Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Üç haftalık bir aranın ardından gerçekleşen bu Kabine toplantısının ana gündemi, Gazze'deki son gelişmeler, ekonominin mevcut durumu ve terörle mücadele stratejileri oldu. 

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"Euro 2024 hazırlık maçında Almanya karşısında tarihi bir galibiyet kazanan A Milli Takımı canı gönülden tebrik ediyorum. Hepimizi hem büyük bir sevinç hem de oynadıkları futbolun güzelliğiyle tarifsiz bir gurur yaşattılar.

Astana'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 10. Zirvesi'nde Türk dünyası olarak iş birliğimizi dayanışmamızı bir kez daha pekiştirdik. Hem üye sayısı, hem işbirliği alanı açısından kat ettiği mesafeden memnuniyet duyuyoruz. Geçen sene teşkilata KKTC'nin gözlemci üye olması tarihi bir adımdı. Türk dünyasının Kıbrıs'a olan desteğini ortaya koymuştuk. KKTC'deki kardeşlerimizin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı'nı bir kez daha tebrik ediyorum.

Kimi Batılı güçler bölgemizde yeni bir dönemin başladığını hala idrak edemiyor. Gerçekleşmesi mümkün olmayan ham hayalleri körükleyerek Ermenileri istismar ettiler, kullandılar, güvensizliğe mahkum ettiler. Bu gerçeğin de Ermenistan'ın görüp kabullenmesi gerekiyor. Batılı ülkeler tarafından gönderilen hiçbir silah ve mühimmat kalıcı barış ortamının sağlayacağı huzurun yerini tutamaz. Ermenilerin barış fırsatını farklı hülyalara kapılarak boşa harcamamak en büyük temennimizdir.
Ermeni halkı ve yöneticilerinin güvenliği binlerce kilometre ötede değil komşularıyla işbirliğinde aramaları daha doğru olacaktır. Ermenistan'a Azerbaycanlı kardeşlerimizin uzattığı barı elini tutması çağrısında bulunuyorum.

Buradan bir kez daha Ermenistan'a Azerbaycanlı kardeşlerimizin uzattığı barış elini tutması çağrısında bulunuyorum.
Kazakistan dönüşü açılışını yaptığımız Ford Otosan fabrikası 3 bin 500 kişiyi istihdam sağlayan önemli bir yatırımdır.
Dünyanın 13. en büyük otomotiv üreticisi durumundayız. Ancak maalesef ülkemiz uzun yıllar kendi milli ve yerli markasına sahip değildi. TOGG ile küresel rekabetteki yerimizi aldık.

"TOGG 12 BİN TESLİMAT YAPTI"

'Türk araba yapamaz', Fabrikada üretim bandı yok', 'Bu araç satılmaz' diyenleri, bundan 60 yıl önce Devrim otomobilini garaja mahkum eden zihniyetin günümüzdeki uzantılarını hüsrana uğrattık. TOGG şimdiye kadar 12 bine yakın teslimat yaptı. Üretim bandından inen ve teslim edilen araç sayısı günden güne artıyor. Bu yarışa nasıl isabetli bir zamanda dahil olduğumuz daha iyi anlaşılacaktır.

Her yıl milli ağaçlandırma günü olarak kutladığımız 11 Kasım'ı yine ülkemiz genelinde bir ağaçlandırma seferberliğine dönüştürdük. 5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Bu tablo küresel ısınma ve iklim değişikliğinin tüm insanlığın bekasını tehdit ettiği bir dönemde oldukça önemlidir. Her ilimizde 100. Yıl Cumhuriyet Ormanları'nın kuruluşunu gerçekleştirdik.

Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihten tevarüs ettiği kerim devlet vasfına tam manasıyla ilk kez bizim dönemimizde kavuşmuştur. Kurucu kadronun hayallerini süsleyen, kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet özlemi, 21 yılda bir idealden çıkıp hakikate dönüşmüştür. Ülkemize dünyanın en geniş kapsamlı sosyal güvenlik ve sağlık sistemini kazandırdık. Devletimizin şefkat şemsiyesi dışında hiçbir vatandaşımızın kalmaması için özel çaba harcadık.

Diğer alanlar gibi sosyal devlet uygulamalarında mevcutla yetinmiyor kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Darülaceze Sosyal Yaşam bunun en son örneğiydi.

Her kim Türkiye'yi soydaşlarının derdine sırtını dönmekle itham ediyorsa ya gafildir ya cahildir ya da yabancı güçler namına çalışan beşinci kol elemanıdır. Türkistan'dan Afganistan'a, Balkanlar'dan Afrika'ya kadar nerede gözü yaşlı, gönlü kırık kimse varsa Türkiye'nin şefkat eli oradadır.

İsrail'in ahlaksız alçak saldırıları altında hayatta kalma mücadelesi veren Gazze halkına da bu anlayışla sahip çıkıyor. 11 uçak ve bir sivil yardım gemisini gönderdik. Mısırlı yetkililerle işbirliğiyle yardım malzemelerinin Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye ulaştırılmasını sağlıyoruz. Gazzeli kardeşlerimiz için toplam 800 tona varan insani yardım malzemesini bölgeye sevk ettik. İsrail Gazze halkını sadece öldürmekle kalmıyor hastaneleri bombalayarak direniş azimlerini kırmaya çalışıyor.

Gazze'de 7 Ekim'den beri tam anlamıyla vahşet, bin yıl önceki Haçlı işgalinde, 2. Dünya Savaşı'nda yaşananları aratmayan bir gaddarlık sergilenmektedir. Netanyahu İsrail halkı üzerinde yitirdiği itibarı hastaneleri okulları bombalayarak yeniden kazanma çabasındadır. Gazze'nin en büyük sağlık tesislerinde yşanan vahşeti hepimiz takip ettik. İsrail'in iddialarının tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşıldı. Güya medeni dünya saldırıları sessizce seyretti. Savaş hukunun açık ihlali olan hastane saldırılarına destek veren ülkeler gördük.

Elimize düşeni yapmanın gayreti içindeyiz. Gazze'deki kanser hastalarının ülkemize sevki için çalışmalarımızı başlattık. Toplam 88 hastayı ülkemize getirdik.

Bakan Bak açıkladı: Üniversite öğrencilerine 120 milyon TL proje desteği Bakan Bak açıkladı: Üniversite öğrencilerine 120 milyon TL proje desteği

Türk özlenendir gözlenendir. Mazlum ve mağduların hamisidir. Türkiye tarihi misyonunu başı dara düşenlere yardım ederek gösteriyor. Türkiye olarak Gazze'de akan kanın durması için seferber olmuşken Batılı ülkelerin vicdansızlığını yüzümüz kızararak takip ediyoruz. İsrail sadece tarih önünde değil insanlık vicdanı önünde de yargılanacaktır. Batılı kurum ve kuruluşlar Gazze'den yükselen feryatlara kulaklarını tamamen tıkadılar.

İspanya gibi bir iki vicdan sahibi ülkeyi dışarıda bırakırsak Batılı kurum ve kuruluşlar Gazze’den yükselen feryatlara kulaklarını tamamen tıkadılar. Ateşkes sözcüğünü kullanmaktan bile çekinen bir ürkeklikle, daha doğrusu korkaklıkla karşı karşıyayız. Holokost utancı, Avrupalı liderleri adeta esir almış durumda. Batılı entelektüeller, basın kuruluşları, insan hakları örgütleri de aynı şekilde İsrail'i aklamanın peşinde. İsrail yönetimi holokostu, soykırıma varan katliamları kalkan olarak kullanıyor. Almanya'ya gerçekleştirdiğimiz son seyahatte bir kez daha üzülerek şahit olduk.

Hak bildiklerimizi birilerini rahatsız etse de cesaretle söylememizin sebebi işi budur. Bizim borcumuz yok ama onların hepsinin İsrail'e borçları vardır. Onlar borç ödüyorlar. Utanç veren olay Batılı ülkelerin katliamlarına kılıf uydurma konusunda İsrail ile sergilediği yalan kardeşliğidir.

İsrail'in ne kadar uğraşırsa uğraşsın antisemitik yaftası vuramayacağı tek ülke Türkiye'dir. Türkiye'nin geçmişinde böyle bir utanç lekesi göremezsiniz.

İsrail nükleer silaha sahip olduğunu açıkça ikrar ediyor ama Uluslararası Atom Enstitüsü herhangi bir inceleme başlatmıyor. İsrail'in nükleer silahları meselesinin unutulmasına ve unutturulmasına Türkiye olarak izin vermeyeceğiz.

Terör örgütleri ve organize suç örgütleriyle mücadelemiz sürüyor. Yılbaşından bu yana bir kısmı elebaşı seviyesinde yaklaşık 2 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Döktükleri her damla kanın hesabını soruyoruz soracağız."