İstanbul'da bir boşanma davasında kadının dava açıldıktan sonra kocasına gönderdiği tehdit ve hakaret mesajları yerel mahkeme tarafından kusur olarak kabul edildi. Ancak Yargıtay, bu mesajların dava sürecinde delil olarak kullanılamayacağına dair çarpıcı bir karara imza attı.
Mine Y. ve Ekrem Y. çifti, İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesi'nde başlattıkları boşanma davasını bir süre sonra geri çekti. Ancak daha sonra tekrar mahkemeye başvurarak boşanma isteğini yeniden dile getirdi. Bu sefer mahkeme, çiftin tekrar bir araya geldiğini ve önceki olayları hoşgörüyle karşıladığını gerekçe göstererek davanın reddine karar verdi.
Çift, bu karara itiraz etti ve Ekrem Y., karısının kendisine gönderdiği tehdit ve hakaret içeren mesajları delil olarak sundu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi, Mine Y.'yi bu mesajlar nedeniyle kusurlu buldu ve davanın kabul edilmesi gerektiğine karar verdi. Ancak haksız bulunan Mine Y., karara itiraz etti ve dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderildi.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, incelediği dosyada hakaret ve tehdit içeren yazışmaların dava açıldıktan sonra gerçekleştiğini belirterek, bu tür olayların dava tarihinden sonraki döneme ait olduğunu vurguladı. Bu nedenle, bu mesajların boşanma davasında taraflara kusur olarak yüklenemeyeceğine karar verdi.
