Çocuklar okuldan eve gelir gelmez, çantayı yere bırakıp televizyonun karşısına geçmekte, ekrana bakarak kıyafetlerini değiştirmekte, ekrana bakarak yemek yemektedir. Günde yaklaşık sekiz saatin üzerinde ekran bağımlısı olarak yaşayan çocuklar vardır. Özellikle çok küçük yaşlarda çocukların sessiz kalmaları için çocuklara televizyon seyrettirilmekte, tablet, bilgisayar ve akıllı cep telefonları ellerine verilmektedir. Bütün bu medya araçları, çocuklarda uyuşturucu etkisi yapmakta, çocukları uzun vadede ekran bağımlısı haline getirmektedir.

Çocukların büyük bir çoğunluğunun ekran bağımlısı olduğu ileri sürülmektedir. Bu aşamaya nasıl geldik? Bu aşamaya gelmemizde etkili olan en önemli davranış anne-babalardır. Sabah uyanır uyanmaz televizyonu açan ve gece geç saatlere kadar televizyon izleyen bir aile, çocuklarının ekran bağımlısı olmasında etkili rol oynamaktadır.

Aile büyüklerinin dışında çocuğun etkileşim içerisinde bulunduğu okuldaki ve sosyal çevredeki akran grupları da etkilidir. Dizi kahramanları, diziler, filmler akranlar arasında sohbet konusu olmaktadır. Televizyon izlemeyen ya da ailesi tarafından televizyon izletilmeyen çocuklar, akranları arasında popüler kültürden yoksun hale gelmekte ve grupla bütünleşmek, grup üyesi olmak ve grup tarafından kabul edilip onaylanmak gibi aidiyet duygusu yaşamaktan uzak kalmaktadır. Bu şartlar altında, ailelerin bireysel olarak ekran bağımlılığıyla mücadele etme çabaları kifayetsiz kalmaktadır. Ekran bağımlılığı ile mücadele etmek, aslında bir toplumsal sorun olarak ele alınıp çözümlenmesi gereken bir durumdur.

Sürekli televizyon dizileri izleyen çocuklar, dizi kahramanları ile özdeşleşmektedir. Dizi kahramanlarının kişiliklerine bürünmekte ve bu kahramanların dizilerdeki rollerini sosyal hayata, okula taşımaktadır. Dizideki başrol oyuncusunun kabadayı tavrını içselleştirmekte, okulda arkadaşına ve öğretmenine şiddet uygulama davranışları sergilemeye yatkın hale gelmektedir. Özellikle şiddet içeren, kabadayılığı üst değer haline getiren, mafya dizileri, öğrencilerin kişiliği üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Okulda ve çevrede artan şiddet olaylarında izlenen dizilerin etkisi oldukça fazladır.

Çocukların sürekli ekran bağımlısı olması; az kitap okuması ya da hiç kitap okumaması anlamına gelir. Bilgiye ulaşmanın, öğrenmenin, kelime dağarcığını zenginleştirmenin ve zihni melekeleri aktif hale dönüştürmenin tekniklerinden birisi kitap okumak ve kelime dağarcığını zenginleştirmektir. Televizyon her ne kadar görsel öğrenme ürünleri sunsa da, kitap okuyarak elde edilen bilgiye ulaşamamaktadır. Kitap okumak çocuğun bilgi seviyesini artırdığı gibi, anlama, tahayyül etme, anlatma, yorumlama ve transfer etme becerilerini de geliştirmektedir.

Sürekli televizyon izleyen çocuklar, okul çağına geldiklerinde okul ortamından çok fazla mutlu olmamaktadır. Televizyonda hızlı, sesli, renkli ve hareketli öğeler vardır. Her şey doğal ortamından farklı yaşanmaktadır. Sürekli televizyon izleyen çocuklar, okula geldiklerinde sakin sakin konuşan, yavaş hareket eden öğretmene kısa süreli odaklaşmakta, sonra dikkati dağılmakta ve hiperaktif olmasa da, hiperaktif çocuklar gibi davranışlar sergilemektedirler. Televizyon tablet ya da cep telefonları çocuklarda hiperaktiviteyi tetiklemekte, sonuç olarak sınıfta derse odaklaşamayan, öğrenmek için çaba sarf edemeyen, ilgi ve dikkat sorunu olan çocuklar yetişmektedir.

Televizyon, çocuklarda “Erken Ergenlik” davranışının ortaya çıkmasında önemli rol oynamaktadır. Fiziksel olarak henüz ergenliğe girmemiş, ancak zihinsel olarak ergenliği yaşayan öğrenciler vardır. Televizyondaki dizilerde ve filmlerde mahrem olaylar, çocukların gözleri önünde yaşanmaktadır. Çocuklar bu davranışları görerek büyümekte ve bu davranışların benzerini bir şekilde ailede, sosyal çevrede ve okulda yaşamaya çalışmaktadır. Erken ergenliğe giren çocukların okulda dikkatlerini derse ve öğrenme ürünlerine yoğunlaştırmaları çok zordur. Erken ergenlik akademik başarının düşmesinde önemli rol oynamaktadır.

Ekran bağımlılığı çocukların ders dışı etkinliklerini sınırlamakta, öğrencilerin öğrendiklerini tekrar etme ve pekiştirme davranışlarına engel olmaktadır. Öğrenmenin en kalıcı yolu, öğrenilenleri tekrar edip, pekiştirmek ve transfer etmektir. Sürekli televizyon seyreden çocuklar, öğrendiklerini ya tekrar etmemekte ya da sınırlı düzeyde tekrara zaman ayırmaktadır. Bu da öğrencinin üst düzey öğrenmelerini gerçekleştirmesine engel olmaktadır.

Ekran bağımlısı olan çocuklar tek bir propagandaya maruz kalıp, fanatik davranışlar sergileyebilmektedir. Sürekli belirli kanalları izleyen çocuklar, tek kanaldan beslendiği ve bilginin doğruluğunu test edemediği için fanatik bir taraftar ve kalıp yargıları baskın bireyler olabilmektedir. Bu durum, çocuğun kişilik gelişimi açısından tehlikeli olabileceği gibi, çocuğun tüm yaşamını ipotek altına almasında da etkili olabilir. Farklı kitaplar okuyarak entelektüel birikime sahip olan çocukların bilgi zenginliği ve nesnelliği, ekranda tek kanaldan beslenen çocuklarda ortaya çıkmamaktadır.

Ekran bağımlılığının olumsuz etkilerini çoğaltmak mümkündür. Bu aşamada ekran bağımlılığından çocukları kurtarmanın yollarını araştırmak ve uygulamak daha önemlidir. Ekran bağımlılığından kurtulmanın en önemli yolu, ekran bağımlılığını oluşturmamaktır. Ekran bağımlılığı oluşturmamak için eve televizyon almamak ya da evdeki televizyonu evden atmak da doğru değildir. Sorun televizyon değil, televizyondaki programlar ve televizyona ayrılan zaman dilimidir. Bir aile sabah saatlerinden itibaren gece yarılarına kadar televizyon izliyorsa, muhtemelen aile içi iletişim, etkileşim paylaşım yok demektir. Bu sebeple televizyonun açık kalacağı ve izleneceği saatlerin, izlenecek programların iyi planlanmış olması gerekir. Çocuğun izleyeceği, aile büyüklerinin izleyeceği ve tüm aile bireylerinin izleyecekleri programlar belirlenmelidir. Bu saatlerin dışında ailede iletişim ve etkileşim zamanları planlanmalıdır. Çocuğun kendi gelişimi için ayıracağı zaman dilimini planlaması istenmelidir.

Televizyon programları dışında çocuk spor yapacağı saatleri belirlemelidir. Özellikle sınavlara hazırlanma aşamasında çocuklarda en çok görülen sağlık sorunu obezitedir. Obezitenin oluşumunu engellemek için çocuklara spor yaptırmak, bir spor alanı ile uğraşmasını sağlamak gerekir. Sporun dışında sanatsal, kültürel aktiviteler de çocukların gelişimi açısından önemlidir. Kitap okuyan, halk oyunları oynayan, tiyatroda rolü olan, amatör olarak bir spor dalı ile uğraşan çocuğun ekran bağımlısı olması mümkün değildir. Doğa yürüyüşü yapan, izcilik faaliyetlerine katılan çocuklar, televizyona daha az ilgi duyacaklardır. Ailede masal anlatıcılığı yapmak da, ekran bağımlılığını azaltma da önemli rol oynar. Önce anne-babalar, daha sonra da çocuklar aile bireylerine masal anlatıcılığı yapabilirler. İyi bir masal anlatıcısı olmak için, iyi bir okuyucu olmak gerekir. Bu durumda masal anlatmak için masal öğrenen bir çocuğun, okuma, anlama ve sözlü ifade becerisi de gelişir. Başkası masal anlatırken izleme, dinleme, anlama becerisi de gelişmiş olur.

Sonuç olarak ekran bağımlılığı ile mücadelede televizyonu yasaklamak doğru bir yaklaşım değildir. Çocuğun seviyesine ve çocuğun gelişimine uygun programların izlenmesine program dahilinde izin verilmesi gerekir. Bu aşamada ailedeki ekosistem önemli bir rol oynar. Aile televizyon bağımlısı değilse, ailede kitap okumak, sosyal, sportif ve kültürel faaliyetleri yapmak gelenek haline gelmişse, bu ailede yetişen çocuklarda kolay kolay ekran bağımlılığı oluşmaz. Ancak aile sürekli televizyon izliyorsa, çocuklar derse çalışmak için odalarına çekilseler bile derslerine odaklaşma sorunu yaşayacaklardır. Bu sebeple yetişkinlerin de bu konuda fedakârlık yapmaları gerekir. Evin mutfağında, oturma odasında ve çocuğun yatak odasında televizyon varsa, bu durum ekran bağımlılığıyla mücadele etmeyi anlamsız hale getirir. Çocukların yatak odalarına televizyon ve kişisel bilgisayar koymak doğru değildir. Yapılması gereken evde televizyon sayısını mümkün olduğu ölçüde azaltmak ve televizyonsuz saatleri ve mekânları artırmaktır. Çocukların dinlenme saatleri, televizyon seyretmenin dışındaki faaliyetlerle planlanmalıdır. Düzenli uyku uyumaları, dengeli beslenmeleri teşvik edilmelidir. Unutulmamalıdır ki, çocuklar ellerinde var olan dokümanlarla sorun çözer. Eğer ellerine farklı dokümanlar verir ve farklı aktiviteler sunarsanız, ekran bağımlılığını da asgari düzeye indirmiş olursunuz.