Eğitim-Bir-Sen Genel Kurulu'nun Hukuka Aykırı Kararını Mahkeme Bozdu...

 Şimdi sırada; Memurlarımızın büyük çoğunluğu kirada otururken, sendikacıların güzelim Ege Sahillerini parsel parsel parselleyip kendilerine lüks villa yaptırdıkları Kuşadası, Foça ve daha kim bilir bilmediğimiz nereler… Bu Talanın İPTALİ Davası var.

 

 Hiçbir zaman makam ve mevki hırsımızın olmadığı, sadece ve sadece dava adamı olduğumuz bir kez de Mahkeme tarafından tescillendi.

Bu hukuk zaferi, sendikal vesayete yeter dedi. Bu hukuk zaferini sadece Yıldırım DEMİRCİ kazanmadı. Baskılanan, sindirilen ve korkutulan birler, binler, on binler, yüzbinler ve bir milyon Memur Sen ailesi kazandı. Kaybedenler ise üyenin alın teri üzerine inşa ettikleri konforlu ve şatafatlı sendikal saltanatlıklarını parselledikleri Ege Sahillerinde sürdürenlerdir.

Bu yargı kararı, artık sendikada kişisel rant ve menfaatlerin konuşulmadığı; sadece dava ve memurların haklarının konuşulduğu yeni bir zihniyet ve yeni bir kadro değişiminin habercisidir. Ali ve saz arkadaşlarının ihtişamlı plazalarının 20. katından inecekleri gün artık daha da yaklaştı.

Ali YALÇIN’ın ikinci döneminden itibaren başlayan kişisel ikbal uğuruna yapılan düzenleme ve uygulamalarının, sendikamızın ilke ve değerleriyle bağdaşmadığı ve sendikamızın Akif İNAN çizgisinden her geçen gün uzaklaşmasına neden olduğu, sendikadaki durağanlaşma ve küçülmenin önüne geçilmesi gerektiği yönünde, evimiz ve yuvamız olarak gördüğümüz sendikamıza sadık kalarak, kişi hak ve hukukuna riayet ederek görüş beyan ettik ve öneri sunduk. Önerilerimizi kendi çıkarlarına engel olarak gördükleri için üyelikten çıkarma teklifini getirdiler.

Eğitim Bir Sen 7. Olağan Genel Kurulunda Divan başkanının “savunma hakkı kutsaldır” deyip de savunma yapanın duygu yüklü ve mesaj dolu konuşmasını ikide bir kesmesi, delegelerin oy çokluğu yönünde el kaldırmalarına rağmen divan başkanının oy birliği olarak tutanaklara geçirmek istemesine karşın salondan yükselen itiraz sesleri üzerine oy çokluğu şeklinde düzeltmek zorunda kalmıştır. Taraflı tutumunu alenen belli eden divan başkanı ve aynı zamanda çevre, inşaat, milli emlak, tapu ve kadastro çalışanların birliği sendikası olan Bayındır Memur Sen Genel Başkanı Soner Can TUFANOĞLU, al sana tokat gibi cevap.

Programda olmamasına rağmen divan başkanının daveti üzerine güç zehirlenmesinin verdiği kibirle kürsüye çıkan Talat YAVUZ; “Kurucuymuş, ilkeymiş geçin bunları. Böylelerinin sendikamızda yeri yok. Atın bunu” tutanaklara geçirilmeyen bu sözleriyle delegenin hür iradesine gölge düşüren Talat YAVUZ, al sana tokat gibi cevap.

“Benim irademi yok sayanı ben de yok sayarım” diyerek üyelerinin yarısından fazlasının istifa ettiği; seçimlerdeki antidemokratik, dayatmacı ve tahakkümcü anlayışa başkaldırının sembolü olan Besni’nin feryadına kulaklarını tıkayan Ali DENİZ, al sana tokat gibi cevap.

 

Demokratik hakların kullanılmasını sağlayarak özgür ve şeffaf seçimlerin gerçekleştirilmesini, bireylerin ve üyelerin tercihlerinin önemsenmesi için her türlü tedbirin alınması tüzüğümüzün amir hükmü olmasına rağmen uygulamalarıyla demokrasi şöleninin sözde kalmasını sağlayan İdris ŞEKERCİ, al sana tokat gibi cevap.

 

Eğitim Bir Sen’in tarihi incelendiğinde; Tüzük tadil kongresinin toplanmasına öncülük eden Erol ERMİŞ, Ahmet YURTMAN’dan sıranın kendisine gelmesi için üç dönem kuralı için önerge vermişti. Aynı Erol ERMİŞ, sıra kendisine geldiğinde ise konforlu ve şatafatlı sendikal saltanatlığı bırakmak nefsine ağır gelmiş olacak ki bu seferde üç dönem kuralının kaldırılması yönünde önerge verdi. Bu büyük ve kutlu dava hareketini, kişisel menfaati uğruna, güven ve itibarını zedeleyen Erol ERMİŞ, al sana tokat gibi cevap.

 

Başka sendikalarda koşturanlar, Eğitim Bir Sen’in yıldızı parlamaya başlayınca, ikballeri uğruna Eğitim Bir Sen’e geçip sendikadaki basamakları atlayarak şube başkanlığı makamına ulaşanlar, sendikadaki bazı uygulamaları eleştirenleri zamanında yadırgayanlar, söz konusu kendi çıkar ve menfaatleri olunca hiç tereddüt etmeden muhalif listeye geçen Şahin YAŞLIK, al sana tokat gibi cevap.

 

2022 seçim çalışmalarına takvimden önce başlayan şubelere müdahale eden Ramazan ÇAKIRCI, henüz öğretmenler, ders başı yapamadan delege başvurularını bitiren seçim takvimine imza attı. Tatlı rekabetten uzak, sadece mevcut yöneticilerin koltuklarını korumayı esas alan formaliteden ibaret bir seçim süreci ile yeni sendikacılara fırsat verilmesinin önüne geçerek, sendikamızın durağanlaşmasına neden olan ve on yedi yıldan beri adeta çakılı kadro pozisyonunda görev yapan Ramazan ÇAKIRCI, al sana tokat gibi cevap.

Kurultay sonrası ilk istifa geldi! Yomra Belediye Başkanı istifa etti Kurultay sonrası ilk istifa geldi! Yomra Belediye Başkanı istifa etti

Bundan tam 1366 yıl önce yaşanan tarihi bir olayı gündeme getirerek dini değerlerimizi ve kutsallarımızı sendikal tartışmalara alet etme basiretsizliğini göstererek, sendikal konularda farklı düşünenleri zenginlik olarak kabul etmesi gerekirken Muaviye’ye benzeten 65 yaşına gelmesine rağmen hala şube başkanlığı koltuğunu bırakmayan Selahattin KARANFİLLER, al sana tokat gibi cevap.

Sendika yöneticilerinin, sendikanın örgütsel gücünü kendi çıkarları ve menfaatleri için kullandıklarının ete kemiğe büründüğü yer olan Kuşadası Konaklarının gündem olmasından dolayı paniğe kapılanlar, fikre fikirle cevap vermeyip “Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler.” deyimi mucibince sanki muz cumhuriyetinde yaşıyormuşcasına hakaretler ve tehditler savurmaktan hızını alamayıp beş bin yıllık şanlı geçmişi olan ve bir hukuk devleti olan Büyük Türkiye Cumhuriyetinde yaşadığını unuturcasına Devletimizin kurumlarının görevlerini yapmadığını söyleyecek kadar hadsizleşen ve üstelik tüm bu hadsizliğini müstear isme (A. Tanıl Karakuş) gizlenerek yapan alçak kalemşör, al sana tokat gibi cevap.

Ali YALÇIN 03.03.2023 tarihinde Antalya’da düzenlenen 17. Türkiye buluşmasında tüm kiniyle ve en üst perdeden tehditkâr bir dille ve parmak sallayarak; “Kaprisi kapasitesinden, hırsı vasfından büyük olan soylu ve kutsal kelimeleri sosyal medyanın mızraklarına takıp, zemin üzerinde zamanı, zaman içerisinde insanı çürütmek için teşkilatımıza ihanet eden muhterislerin de farkındayız.” sözleriyle sendikal vesayetin baş aktörü olduğu bir kez daha tescillenen Ali YALÇIN,  al sana tokat gibi cevap.

Akif İNAN’ın değerlerinin sendikamızda yeniden vücut bulabilmesi için şu beş temel ilke hayata geçirilmelidir.

Tüzüğün 58. maddesi değiştirilerek sendikacı maaşlarının öğretmen maaşıyla eşitlenerek; sendika, rant ve zenginleşme aracı olmaktan çıkartılmalıdır.

Sendika organlarında en fazla görev alma süresi iki dönem ile sınırlandırılarak, sendikal saltanatlık sonlandırılmalıdır.

 Sendika yöneticileri, örgütlülükten gelen gücü kendi çıkar ve menfaatleri için değil; asli görevleri olan üyelerin hak ve menfaatlerinin iyileştirilmesi için kullanmalıdır.

Seçimler, ilgili yasaların ve tüzüğün ruhu ve lafzına uygun olarak; serbest, eşit, özgür, şeffaf, katılımcı ve üyenin tercihlerini önemseyen esaslar doğrultusunda yapılmalı ve seçimlere işyeri temsilciliği seçimleriyle başlanmalıdır.

 Hesap verebilir ve şeffaf yönetim anlayışının gereği olarak; her ay gelir ve gider bilançoları, sendikaların web sitelerinde yayınlanarak üyeler bilgilendirilmelidir.

Mevcut yöneticilerle, bu ilkelerin sendikada hayata geçirilmesi mümkün görülmemektedir. Ya olağanüstü genel kurulla ya da şimdiden çok çalışılarak üç yıl sonra yapılacak olan seçimlerde sendika yönetimi dava insanlarına emanet edilecektir.

Son söz;

Eğer sendika içerisinde kendimizi ifade etme fırsatı verildiği takdirde bugünden itibaren sosyal medya üzerinden sendikal konularda görüş beyan etmeyeceğimi kamuoyuna saygıyla duyuruyorum. Teşkilatımız adına önümüzde ilk fırsat olarak görülen 29 Aralık 2023 tarihinde Genel Başkan Ali YALÇIN’ın katılımlarıyla Tuzla’da gerçekleştirilecek olan geniş teşkilat buluşması programının iyi değerlendirileceğini düşünüyorum.

                                                                                                         Yıldırım DEMİRCİ