MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Türkiye'de iktidarın, cumhurbaşkanlığı kabinesi olduğunu belirterek, muhalefetin "iktidar olduk" iddialarının hayal ürünü olduğunu ifade etti. Ayrıca, İran-İsrail gerilimi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, yeni bir dünya savaşının cinayet olacağını vurguladı.
Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde:
Siyasetin, nesillerin hayatını müspet yönde değiştirecek kılavuz olması gerektiğini belirtmek istiyorum. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Bizim demokrasiye bağlılığımız sadece sözde değil, özde de vardır. Milliyetçi Hareket Partisi, siyasetçinin değil, seçmenin mutluluğunu gaye edinmiştir.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet ne derse, saygı ve sadakatimiz tamdır. MHP, Türkiye ve Türk milletine varlığını adamış, siyasetçinin değil, seçmenin mutluluğunu gaye edinmiştir.
Görevimizin ve yapacaklarımızın şuurundayız. Vizyonu olmayanların umutsuzluğa kapılması muhtemeldir. Türkiye'yi hak ettiği gelişmişlik statüsüne çıkarmalıyız. Milliyetçiliğimiz, çağın birikimlerini birlikte yaşatmayı ve değerlendirmeyi esas almaktadır.
Türkiye'yi hak ettiği gelişmişlik statüsüne çıkarmalıyız. Bu süreçte, siyaset önceliğimiz, milletimizin tamamını kucaklayan bir anlayışla hareket etmektir. Türk siyaset yapısını, milli ve manevi değerlere uygun olarak yeni anayasa ile taçlandırmalıyız. İnsanlarımızın mutlu olacağı bir dönemin kapılarını açmalıyız.
Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma mücadelemiz kamçılanmıştır. 14. Olağan Büyük Kurultayımız'da parti tüzüğümüz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun olarak değiştirilmiştir.
Yeni anayasa çağrısında bulunmalıyız. Türk siyaset yapısını, taleplere uygun olarak yeniden ele almalı ve yeni anayasa ile taçlandırmalıyız. Türk devleti, insanlarımızın mutlu olacağı bir dönemin kapılarını el birliği ile açmalıyız. Sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara cevaplar hazırlayarak kalıcı reformları hayata geçirmeliyiz. Türkiye ekonomisini, fiyat ve finansal istikrarı artırarak, adil ve insani paylaşımı canlandırarak, zincirlerinden kurtarmalıyız.
Bunu yapacak irade, MHP ve Cumhur İttifakı içinde mevcuttur. Kısır çekişmeleri bir kenara bırakmalıyız. Türkiye, hepimizin ortak vatanıdır. Farklı yaklaşımlar, Türkiye'yi bir adım öteye götüremez.
Özellikle her birimizin, ortamı bulandıran çarpık zihniyetlere karşı hızlı adımlarla yürümemiz gerekmektedir.
Geleceğin süper gücü Türkiye'dir. 2053'te bu ideal gerçekleşecektir.
14 Mayıs'ta yapılan genel seçimlerin ardından 10 gün sonra milletimiz sandık başına gitmiştir. Seçimsiz geçilecek 4 yılın önü açılmıştır. Seçim sonuçlarının hayırlı olmasını temenni ederim. Yerel seçimlerde özne adaylar olduğu halde, genel seçimlerde adaylardır.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren bir iktidar yapısı yoktur. 31 Mart seçimlerinden sonra rota değiştiren bir Türkiye yoktur. Yerel iktidar olduk diyenler hayal alemindendir. Türkiye'de iktidar, cumhurbaşkanlığı kabinesidir. Şımarıklığın alemi yoktur. Bugün şımaranların yarın milletten şamarı yemeleri kaçınılmazdır.
31 Mart'ta seçimlere katılım oranı düşüktür. 31 Mart'ta 13 milyon vatandaşımızın sandığa gitmediği ortadadır.
Partimizin oy oranının düştüğünü, eridiğimizi utanmadan sıkılmadan yazanlar, söyleyenler oldu. Kendi partilerinde disiplin hakimiyeti kuramayanların ulaştıkları sonuçlara güvenip zafer nutukları atmaları mizahi bir yanılgıdır. Bugün şımaranların yarın milletten şamarı yemeleri kaçınılmazdır. Seçimlerde katılım oranı düşmüş, milli irade tam olarak sandığa yansımamıştır. Tavanı çatlamış bir partinin ayakları yere basmayacak, ayakta kalması mucizelere bağlı
