Dünya’da hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanmakta, dakikada yüzlerce kitap ve makale basılmakta, bilimsel çalışmalar üretim tekniklerini, teknolojileri değiştirmekte, eski bilgiler önemini kaybetmekte, yeni ve güncel bilgiler insan yaşamını etkilemekte, yeni meslekler, yeni tercihler ve yeni düşünce biçimleri oluşmaktadır. Dünkü güneş bugünün çamaşırını kurutmamakta, yeni ve bilinmeyen sorunlara çözüm yolu bulmak ve yaşam kalitesini arttırmak için insanlık yoğun bir mücadele vermektedir.

Değişim ve dönüşümün hem öznesi hem de nesnesi olan bireyi yetiştirmek, okulun en önemli görevleri arasında yer almaktadır. Okul bu süreçte lider olmak kadar, değişime uyum sağlama süreçlerinde de, takipçi olma sorumluluğunu üstlenmektedir. Yeni ve bilinmedik, eskinin sorun çözme tekniklerinin işe yaramadığı durumlarda, okulların “Araştıran Okul” olma sorumluluğu ve zorunluluğu ön plana çıkmaktadır.

Okulların küçük ve büyük veri tabanını kullanması, okulda sürekli sorunların yaşanması, yeni teknolojilerin eğitim kurumlarında kullanılmaya başlaması ile birlikte, sorun çözme, bu sorunları çözerken veriye ve bilimsel araştırma tekniklerine uygun yöntemleri işe koşulması gerekmektedir. Bu bağlamda eğitim çalışanlarının araştırma yeterlikleri ve yetkinlikleri ayrı bir önem kazanmaktadır.

Araştıran okul olma ve bilimsel çalışmalara yönelerek okulu yönetebilmek, eğitimsel sorunlara bilimsel bakış açısı ile çözüm yolu bulabilmek için öncelikli olarak öğretmen ve okul yöneticilerinin, hizmet öncesinde araştırma becerisini kazandırmak gerekir. Eğitim fakültelerinde “Bilimsel Araştırma Yöntemleri ve Etik” dersi zorunlu hale getirilip, “Bitirme Tezi” uygulamasına geçilmesi gerekir. Öğretmen adayı kuramsal düzeyde öğrendiği bilimsel araştırma süreçlerini, hazırladığı bitirme tezinde pekiştirmeli, eğitimsel bir sorunu ele alıp detaylı bir şekilde araştırma yapmaları, bir sorunu çözmek için model geliştirmeleri sağlanmalıdır.

Hizmet öncesinde araştırma becerisi eğitimi almamış olan öğretmen ve okul yöneticileri, hizmet içinde eğitilip belgelendirilmeli ve okulun sorunlarını çözmeleri için bilimsel teknikleri kullanmaları sağlanmalıdır. Bu amaca ulaşabilmek için öncelikli olarak eğitimsel bir sorun tanımlanmalı ve sorunu türevlerinden ayırarak tanımlanması ve alt problemlerinin yazılmış olması önemlidir. Bilimsel veri toplama aracını geliştirmek, veri toplamak, analiz etmek ve raporlamak araştıran okul çalışanları için önemli bir bilgi ve beceri alanıdır.

Araştıran okul, okulda yaşanan bir sorunla ilgili tarama, ilişkisel ve nitel tekniklerle araştırma yapabilir. Sınıfta ders esnasında sürekli olarak ayağa kalkan, konuşan, dikkati dağıtan öğrenci ile ilgili araştırma yapma becerisine sahip olan bir öğretmen; öğrencinin hiperaktif, dürtüsel ya da dikkat eksikliği sorunu olup olmadığını saptayabilir. Bu aşamadan sonra bu sorunu olan öğrencilerle ilgili tıbbi müdahale, eğitim açısından müdahale ve tedavi yöntemlerine bu araştırma sonuçlarına dayalı olarak ulaşabilir. Veli ve okul yöneticisi bilgilendirilir ve sorunun çözülmesi için paydaşlar harekete geçirilebilir.

Okulun bulunduğu yerleşkede sıklıkla yaşanan guatr gibi sağlık sorunları hakkında okul yönetiminin liderliğinde araştırma yapılabilir. Bölgenin su kaynakları, beslenme biçimi, yemeklerde kullanılan tuz ve diğer beslenme ürünleri yetkili organlara incelemeleri için gönderilip, sebepleri ortaya konabilir. Bu aşamadan sonra olası çözüm yolları için kamu ve özel teşebbüslerin harekete geçirilmesi sağlanabilir.

Bazı bölgelerde öğrencilerin bedensel ve zihinsel engelli olma olasılığı normal değerlerin üzerinde seyreder. Okul yönetimi ve öğretmenlerin hazırlayacağı bir anket yardımıyla demografik değişkenlerle ilgili bilgilerin toplanması neticesinde, akraba evliliğinin bir sonucu olarak bu sorunların ortaya çıktığı saptanabilir. Sağlık kuruluşları ile okul arasında yapılacak iş birliği neticesinde, halkı bilinçlendirme eğitimleri verilebilir. Bu faaliyetlerin sonucunda, sorunun asgari düzeye inmesi sağlanabilir.

Okulda öğrenciler arasında yoğun olarak görülen öğrenme geriliği, disleksi, okuma güçlüğü, matematik fobisi gibi eğitimsel sorunların nedenleri, çözüm yolları konusunda öğretmen, psikolojik danışman ve okul yöneticisi birlikte iş birliği ve dayanışma içerisinde sorunu çözmeye yönelik araştırmalar yapabilir. Araştırma sonuçlarına dayalı öneriler geliştirilir ve sorunların ortadan kaldırılması ile ilgili önlemler alınabilir.

Okul ortamında öğrenciler arasında yaşanan çatışma, şiddet, kavga, çeteleşme, akran zorbalığı ve siber zorbalık davranışlarının yaşanma sıklığı, nedenleri, sonuçları ve çözüm yolları konusunda okula ve okulun çevresine özgü araştırma yapılıp, okula özgü çözüm yolları geliştirilip uygulanabilir. Araştırma ifadesini sadece anket ya da görüşme formu olarak anlamanın da ötesinde literatüre dayalı araştırmalar da yapılabilir. Öğrenen okul, öğrenen öğrenci ve öğrenen veli profilini gerçekleştirmek için tedbirler alınabilir.

Okulun küçük ve büyük veri tabanı, basit istatistiki karşılaştırmalarla spesifik olarak incelenebilir. Örneğin, öğrenci başarısında cinsiyetin, yaşın, aile gelir durumunun, ailenin eğitim durumunun, ev ortamının, evdeki kitap sayısının etkisi incelenebileceği gibi, sosyo-kültürel çevrenin öğrenci başarısı üzerindeki etkisine de bakılabilir. Bu çapraz karşılaştırmaların sonucunda bazı sorunların çözümü için okulun, çevrenin ve üst yönetimin yapabilecekleri tanımlanır ve eyleme geçilir.

Araştıran okul aynı zamanda öğrencinin de hazır bilgiye ulaşmasının yanında araştırma yaparak bilgiye ulaşmasını da teşvik eder. Bu amaçla internet araştırma motorları, kütüphane ve canlı kaynaklara ulaşması sağlanır. Öğrenci bilgiye ulaşma yollarını öğrendikçe, öğrendiği bilgiyi yaşamında sorun çözme ve diğer iş ve işlemlerinde işe koşmaya başladıkça, araştırmacı kişiliğin önemini daha iyi kavramaya başlar. Öğrencilere araştıran öğrenci kimliği kazandırmak, balık tutmayı öğretmek anlamına gelir. Bilimin ve teknolojinin sürekli geliştiği dünyamızda, bilgi sahibi olmanın ve sorun çözmenin en iyi ve en yeterli yolu, araştıran öğrenci yetiştirebilmektir.

Okulların akademik başarısında eğitici olmayan personelin de araştırmaya yatkın hale getirilmesi gerekir. Okulun kaloriferlerini yakan görevli ısı yalıtımını, tasarruflu kalorifer yakmayı, ısı ayarlarını, ısı kaçaklarını tespit edebilmesi için araştırmacı bir kişiliğe sahip olması gerekir. Aynı zamanda velinin, çocuk eğitimi ve çocuk gelişimi konusundaki hazır bulunuşluk düzeyinin yüksek olması, çocuğun gelişimine katkı sağlayacaktır. Eğitici olmayan personel ve velilerin araştırmaya yönlendirilmesinde öğretmen ve okul yöneticilerine önemli görevler düşmektedir.

Sonuç olarak araştıran okul; öğretmeni, öğrenciyi, veliyi ve eğitici olmayan personeli yeterli ve yetkin hale getirme sürecini ifade eder. Bu süreçte eğitim paydaşlarına, önce araştırmanın teorik temelleri daha sonra da pratik ve uygulamaya yönelik becerilerinin kazandırılması önemlidir. Araştıran okul, sorunlarını fark etme, tanımlama, çözüm yolları geliştirme, seçenekler üretme ve uygulamada üst düzey beceriye sahiptir. Araştırmalar nicel yapılabileceği gibi nitel de yapılabilir. Sorunlarla ilgili bilimsel verilere dayalı toplanan bilgiler, okulların sorunlarını çözmesinde, okuldaki eğitimin kalitesinin artmasında önemli rol oynar. Araştıran okul, okula özgü, okulun çevresinin özel koşullarına göre sorunu tanımlayıp olası çözüm yolları geliştirdiği için, okul yönetiminin etkili karar almasına destek sağlar. Her sorun her ne kadar başka yerlerde yaşanan sorunlarla benzerlik gösterse de, okulun çevresine özel ve özgün olabilir. Araştıran okul, araştıran yönetici, araştıran öğrenci, araştıran öğretmen, araştıran veli ve araştıran personel olarak tanımlanabilir. Araştırma okul kültürünün, öğrenmenin, değişimin, yenileşmenin bir parçası olarak işe koşulabilir. Gelecekte ayakta kalabilen özgünlüğünü yaratabilen okullar, araştırma yetkinliğine sahip olan okullar olacaktır.