Öğretmen, küçük bir kasabada öğretmenlik yapan genç bir adamın İstanbul’a atanması ile yaşadıklarını konu ediyor. Eşi ve iki çocuğu ile birlikte Anadolu’nun bir köyünde yaşayan Hüsnü, öğretmenlik yapmaktadır. Oldukça başarılı bir öğretmen olan Hüsnü’nün hayatı İstanbul’a tayininin çıkmasıyla bambaşka bir hal alır. Başarısından dolayı tayin edildiği İstanbul’a alışmakta zorlanan Hüsnü, sadece öğretmen maaşı ile geçinmekte zorlanır. Ailesini geçindirebilmek için ek iş yapmaya mecbur kalan Hüsnü, türlü işlerle uğraşsa da hiçbirinde başarılı olamaz.

80 lerde çekilen bu filmin günümüzdeki şartlarla es değer olması dikkat çekmektedir. Istanbul' a atanan öğretmenlerin taabiri caizse kirasını bile odeyemecek maaş alması durumun vahim olduğunu göstermektedir. 

Maaşın yetersiz olması öğretmenleri ek iş yapmaya zorlamaktadır. Bu şekilde ne öğrencilere ne de farkli işlere yeterli olamamaktadır. Peki bu sorunun yillar boyu devam etmesinin sebebi nedir?


Yeterli sayida atama ve maaş iyileştirilmesi yapılsa bu sorun icin bir adım olabilir. Öğretmenlik mesleği diğer mesleklerden farklıdır. Hayat kosusturmasina takılan kisi sınıfa girdiğinde verimli olamaz. 

Günümüzde yoğun olarak istanbul' atamaların yapılması süreci daha da zorlaştırmaktadır.  Büyükşehir büyük dertler...

Öğretmen maaşı  17 bin liradan az olmamalıdır. Gelecek nesiller yüzümüzdeki endişe ile derse girmektedir. Günümüzdeki şartlar daha da zor olmakla birlikte eğitim kalitesi hem nicelik hem niteliksel anlamda  iyilestirilmelidir.. Yoksa bu şekilde izahı olmayanın mizahi olan filmler izlemeye devam edeceğiz. Hepimiz bir hüsnü adayı olacağız...