir. Bir kişinin babası ölünce, büyürmüş. Yaşınız ister 40 ister 60 olsun, ebeveyn ölümü büyük bir travmadır. En çok sevdiğiniz, canınızdan bir parça olanları soğuk ve karlı bir kış günü toprağın altına gömüp oradan ayrılmak, çok da kolay bir durum değildir. Bir de olaya şöyle bakın, henüz 8 yaşında babasının ölümüne şahit olan, annesini kaybeden çocuklar neler hissediyorlar? Duygu dünyaları nasıl? Çocuk yaşta babayı kaybetmek, savaş meydanında komutanın şehit olması gibidir. Artık size tahammül edecek, nazınnıza katlanacak, elinizden tutup parka götürecek kişi yoktur. Babanız, anneniz kadar güvenebileceğiniz kişileri çevrenizde bulamazsınız. İşte bu aşamada duyguları kontrol edip doğru yol çizdiğinizde, hayatta başarı da gelmeye başlar. Çünkü her verdiğiniz kararın faturasını siz ödeyecek, her türlü hatalı kararın cezasını siz çekmek zorunda kalacaksınızdır. 


Geç yetişen ağaçlar en iyi meyveyi verir, sözü doğasını bozmadan yetişmesi için uygun ortam yaratılan ağaçları ifade eder. Hormonlu bir şekilde yetişen çocuklar sınav öncesi özel derslerle sınavdan yüksek puan alırlar ancak kazandıkları fakültelerde öğrenim görürken çok zorlanırlar. Üniversiteyi kazanan öğrencilerin çoğunluğu ikinci yıl ya alan değiştirmek ya da yeniden kendisini denemek için sınava girmektedirler. Bu durum, hızlı ve bilinçsiz eğitimin sonucu olduğu gibi mesleki rehberliğin yapılmaması da etkili rol oynar.
Sonuç olarak çocuk yetiştirirken, eğer ona kötülük yapmak istiyorsanız her istediğini verin, her istediğini yapın. Kendisini tanımasına, yeterlik ve yetkinliklerinin farkına varmasına engel olun. İyi bir müzisyen olacak çocuktan zorla diş doktoru, iyi bir basketbolcu olacak çocuktan zorla inşaat mühendisi yetiştirmeye çalışın. Çocuklarınıza her alanda özel ders aldırıp sınav kazandırın ve puan üstünlüğüne göre hiç ilgisi olmayan alanlarda öğrenim görmesi için teşvik edin. 


Sevgili ebeveyn;
Eğer çocuğunuza iyilik yapmak istiyorsanız, ona sadece rehberlik edin. Kendi seçimlerini yapması için onlara öz güven kazandırın. Kendisini tanıması, sorun çözmesi, tercihlerini yapması için onlara fırsat verin. Kararlarını sorgulamayın, destekleyin.  Yoğun mücadele yaparak yetişen çocukların savaşma kapasitesi geliştiği, sorunlarla mücadelede deneyim kazandığı için daha başarılı olacaktır. Sorunlarla mücadele ederken kendini yenileme ve geliştirme olanağı elde edeceği için öz yönetim becerisi de gelişecektir, unutmayın…

Kaynakça
Miandji, A. (2023). Agave kaktüsü ve İbretlik Öyküsü. https://www.sozgazetesi.org/oenemli-  dosyalar/agave-kaktusu-ve-ibretlik-oykusu/ (Erişim Tarihi: 6 Mayıs 2023).