O yapıyorsa ben de yaparım, diye iğrenç bir put vardır.

Hırsızlara Zaafımız Var 
Akıllı ve zeki insan otomobili stok yapar ve fahiş fiyata satar. 
Toplumda bu tür akıllı ve zeki insanlara karşı aşırı zaaf vardır. 
Kime sorsan hemen herkes beğenir bu tür insanları. 
"Ne anasının gözü de o!"
"O işini bilir!"
"Saman altından su yürütür o!"
Gibi deyimler bizim toplumumuzda en gözde deyimlerden birkaçıdır. 
Kısa yoldan zengin olana, 
Alnı terlemeden oturduğu yerden zengin olana, 
Birilerini kandırarak zengin olana, 
Aldığı malı değerinin çok çok üstünde satarak zengin olana, 
Zam gelecek diye mal biriktirerek zengin olana  karşı müthiş bir özenti vardır bizde. 
İç ses olarak, keşke ben de öyle olabilsem, deriz. 
Bazen yüksek sesle düşünürüz etrafımızda nasılsa bizim gibi insan çoktur. Onlar da bizim gibi keşke der. 
Kiraya verecek evimiz varsa, kiradaki fahiş artışı dert etmeyiz meselâ. 
Ev kiralamak zorunda olduğumuz zaman kira artışına çok büyük tepki gösteririz. 
Gerçekçi olalım. 
Şuan etrafımızda malı olan stok yapıyorsa, evi olan fahiş artış yapıyorsa, parası olan dolar altın alıyorsa... 
İtiraz edenlerin sesi de cılız çıkıyorsa bu şu demek değil midir? 
"Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir!"
Neden böyleyiz peki? 
Devletin yaptırım gücü olmadığı için mi böyleyiz? 
Durum böyleyse, hırsızlık ve adam öldürme suç olmasa rahatlıkla hırsızlık yapabilir, adam öldürebilir miyiz? 
Malı yani imkanı olup da stok yapmayan, dolar almayan, fiyatlarda fahiş miktarda artış yapmayan var mı etrafımızda? 
Varsa kaideyi bozacak kadar mı yoksa birkaç istisna mı? 
Kaideyi bozmaya gücü yetmeyen istisna, müstesna değildir. 
Küçük bir istisnadır, dişe dokunacak kadar değildir. 
O yapıyorsa ben niye yapmayayım diye iğrenç bir put vardır ve etkilenmeyen kimse yoktur bundan. 
Uzun lafın kısası, demem o ki... 
Toplum olarak stok yapan da, dolar altın alan da, fahiş fiyat artışı yapan da birbirinden güç alıyor. Sadece birbirinden değil, 
''Senin malın olsa sen de aynısını yapardın'' dedikleri bizden de güç alıyorlar. 
Herkes hak ettiğini yaşar... 
Mustafa Süs