Bodrum'daki bir otelde düzenlenen "6. Ulusal Aile Hekimliği Kongresi"nde gazetecilere açıklamada bulunan Demir, aile hekiminden istenen rapor çeşidinin 400'ün üstünde olduğunu, bunun düzeltilebilmesi için bir mevzuat değişikliği yapılması gerektiğini söyledi. Sağlık raporunun çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Kutbettin Demir, şöyle devam etti: "Milyonlarca kişiden her gün 1-2 kişinin ve kurumun sağlık raporu istemesi, toplamda çok ciddi bir zaman kaybına, iş yükünün artmasına, hekimin hastaya ayıracağı zamanın düşmesine yol açıyor ve hizmetin kötüleşmesine neden oluyor. Bunun mali yükü de var. Sağlık raporu her şeyden önce zorla muayenedir. Bir kurum vatandaştan rapor talep ediyorsa, sizden zorla muayene talep ediyordur. Zorla muayene sadece Anayasa'nın ilgili maddesi gereği sizin vücut dokunulmazlığınız olduğu için kanunla yetkilendirilmiş kurumlara verilebilir. Birkaç özel durum dışında tüm sağlık raporları kaldırılmalıdır. Yarışma programlarına katılmak, satranç oynamak için gibi birçok konuda sağlık raporuisteniyor. İlgili bakanlıklar ve belediyeler bu konuya el atsınlar ve bu yanlış uygulamayı kaldırsınlar." - "Ülkemizde halen büyük salgınlar görülmüyor" İSTAHED Aşı Çalışma Grubu Genel Sekreteri Dr. Hamza Özdemir de önlenebilir hastalıklardan korunmada aşılamanın önemine değinerek, aşılama programları ile Türkiye'de de çiçek ve kızamık gibi hastalıklara karşı önemli başarılar elde edildiğini anımsattı. Son dönemlerde aşı kararsızlığı ile karşı karşıya kalındığını anlatan Özdemir, birçok ülkede önlenebilir hastalıkların yeniden görülmeye başlandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Ocak, şubat ayları boyunca özellikle Ukrayna, Fransa, İtalya ve Polonya'da çok büyük kızamık salgınları oldu. Dünyada artık ulaşım o kadar kolay ki Fransa'da, Romanya'da, Ukrayna'da salgınlar oluyor, ülkemizde halen büyük salgınlar görülmüyor. Bunun en büyük nedeni, aile hekimlerinin büyük özverilerle her çocuğun peşinde koşarak, her bulduğu çocuğun eksik aşılarını tamamlayarak, aşılama hizmetlerine verdiği önem." Kongre Başkanı Dr. Serkan Özbakış da sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının önüne geçilmesini sağlayacak düzenlemenin en kısa sürede hayata geçirilmesini temenni ettiklerini ifade etti. Aile hekimliğinin sağlık sisteminde çok önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Özbakış, "Tüm gelişmiş ülkeler, aile hekimliğini sağlık sisteminin merkezine oturtmaktadır. Oysa ki ülkemizdeki uygulamada sistemin diğer ayaklarında meydana gelen sorunlar aile hekimleri üzerinden çözülmeye çalışılmakta, aile hekimliği eksik kalan yerleri tamamlayan birim olarak görülmektedir." diye konuştu. Birinci basamak sağlık hizmetlerine yönelik yatırımların daha da artırılması ve sistemin merkezine oturtulması gerektiği değerlendirilmesinde bulunan Dr. Özbakış, "Örneğin Almanya'da, sistemin merkezinde aile hekimi var, merkeze aile hekimini koydukları için çok daha verimli sonuç alınıyor. Türkiye'de de birinci basamağa daha fazla yatırım yapılmalı ve önem verilmeli." şeklinde konuştu. Kongre Genel Sekreteri Esin Ayfer Çulda Dildök de aile hekimlerinin aşılama ve koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli bir rol üstlendiklerini belirtti. Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen 800'ün üzerinde katılımcının yer aldığı kongrede, diyabet tedavisi ve insülin, reflü, uyku bozuklukları, astım, psikiyatrik muayene ve tedavi gibi birçok konu başlıkları ele alındı. Kongre yarın sona erecek.