NTV Canlı yayınına konuk olan Binali Yıldırım, 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek vereceklerini kamuoyuna doğrudan açıklayan HÜDA PAR ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

HÜDA PAR'ın herhangi bir terör faaliyeti ile bağının olmadığının altını çizen Binali Yıldırım, söylemlerinin sıkıntı yaratabilecek düzeyde olduğuna ancak kendilerinin bu söylemleri kabul etmek zorunda olmadıklarını şu sözlerle belirtti:

“Bir kere HÜDA PAR hangi terör faaliyetini yapmış? Kimi öldürmüş? ‘Hizbullah’la alakamız yok.’ diye açıkladılar. Biz niyet okuyuculuğu mu yapıyoruz? Genel başkanı çıktı dedi ki ‘Bizim Hizbullah’la alakamız yok’. Bitti. Biz söylenene itibar ederiz. Ne zamana kadar? Aksi ispatlanıncaya kadar. Teröre bulaşmış bir yapıları yok. Söylemlerinde sıkıntı olabilir. Ama biz onların söylemlerini kabul etmek zorunda değiliz. Kaldı ki ‘Türkiye’nin üniter yapısına karşı değiliz.’ diyorlar. ‘Bayrağına karşı değiliz.’ diyorlar. Yani ‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın belirlediği hususlara bizim bir itirazımız yok.’ diyorlar. Hal böyle olunca, teröre de bulaşmayınca yani biz ne diyeceğiz? ‘Ya öyle diyorlar ama bunların kafalarının arkasında bir şey var.’ O zaman başka bir şeye gelir iş. Şüpheyle amel olmaz.”

Taşıt Kredilerindeki Düşüş Devam Ediyor! İşte Banka Banka Detaylar Taşıt Kredilerindeki Düşüş Devam Ediyor! İşte Banka Banka Detaylar

Senin ne ayrıcalığın var?

Olaylı Erzurum mitingine ilişkin de açıklamalarda bulunan Yıldırım, şiddetin tam karşısında olduklarını, yaşanan olayın arzu edilmeyen bir durum olduğunu söyledi.

Kendisine aktarılan bilgiler ışığında değerlendirmelerde bulunduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun izin almadan miting gerçekleştirdiğini, miting alanı olmayan yer için de ısrar ettiğini söyledi.

Binali Yıldırım'ın Erzurum mitingine ilişkin yaptığı açıklama ise şu şekilde:

''Bana söylenen şu: Ekrem Bey’in Erzurum’a esnaf ziyareti için geleceğine dair teşkilatı yazılı bir bilgi veriyor oradaki yetkililere. Gelince esnaf ziyareti yapmaktan vazgeçiyor. Aracın üzerinden miting yapmaya karar veriyor. Buraya kadar da bir şey yok. Yalnız İl Seçim Kurulu ve Valiliğin belirlediği miting alanı var. Oraya gitmesini söylüyorlar. ‘Yok’ diyor, ‘Ben Yakutiye’de, burada yapacağım.’ diyor.

 Orada ısrar edince, burası miting alanı değil, yaparsın-yapamazsın derken o etrafta bulunan sokaklardaki insanlar akın akın bu tarafa yürümeye başlıyorlar. Orada gelişen bir şey. Olay bundan ibaret. Türkiye bir hukuk devleti. Hiç kimse hukuktan üstün değildir. Eğer bir kural varsa bu kuralı ihlal etmek, ‘Ben size sorarım’, işte ‘Siz gününüzü göreceksiniz’ gibi hukuka, siyasetçinin ağzına uymayan, tam bir sokak kabadayısı havasında meydan okumalar bu ülkeye zarar verir. Bunlarla kimse sonuç alamaz.

Doğru bir şey değil. Bunu onaylayamayız ama olayın iç yüzünü bilemediğim için, oradaki olay nasıl gelişti, o taş atma işi acaba doğal bir tepki midir, önceden yapılan bir hazırlık mıdır, doğrusu bu, yapılacak soruşturmalarda ortaya çıkacak.” dedi.

Ancak sorumluluk sahibi siyasetçilerin de kurallara uyması esastır. Hani diyelim ki İmamoğlu orada yapmada ısrar etmemişse bu olay da olmayacak. İşin bir de o tarafı var. Orada herkesin yaptığı yerde sen de git yap. Senin ne ayrıcalığın var?”