Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Sevilay Şenol Çelik, "Günümüzde 100 bine yakın meslektaşımız, eğitimini aldığı mesleğini icra edebilmek için atama beklemektedir. Buna karşın 2018 yılı itibarıyla atanan hemşire sayısı 14 bin 714'tür." dedi. Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hemşireliğin sağlık sisteminin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek mesleğin, anne karnından başlayarak her yaş grubundaki bireylerin fiziksel ve ruhsal hastalıklarının bakımını, hastalıkların önlenmesini, sağlığının geliştirilmesini ve korunmasını kapsadığını söyledi. Hemşirelerin bakım verme, hekim tarafından hazırlanan tıbbi tanı ve tedavi planını oluşturma ve uygulama, güvenli ve sağlıklı bir çevre oluşturma, eğitim, danışmanlık, araştırma, yönetim, kalite geliştirme, hasta savunuculuğu, iş birliği yapma ve iletişimi sağlama rollerinin olduğunu ifade eden Çelik, hemşirelerin sağlık hizmetlerinde karar verme ve politikanın geliştirilmesinde önemli yere sahip oldukları değerlendirmesinde bulundu. Çelik, hemşirelerin özellikle sağlık hizmeti alan bireylerin sağlık bakım haklarının ihlallerini önleme, oluşabilecek tıbbi hataları öngörebilme ve bunlara yönelik tedbir alma, hasta güvenliğini sağlama konusunda da görev üstlendiklerini söyledi. Sağlık bakımını talep eden kişilerle daha fazla etkileşim halinde olduklarından onların talepleri, öncelikleri, inançları ve değerlerini değerlendirerek ekibi yönlendirdiklerini dile getiren Çelik, "Hemşirelerin, kurumlardaki hasta memnuniyetinde doğrudan önemli rolü vardır. Hemşire, insan insana ilişki yumağı olan sağlık kurumlarında hizmet alan bireylerin ulaşabileceği en yakın kaynak kişidir. Bu nedenle mevcut ya da olası sorunların erken belirlenmesi ve hızlı çözülmesinde kilit kişidir." diye konuştu. - "66 bin 944 hemşirelik öğrencisi öğrenim görüyor" Prof. Dr. Çelik, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından beş temel sağlık mesleğinden biri olarak gösterilen hemşireliğin meslek tanımının, Türkiye'de 6283 numaralı Hemşirelik Kanunu ile yapılarak görev, yetki ve sorumlulukların Hemşirelik Yönetmelikleri ile güvence altına alındığını anlattı. Türkiye'de hemşirelik mesleğini icra etmek üzere 132 hemşirelik fakültesi veya bölümünde 934 öğretim elamanı ile hemşire yetiştirildiğini belirten Çelik, "Bu okullarda halen 66 bin 944 hemşirelik öğrencisi öğrenim görmektedir. Sağlık Bakanlığının insan gücü verilerine göre 2017 yılında Türkiye'de toplam 166 bin 142 hemşirenin mesleğini icra ettiği, bunların 112 bin 74'ünün Sağlık Bakanlığında, 24 bin 261'inin üniversitelerde ve 29 bin 807'sinin özel sektörde çalıştığı bildirilmiştir." açıklamasında bulundu. Çelik, şunları kaydetti: "Sağlık Bakanlığınca 2014 yılında hazırlanan '2023 Yılı Sağlık İş Gücü Hedefleri ve Sağlık Eğitimi' raporunda, 2023 yılında hemşire sayısının 315 bin olacağı belirtilmiştir. Ancak yapılan bu projeksiyon çalışmasında 2023 yılı için hemşire arzının 375 bin 409 olacağı ve Sağlık Bakanlığının 2023 hedefi olan sayıdan yaklaşık 60 bin fazla hemşire yetişmiş olacağı belirtilmektedir. Bu durum hemşire işsizliğinin bir sorun olarak karşımıza çıkacağının ön habercisidir. Günümüzde 100 bine yakın meslektaşımız eğitimini aldığı mesleğini icra edebilmek için atama beklemektedir. Buna karşın 2018 yılı itibari ile atanan hemşire sayısı 14 bin 714'tür. Bu sorunların çözümü için atama bekleyen hemşirelerin atamalarının yapılmasını, sağlık insan gücü planlamasının Sağlık Bakanlığı, YÖK, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve hemşirelik meslek örgütleri ile birlikte yapılmasını öneriyoruz. Ayrıca, uzaktan eğitimle; temel eğitimi hemşire olmayan sağlık insan gücüne hemşirelikte ön lisans ve lisans diploması verilmemesi, hemşirelik akademik kadrolarının hemşirelik dışı mesleklere istihdam edilmesinin önlenmesi, meslek dışı kuruluşlar ve bireyler tarafından hemşirelikte sertifika programları ve kurslar düzenlenmesine izin verilmemesi, hemşirelik hizmetlerinin yönetimi ve organizasyonunun hemşirelik mevzuatı doğrultusunda yürütülmesi, özlük haklarının iyileştirilmesi ve şiddetin engellenmesi gerekmektedir."