Genel Başkan Durmuş, 2 Ağustos'ta başlayacak 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri tekliflerine ilişkin, Memur-Sen Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Bağlı bulundukları konfederasyon Memur-Sen'in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına teklifini sunduğunu hatırlatan Durmuş, 1 milyon sağlık ve sosyal hizmet, 3 milyon kamu çalışanı ve 2 milyon kamu emeklisinin gözünün görüşmelerde olduğunu belirtti. Sağlık-Sen olarak haklı taleplerinin kabul görmesi için mücadele vereceklerini bildiren Durmuş, "Güçlü sağlık sistemini çalışanın kangren hale gelen sorunlarıyla yarınlara taşımak mümkün değildir." dedi. Kovid-19 salgını döneminde yaşananların herkes tarafından bilindiğini aktaran Durmuş, bütün sağlık çalışanlarının bu süreçte can kurtarmak için mücadele ettiğini dile getirdi. Sağlık çalışanlarının sorunlarının çözümü için toplu iş görüşmelerini fırsat olarak gördüklerini belirten Durmuş, şöyle devam etti: "Sağlık çalışanlarının hakkını teslim etmek, mali, özlük ve sosyal haklarındaki sorunları ortadan kaldırmak için daha fazla beklemeye de gerek yok. Salgın tehlikesi ortadan kalkmış değil. Sağlık çalışanlarının yüklerini hafifletmek, yüzlerini güldürmek kamu idaresinin sorumluluğundadır. Hep söylüyoruz, aslolan çalışanın, emek verenin, alın teri akıtanın yani çalışanın memnuniyetidir, gerisi sonuçtur. Çalışan memnunsa, huzur ve refah endişesi taşımıyorsa, ücret adaletsizliği yaşamıyorsa, iş güvencesi tamsa, ağır iş yükü altında ezilmiyorsa, aile bütünlüğü koruma altındaysa, hem verilen hizmet çok daha sağlıklı olur hem de hizmet alanlar, yani hastalar memnun olur. Tüm bu nedenlerle pazartesi başlayacak toplu sözleşme görüşmelerini fırsat olarak görüyoruz." Durmuş, 2019'daki toplu sözleşme görüşmelerindeki taleplerinin karşılanmadığını, gelinen süreçte de taleplerinin haklı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Memur-Sen olarak 2022 için yüzde 21, 2023 içinse yüzde 17 zam teklifinde bulunduklarını ve ilaveten her yıl için yüzde 3 refah payı teklif ettiklerini anımsatan Durmuş, geçen yılların kayıplarını telafi edebilmek adına da 600 lira seyyanen zam istediklerini bildirdi. Durmuş, Memur-Sen'in teklifine ilişkin, "Emeklilerde olduğu gibi memurlara da bayram ikramiyesi verilmesini teklif ediyoruz. Sendika olarak en çok önemsediğimiz konuların başında gelen ve üç ayda bir 134 TL olarak ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin 2022 yılı için 450, 2023 için 540 TL olarak ödenmesini teklif ediyoruz. Çalışıyorken alınan ücret ile emekli olduğunda alınan ücret arasında çok ciddi fark olduğu için ve emekli olanların yaşam standartlarını belli bir seviyede sürdürebilmeleri için emekli maaşlarını arttıran 3600 ek göstergenin tüm kamu çalışanlarına bir an önce verilmesi gerekir." açıklamasını yaptı. - Sağlık çalışanlarının talepleri Sağlık çalışanları adına teklifte bulundukları bazı maddeleri de paylaşan Durmuş, "Bizim en öncelikli talebimiz sağlık çalışanlarının döner sermayeden kaynaklanan yaşadığı ücret adaletsizliğinin bir an önce son bulmasıdır." dedi. Bu kapsamda farklı hastanelerde çalışanlar arasında ücret farkları olabildiğini söyleyen Durmuş, "Bu farkların ortadan kaldırılarak adil ve hakkaniyetli bir ücret politikasının sağlıkta yeniden inşa edilmesi gerekiyor." açıklamasını yaptı. Kamuoyunda sağlık çalışanlarının çok yüksek ücret aldıklarına dair algı olduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını belirten Durmuş, "Hemşire ile eşit statüde çalışan başka bir kamu görevlisinin almış olduğu ücret arasındaki fark 700-800 TL'ye ulaşmış durumda. Bu ücret adaletsizliğinin toplu sözleşmede mutlaka ortadan kaldırılması gerekir. Bu nedenle ek ödemelere en az yüzde 40 oranında artış olmalıdır." ifadelerini kullandı. Türkiye'de sağlık çalışanı istihdamının az olduğunu, mevcut personelin fazla çalıştırıldığını ve nöbet tutturulduğunu ileri süren Durmuş, nöbet ücretlerine en az yüzde 50 zam yapılması gerektiğini savundu. - Sözleşmelilere kadro talebi Kovid-19 sürecinde yapılan ilave ödemelere değinen Semih Durmuş, genel idari hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfına bu ödemelerin verilmediğini öne sürerek, döner sermaye tavan oranının 20 puan arttırılması gerektiğini ifade etti. Durmuş, sağlık hizmetlerindeki "yardımcı" kavramının mevzuattan çıkartılması talebinde bulundu. Sağlık çalışanlarının en büyük sorunlarından birinin de tıbbi müdahale sonucu zarar gören kişilere ödenen tazminatların sağlık çalışanlarına rücu ettirilmesi olduğunu söyleyen Durmuş, "Bu hak değildir. Bu haksızlığa mutlaka son verilmelidir. Bu durum kabul edilebilir bir durum değildir. Sağlık çalışanları böyle bir risk altında mesleklerini icra edemezler. Bu nedenle sağlık çalışanlarına rücu davası hiçbir şekilde açılmamalıdır." diye konuştu. Sözleşmeli statüde çalışanların kadroya geçirilmesini de isteyen Durmuş, "Aynı okuldan mezun olanların, aynı çatı altında farklı adlar altında istihdam edilmesine mutlak suretle son verilmelidir. Süresiz sözleşmeliler, vekil ebe hemşireler, kamu personeli olmayan aile sağlığı çalışanları, 3+1 kadro sistemine aktarılmalı ve 3 yılını doldurmuş olanlar kadroya geçmelidir." açıklamasını yaptı. - Toplu ulaşımda yüzde 50 indirim talebi Kovid-19 salgını şartları nedeniyle sağlık çalışanlarının çok yorulduğunu kaydeden Durmuş, bu sürecin ne zaman biteceğinin belli olmadığını belirterek, "Sağlık çalışanları müze ve ören yerlerinden ücretsiz faydalanmalı, kamu sosyal tesislerinden ve toplu ulaşım araçlarından yüzde 50 indirimli olarak faydalanmalıdırlar." diye konuştu.