Kamudanhaber- Özel haber
Mehmet Türk
“Algı kapıları kapanırken olguların devri başlıyor.”
Sitemizde Mehmet Türk imzasıyla “Yusuf Tekin’le Öğretmenler Odası” Başlıklı bir yazı yayınlamış ve yazımızda:
“Prof. Dr. Yusuf Tekin, Millî Eğitim Bakanlığında icra makamının en tepesindeki isim olarak öğretmenler odasına girmekte ve “Değerli Öğretmenim! Buyur, ben buradayım. Dinliyorum.” demektedir. Bu, cesaret gerektiren davranışıyla da öğretmenlerin talep ve sorunlarını sadece aracılardan/onların temsilcilerinden dinlememekte bizzat öğretmenlerin kendisinden dinlemektedir. Bu neden önemlidir? Çünkü sendikalar, dernekler ve eğitimin paydaşı olan diğer yapılar eğitimin sorunlarını dile getirirken; kendi delege/yönetim yapılarına, üstlendikleri misyona, üst yönetim kademelerinin kariyer beklentilerine ilişkin dengeleri gözeterek hareket etmek durumundadırlar. Bu durum, eğitim-öğretim ve öğretmenlerin sorun/taleplerinin aktarılmasında öncelik sıralamasını hatta bizzat talebin kendisini değiştirebilmektedir.” İfadelerine yer vermiştik.
Yazımızın içeriğinde “Yusuf Tekin’in öğretmenler odası ziyaretleri bu yönüyle çok değerlidir ve devam etmelidir. Hatta Ziya Selçuk’un yaptığı gibi salon toplantılarıyla da zenginleştirilebilir.” önerisinde de bulunmuştuk.
Yazının son kısmında da “Gerçeklerle yüzleşmenin bir maliyeti vardır. Bu maliyet bazen hoş olmayan durumlarla karşılaşma ihtimalini de içerir. Ancak gerçeklerle yüzleşmek gibi bir faydayı da içinde barındırır.
Netice olarak sorunları yerinde teşhisle başlayan ve cesaret gerektiren devamında da tedavi basamaklarıyla süreci devam ettirecek olan çok yerinde bulduğumuz bu çalışmayı alkışlıyor ve destekliyoruz. ‘’ demişiz.
Görüyoruz ki “Yusuf Tekin’le Yeni Dönemin Kodlarını” gayet doğru okumuşuz. Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin kompleksiz bir şekilde hizmet etmenin ve bir şeyler yapabilmenin derdinde.
Sayın Bakan’ın sosyal medya hesabından yaptığı: ''Değerli meslektaşlarım, aylık öğretmenler odası buluşmalarımıza bu hafta sonu başlıyoruz. Cumartesi sabah 9.30 da müsait olanları bekliyoruz. Her ayın ilk Cumartesi ya Ankara’da ya da hangi ilde isek o ildeki bir salonda sohbet edelim.” paylaşımıyla yalnızca yeni bir sayfa açılmakla kalmadı. Sayın Bakan, öğretmenlerle aracısız, temsilcisiz doğrudan görüşme kapısını açılarak önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi gerçeklerle yüzleşmeyi ve bu yüzleşmenin getireceği siyasi maliyeti üstlenmeyi de seçmiş oldu. 17-25 Aralık sürecinde nasıl herkes ağzının içinden konuşurken; o, nasıl ki cesurca mücadele ettiyse şimdi de kendi kitlesiyle yüzleşmeyi seçti.
İlk kez bir Millî Eğitim Bakanı öğretmenler odasıyla yüzleşiyor. Bu gerçekten heyecan uyandıran bir yaklaşım. Bu yaklaşım, öğretmenlerden gelen öneriler hayat bulabildiğinde daha da anlam kazanacak ve salt bir proje olmaktan öteye geçip ete kemiğe bürünecektir. Artık Kurum İdari Kurulları vekillerle değil asillerle yapılmış olacak.
Görünen o ki Millî Eğitim Bakanlığında proje döneminden icraat dönemine geçiliyor. Algı dönemi kapanıyor olguların devri başlıyor…
YASAL UYARI: Yayınlanan haberin tüm hakları MYZ DİJİTAL MEDYA Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Kamudanhaber.Net'i Twitter'dan takip etmek için tıklayınız
Kamudanhaber.Net'i Facebook'tan takip etmek için tıklayınız
KAMUDANHABER TELEGRAM KANALI İÇİN: https://t.me/kamudanhabersitesi
