Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bilgilendirmesinde, 'emekli maaşından belli bir süre kredi ödemesi yapılmasından sonra bu kesintiye itiraz eden müşteri, kesintiyi durduran bankadan önceki tahsilatları isteyemez' ifadelerine yer verdi.


İçtihat Bülteni’nden paylaşılan bilgilendirmeler ışığında, davacılar vekili; emekli maaş hesabının bulunduğu davalı bankadan kredi çektiğini, bankanın maaş hesabına bloke koyarak para tahsil ettiğini, promosyon vb. haklarından istifade ettirmediğini, kesintilerden dolayı geçinemediğini iddia ederek hesap üzerindeki blokenin silinmesini, kesintilere son veirlmesini ve ayrıca dava tarihine kadar hesaptan kesilen tutarların davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulundu. Davalı vekili; davanın reddini talep etti.

İlk Derece Mahkemesi, davacının aldığı kredinin teminatı olarak emekli maaşından kesinti sağlanmasına muvafakat ettiği ve bu yönde virman isteğinde bulunduğu, sözleşmedeki bu hükmün haksız şart teşkil etmeyeceği, taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazî kayıtsız olarak onaylayıp ardından iadesini isemenin  dürüstlük kuralı ile uyuşmayacağı gerekçesiyle söz konusu davanın reddine karar kıldı. İlk Derece Mahkemesinin kararına yönelik zaman diliminde davacı vekili istinaf yoluna başvurdu.


MAAŞ HESABI ÜZERİNDEKİ BLOKEYE KARAR ÇIKTI

Bölge Adliye Mahkemesi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararını bpzarak tekrardan esas hakkında hüküm oluşturmak suretiyle davanın onayına, maaş hesabı üzerindeki blokenin silinmesine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz taleb etti.


YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ'NİN, KARARA TEPKİSİ

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, bozma ilâmında şu açıklamalr kaydedildi:

“İlk derece mahkemesince davanın reddine yönelik verilen karar usul ve yasaya, Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına uygun olup, bir isabetsizlik bulunmadığından, bölge adliye mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir”
Bölge Adliye Mahkemesi, önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verdi. Bunun üzerine direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulundu. Böylelikle dosya, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine taşındı.


YARGITAY HUKUK GENEL KURULU: "KESİNTİYE İTİRAZ EDEN EMEKLİ BANKADAN ÖNCEKİ TAHSİLATLARI İSTEYEMEZ"

Eski Başkan Çiçek: 'Kimse bu işin kolay olacağını zannetmesin' Eski Başkan Çiçek: 'Kimse bu işin kolay olacağını zannetmesin'

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, temyiz değerlendirmesi sonucu bölge adliye mahkemesinin kararını bozdu. Bozma ilâmında ise şu cümlelere yer verildi:

“Emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan tüketicinin, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumdayken, çekeceği kredinin ödeneceği ihtimalini banka gözünde kuvvetlendirir şekilde emekli maaşını mal varlığının bir parçası olarak gösterdiği, bu inançla hareket eden bankanın davacıya birden çok kez kredi tahsis ettiği, davacının başka bir yolla taksit ödemesinde bulunmadığı, en başından beri ödeme yöntemi olarak tercih ettiği virman usulüyle kredi taksitlerinin her ay düzenli tahsil edilmesine itiraz etmediği ve dava açmakla davacının bu yöndeki iradesinin ortadan kalktığını gören banka tarafından bu usulle yapılan tahsilâta son verildiği gözetildiğinde söz konusu kesintilerin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptalinin ve bu talebin kabulüyle bağlantılı olarak da kesilen bedellerin iadesinin istenmesi hakkın kötüye kullanılması teşkil eder ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2'nci maddesi gereğince iyi niyetle uyuşmadığından hukuk düzeni tarafından korunmamalıdır.”