Türkiye’de son yıllarda artan kira krizi için, Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) soruna çözüm olması amacıyla bir model geliştirdi. Bu modele göre arsa devletten, konut inşası özel sektörden olacak şekilde 500 bin konut üretilecek. Bu konutlar hane halkının gelirinin yüzde 30’unu geçmeyecek fiyatlarla kiralanacak. Yeni model gerçekleşirse vatandaşın piyasa dalgalanmalarından etkilenmeden kiracı olabileceğini belirten Kalyoncu, "Böylece vatandaşın yaşam standartları yükselecek" dedi. 

EV SAHİBİ OLMAK İLE MUTLULUK ARASINDA BİR BAĞ YOK

“Yeni Konut Modeli” olan projeyi anlatmak için bir grup gazeteciyle bir araya gelen Kalyoncu;

 “Bu modeli anlatırken ‘kiracı olmanın’ kötü olmadığını da anlatmamız gerek. Türkiye’de herkes ev sahibi olmak istiyor, çünkü sürekli ev sahipleriyle sorun yaşanıyor, hızlı kira artışları oluyor. Dolayısıyla haklı gerekçeleri var. Ama bunu değiştirmek zorundayız. Böyle bir model hayata geçerse Avrupa’daki kiracılığa sıcak bakabiliriz. Çünkü ev sahibi olmak ile mutluluk arasında bir bağ yok. Ev sahipliği oranı Çin’de yüzde 89, Rusya’da yüzde 88, İsviçre’de yüzde 34.” açıklamalarında bulundu.

Mehmet Kalyoncu, “Yüksek kiralar, ev sahibi-kiracı sorunları en çok İstanbul’da yaşanıyor. Bu nedenle İstanbul’daki belediyeler ile temasa geçtik. Çünkü hali hazırda onların yap-işlet-devret hakları var. Biz bunu kamu-özel sektör işbirliği modeli ile öneriyoruz. Üsküdar, Ümraniye, Şişli, Avcılar ve Başakşehir belediyeleri ile görüştük. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden de randevu bekliyoruz. İlçelerin en büyük problemi arazi üretmek.

DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE ARSA SAHİBİNİN BU KADAR KAZANDIĞI YOK

"Dünyanın hiçbir yerinde arsa sahibinin bu kadar kazandığı bir durum yok. İşte sorun asıl buradan kaynaklanıyor. Arsa sahibinin Türkiye’de arsanın geliştirme sürecinde oluşturulan toplam değerden aldığı pay yüzde 50. Avrupa’da bu oran yüzde 20. Aradaki fark konutu alan vatandaşın cebinden çıkıyor” dedi.

Kalyoncu, “Hollanda, Çin, Suudi Arabistan ve BAE’den ilgili bakanlıklar ve finans kuruluşlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Hollandalı NHG Dutch Foundation Homeownership Guarantee Fund (NHG Hollanda Vakfı Ev Sahipliği Garanti Fonu) ile önceki hafta İstanbul’da görüştük. Eğer döviz riski yönetilirse, yeni konut modelinin kaynağı Hollanda’dan gelebilir Suudi Arabistan’ın TOKİ’si ve büyük şirketleriyle bir araya geldik. Çinli China State Construction Engineering ile görüşüyoruz. ENR dünya listesinde birinci olan Çinli firma 12 kişilik ekiple geldi. Niyet mektubu alma ve işbirliği protokolü aşamasına geldik. ICBC aracılığı ile neler yapılabilir konuşuyoruz.” dedi.

HEM HALKÇI HEM DEVLETÇİ BİR MODEL

"Halkın faydalandığı halkçı bir model ve aynı zamanda kamunun başta mülkiyet olmak üzere haklarının korunduğu devletçi bir model. Biz İstanbul’da da en az yüzde 10 kurumsal kiraya verenin olduğu bir kiralık konut stoku olması gerektiğini düşünüyoruz. Yani 500 bin kiralık konuttan söz ediyoruz” ifadelerinde bulundu.

Bakan Koca: Ebe ve Hemşire Sayımız İstikrarlı Bir Politikayla Artacak Bakan Koca: Ebe ve Hemşire Sayımız İstikrarlı Bir Politikayla Artacak

Kentsel dönüşümü de kiralık konut sıkıntısı engelliyor

Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engelin kiralık konut sıkıntısı olduğunu anlatan Kalyoncu, “İnsanlar evlerinden çıkacak, kiralık konut bulacak ki o binalar yıkılabilsin. TÜİK’e göre bir binada yaklaşık 4 konut var. Dolayısıyla 500 bin konut üretimi, 125 bin eski binanın yeniden inşası demek. İstanbul’da 262 bin binanın 1980 öncesi yapıldığını düşündüğümüzde bu hayati öneme sahip oluyor. Nitekim Kandilli Rasathanesi’nin araştırmasına göre 7.5 şiddetinde bir depremden yaklaşık 40 bin bina ağır hasar, 136 bin bina orta hasar, 300 bin bina ise hafif hasar alacak. 2024 yılında bu modeldeki ilk konutların üretimini ülkemizde göreceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.

Projeyle yapılacak konutlarda devlet denetimi daha sıkı olacağı için güven vereceğini de vurgulan Kalyoncu, “Depremi unutturmamak için içeriğin yarısından fazlasını deprem üzerine kurguladık. Mottomuz şöyle: ‘Şehrini Vicdanla Tamamla.’ Zirvede çıkış noktamız ‘akıllı şehirleri’ bırakalım bizi bir yere götürmedi, ‘vicdanlı şehirlere’ bakalım. Vicdanlı olmak ‘daha az kazanmak’ değil ‘kazancın adil paylaşılması’ ile olur. Sürekli deprem konuşulmasına karşı çıkanlar var. Ama biliyoruz ki depremi İstanbul unutursa Türkiye unutur ve İstanbul unutmak üzere!"

Mehmet Kalyoncu, 25-26 Ekim’de GYODER’in 18. Gayrimenkul Zirvesi’ni İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenleyeceklerini duyurdu.