Şubat ayındaki depremler ve küresel düzeydeki belirsizlikler, Türkiye'nin iç dinamiklerini etkiledi. Bankalar, bu dönemde ekonomiyi canlandırmak ve kredi akışını sağlamak adına sabit faizli menkul kıymet uygulamasına başvurdu. Ancak, bu uygulama beklenenin aksine karlılığı olumsuz etkiledi ve kredi kalitesini tehlikeye attığı gerekçesiyle sona erdirildi.

Yılın son haftalarına gelindiğinde, banka genel müdürleri 2024 yılına dair öngörülerini paylaştı. Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, Türkiye ekonomisinin, tüm zorluklara rağmen ilk üç çeyrekte yüzde 4,7 oranında bir büyüme kaydettiğini belirtti. Faiz oranlarındaki artışların yanı sıra borçlanma maliyetlerinin düşmesinin iç talebi canlandırdığını ve dolarizasyonu azalttığını ifade etti. Ayrıca, cari dengeyi iyileştirmenin ve hedeflenen dezenflasyon patikasını desteklemenin önemine vurgu yaptı.

Diyarbakır'da cezaevinde çok sayıda mahkum ve personel zehirlendi Diyarbakır'da cezaevinde çok sayıda mahkum ve personel zehirlendi

TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığının 2024 için kritik önem taşıdığını ifade etti. Sabit faizli menkul kıymet uygulamasının sona ermesinin, bankaların kredi büyümesinde ve karlılıklarında olumlu bir etki yaratacağını öngördü.

ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz ise ekonomik normalleşme sürecinde bankaların odaklanacağı konulara değindi. Risk yönetiminin, bu dönemde öne çıkacak kritik bir faktör olduğunu belirtti. Enflasyon endeksli tahviller ve hazine işlemleri gibi alanlardaki başarıların bankacılık gelirlerini artıracağını ve bu dönemde iyi bir risk yönetimi uygulayan kurumların öne çıkacağını ifade etti. 2024'ün, atılan ekonomik adımların etkisinin daha belirgin hale geleceği bir yıl olacağını ve bu süreçte risk yönetiminin büyük öneme sahip olacağını sözlerine ekledi.