Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin Dünya Bankası ile 2024-2028 yılları arasını kapsayan 18 milyar dolarlık ek finansman anlaşması imzaladığını duyurdu. Bu anlaşma, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye sağlayacağı toplam kredi miktarını 35 milyar dolara yükseltti. Bakan Şimşek, bu anlaşmanın Türkiye'nin gelecek 5 yıllık dönemdeki mali işbirliği programını oluşturduğunu ve Dünya Bankası'nın ilk üç yıl içinde ülkeye ilave 18 milyar dolarlık finansman sağlayacağı Ülke İşbirliği Çerçevesi (Country Partnership Framework-CPF) Programı'nın yürürlüğe girdiğini belirtti.

Ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez, bu ek finansman anlaşmasının ardından gelen soruları sosyal medya hesabı üzerinden yanıtladı. Eğilmez'e gelen soruların çoğunun son dönemde projelere karşı duyulan kuşkuları yansıttığını belirten Eğilmez, bazılarının ise Dünya Bankası finansmanının IMF destekleri ile arasındaki farklar üzerine yoğunlaştığını ifade etti.

Mahfi Eğilmez, X hesabından şu paylaşımı yaptı:

"Dünya Bankasından (DB) alınacağı açıklanan ek 18 milyar dolarlık ek destek için pek çok soru geliyor. Soruların çoğu insanların son dönemde projelere karşı duyduğu kuşkuları yansıtırken bazıları da IMF destekleriyle olan farkları üzerine yoğunlaşıyor. Kısaca açıklamaya çalışayım. 

Bakan Mehmet Şimşek: Programımız çalışıyor Bakan Mehmet Şimşek: Programımız çalışıyor

DB, yatırım projelerine kredi verir. IMF ise genel borç verir. Yani DB mesela bir liman yapılacaksa bunu finanse eder. Bunu yaparken de kendi ihale yöntemlerinin uygulanmasını ve belirli bir yerli malı oranı dışında dünyadan alış veriş yapılmasını şart koşar. IMF ise ödemeler dengesi finansmanı için borç verdiğinden koyduğu koşulların (mesela bütçe açığının belirli bir orana düşürülmesi gibi) yerine getirilip getirilmediğine bakar. 

DB kredilerinin kullanma yeri ilgili projedir, IMF borcunu istediğiniz yerde kullanabilirsiniz. Dolayısıyla DB'den para geliyor bunu istediğimiz yere harcayabiliriz gibi bir çıkarım doğru değildir. 

"ASTRONOMİK FAİZLER ÖDEMEK ZORUNDA KALIR"
DB, yapılan harcamaların projeyle ilgili olup olmadığını ve kendi şartnamelerine uygun olup olmadığını denetler ve kredi dilimini ondan sonra serbest bırakır. IMF ise sadece koyduğu koşulların (performans kriterleri) yerine getirilip getirilmediğine bakar ondan sonra borcun ilgili dilimini serbest bırakır. 

Her iki kurumun da sağladığı desteğin maliyeti (faizi) piyasaya göre düşüktür. IMF borçlarında miktar arttıkça maliyet de artar. Buna karşılık, bir ülke zaten o artan miktarlarda borcu piyasadan ya alamaz ya da astronomik faizler ödemek zorunda kalır.

DB, kredilerinin geri ödenme süresi uzun (ortalama 10 - 15 yıl) IMF'ninki orta vadelidir (borcun son kullanılış tarihinden itibaren ortalama 3 - 5 yıl.)"