Mülakat kelimesi eskiden; buluşma, görüşme anlamında kullanılsa da günümüzde işe alınması muhtemel bir adayla yüz yüze yapılan görüşme olarak kullanılmakta.

Mülakatlar genellikle adayların soğuk terler döktükleri, adları sorulduğunda dahi anlık panikler yaşayıp afallayabildikleri ortamlar haline dönüşebiliyor.

Mülakatı yapanlar için de birkaç soru veya hareketle karşısındakinin iş için uygun olup olmadığını anlamak yükümlülüğünü içeren bir olgu.

Mülakatlar günümüz iş dünyasında apayrı bir öneme sahip adayın uygun olup olmadığı ve iş yerine edeceği etkilere varana kadar birçok handikapı içinde barındırıyor.

Peki mülakata girecekler nelere dikkat etmeli?

Adaylar neden kaybediyor veya kazanıyor?

Bunları sizler için araştırdık.

Adaylar nelere dikkat etmeli?

Adaylar kesinlikle kılık kıyafetine özen göstermeli. Bu tabii ki “ye kürküm ye” hikayesi değil ama bizler de Nasreddin Hoca değiliz. Bu nedenle mülakata girerken kılık kıyafetinize özen gösterin. Adayların %50’den fazlasının elenme sebebi kılık kıyafet olabiliyor.

Mülakata gideceğiniz firmayı ve mümkünse mülakatı yapacak kişiyle ilgili bilgi sahibi olmanız size büyük avantaj sağlayacaktır. Mülakata girdiğinizde şirketin ve şirket yetkilisinin ilkelerine ilişkin anekdot vermeniz sürpriz bir sonuç doğurabilir.

Görüşme saatinden çok önce orada olmanız yararınıza. Tavsiyemiz 30 dakika. Koşturmaktan nefesiniz kesilmiş şekilde odaya dalmanız size ‘biz sizi daha sonra ararız!’ cevabını getirebilir.

Birebir iletişim çok önemli. Gözlerinizi kaçırmayın. Değerlendirenler birden fazlaysa hepsine gözlerinizle önemli oldukları mesajını verin. El sıkışırken mutlaka gözlerine bakın ve gülümseyin.

İsteksiz, umutsuz veya yorgun bir görüntü sizi eleyecektir. Kendinizi onların yerine koyun. Daha mülakatta yorulan birisi sizin iş yerinize ne katabilir?

Gereksiz şekilde uzun veya önemsizmiş gibi kısa cevaplar vererek bilginizi ve tecrübenizi arka plana atacak hatalara düşmeyin. Anlaşılır, konunun özüne hitap eden ayrıntılara girmeniz yeterlidir. Bilmediğiniz bir konudan gelen soruya uzun cümlelerle oyalayıcı cevaplar vermek yerine yakın bir konudan kısa bir örnekleme yapıp, bilmediğinizi ancak mutlaka öğreneceğinizi anlatın. Bu da bir mülakat tekniğidir. Özellikle bilmediğiniz bir konu seçilerek size sert bir soru sorulabilir. Burada öğrenmeye hevesli olup olmadığınız test edilecektir.

Çalıştığınız yerler referans puanı olarak size dönecektir. Ancak sakın eski çalıştığınız yerleri kötüleme hatasına düşmeyin.

Beden diliniz nasıl kullandığınız gerçekten çok önemli. Elinizi cebinize atarak konuşacak kadar rahatlık veya ellerinizi koyacak yer bulamayacak kadar gerginlik size kaybettirebilir. Mutlaka rahat bir beden dili kullanmalısınız. Bu hem sizin yetkin olduğunuzu hem de müstakbel iş yerinizin prestijini arttıracağınızı gösterir.

Düzgün bir Türkçe ile hitap size %30’un üzerinde olumlu puan getirecektir. Mutlaka anlaşılır olun. Gereksiz İngilizce kelimeler itici durabilir. Türkçe’den şaşmayın.

Kısaca özetlemek gerekirse:

Heyecan yapmayın, ukalalık yapmayın, sinirlenmeyin, aksi cevaplar vermeyin, soru sormaktan çekinmeyin, mülakatı yapanların masasında yazanları okumak için eğilip bükülmeyin.

Hepsinden önemlisi siz siz olun.