Türkiye'deki ücretli öğretmenlerin yaşadığı zorluklar ve sorunlar, Aydınlık Gazetesi'nin düzenlediği bir Twitter sohbet odasında tartışıldı. Ücretli öğretmenlerin, kadrolu öğretmenlerle aynı işi yaptığı ancak düşük ücret, güvencesizlik ve özlük hakları eksikliği gibi sorunlarla karşılaştığı belirtildi.

Yatırımcının aklında tek soru: Altın mı, Dolar mı, Borsa mı? Yatırımcının aklında tek soru: Altın mı, Dolar mı, Borsa mı?

Ücretli öğretmenlik, yerine geçmek üzere atama yapılan kadrolu öğretmenlerin bulunmadığı okullarda derslere girmek amacıyla kullanılan bir sistem. Ancak, bu sistem ücretli öğretmenleri güvencesiz bir istihdam koşullarına mahkum edebiliyor. Ücretli öğretmenler, düşük ücretlerle çalışmak zorunda kaldıklarını ve çeşitli özlük haklarından mahrum kaldıklarını ifade etti.

Ücretli öğretmenlerin yaşadığı sorunlar arasında düşük ücretler, sigorta sorunları, nöbet ücretlerinin alınmaması, kırtasiye yardımı ve aile yardımının verilmemesi gibi maddi konular yer aldı. Aynı zamanda ücretli öğretmenler, kadrolu öğretmenlerin aksine öğretmen kimlik kartı sahibi olmadıklarını ve öğretmen evlerinde kalamadıklarını da dile getirdi.

Ücretli öğretmenler arasında yapılan bir diğer ayrım ise KPSS puanıyla girmiş öğretmenler ve branş sıkıntısı yaşayanlar arasında yaşandı. KPSS puanıyla gelen ücretli öğretmenlerin, düşük ücret ve özlük hakları eksikliği gibi sorunlarla karşılaştığı ifade edildi.

Öğretmenler, özellikle deprem bölgelerinde kadrolu öğretmenlere verilen tayin hakkının ücretli öğretmenlere verilmemesinin de sorunlar arasında yer aldığını belirtti. Öğretmenler, ek iş yapmak zorunda kaldıklarını ve bu durumun öğrenciler tarafından alay konusu edildiğini söyledi.

ÖĞRETMENLER ODASINA BİR KURYE BİR ÖĞRETMEN OLARAK GİRİYOR

Orhan öğretmen, deprem bölgesinde kadrolu öğretmenlere verilen tayin hakkından da mahrum kaldıklarını belirterek, “Bizi ‘beleş kadro mu istiyorsunuz?’ diyerek bir kez daha enkaz altında bıraktılar.” dedi. Ek iş yapmak zorunda olduklarını söyleyen Orhan öğretmen, şunları anlattı:

“Okuldan çıkınca iki üç saat çalışılacak iş yok. Öğretmen mesela gece nöbeti tutuyor. Gece nöbete gidiyor, oradan okula gidiyor sonra iki saat uyuyor tekrar nöbete gidiyor. Ya da okulun karşısında kuryeci olarak çalışıyor. Okula pizza siparişi veriliyor, kendi meslektaşlarına pizza götürüyor. Ya da okulun karşısında bir büfede temizlikçi olarak çalışıyor… Bunları küçümsemek için söylemiyorum, ekmek parası için yapılır. Ama diğer gün öğrenciler dalga geçiyorlar. Kaderimiz okul müdürlerinin iki dudağı arasına bırakılmış.”