Son yıllarda sayısı hızla artan ve “tabela okul” olarak adlandırılan çok sayıda özel üniversitede akademik başarıdan çok bilanço hesabı yapılmaya başlandı. Telefonla okul tanıtımı yapmak zorunda bırakılan, hatta bu iş için pazarlama eğitimi verilen akademisyenler bu duruma isyan ederken, ağır mobbinge maruz bırakılıp tazminatsız işten çıkarılıyorlar. Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VUDAM) çatısı altında bir araya gelen mağdur akademisyenler, sorunlarını kamuoyuna duyuruyor. SÖZCÜ'ye açıklama yapan mağdur akademisyenler, YÖK'ün kanunu olmasına rağmen devlet üniversiteleri maaşlarından yüzde 50 daha az maaş aldıklarını ifade etti.

DEKANLIKLAR YAPIYOR

Akademisyenler, özlük ve sosyal haklarının da ellerinden alındığını, okulların tam bir ticarethane mantığıyla işletildiğini vurguladı. İş tanımlarında olmaması rağmen zorla farklı işler yapmaya maruz bırakıldıklarını anlatan VUDAM yöneticisi, şunları söyledi: “Vakıf üniversitelerinde mobbing üst düzeye çıkmış durumda. Dekanlık ve idari amirler bunu yapıyor. Akademisyenlere arayan öğrencilerin fiyat bilgilendirmesi yapılması, okul bilgileri verme gibi görevler veriliyor. Temmuzda en az 20 gün, sabahtan 9'dan akşam 7'ye kadar çağrı merkezindeki gibi çalıştırılıyoruz. Hatta bunun için satış eğitimi, pazarlama gibi eğitimler de verildi.”

İtiraz eden kovuluyor
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) ilgili kanununda 2020'de yapılan değişiklikle “vakıfta çalışan akademisyenin devlette çalışan akademisyenden daha az ücret alamaz” şeklinde net ifadesi olduğunu söyleyen VUDAM yöneticisi, YÖK'ün bunları denetlediğini ancak uyarı dışında herhangi bir yaptırım uygulamadığını belirtti. Mağdur akademisyen, tazminatsız ve işsizlik maaşından mahrum bir şekilde işten çıkarıldıklarını aktardı.