Kamudanhaber - Özel Haber

Kamudanhaber internet sitesinde dün kaleme aldığım yazı da ; Türkeğitimsen Üyesi Ülkücüleri Okul Müdürü Bile Yapmıyorlar başlığı ile bir yazı kaleme almış ve Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatının ülkücüleri sadece İlksan seçimlerinde yönetime girmek için hatırladığını dile getirmiştim.

İşte o yazı 

https://www.kamudanhaber.net/meb/turk-egitim-sen-uyesi-ulkuculeri-okul-muduru-bile-yapmiyorlar-h453096.html

Bu konu da fikri takip kapsamında bugün sizlere , Türkeğitimsen Üyesi şube müdürünün asaleten atamasının Bakan Ziya Selçuk tarafından yapılmasına rağmen göreve başlatılmama hikayesini belgesiyle yazacağım .


Gaziantep ilinde Türk Eğitim-Sen üyesi aynı zamanda Türkav Gaziantep Şube Başkanı olan, eğitim camiası içerisinde sevilen ve taraflı tarafsız tüm kesimler tarafından saygı duyulan Mustafa Selçuk Uğur’un, 9 Eylül 2020 tarih ve 12375203 sayı ile atama kararnamesi Bakan Ziya Selçuk imzasıyla , Kilis ili Musabeyli İlçesine İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak çıkartılır .

Mustafa Selçuk Uğur’un asaleten ilçe müdürü kararnamesi görev yaptığı Gaziantep iline ve ilçe müdürü olarak atamasının yapıldığı Kilis iline birer nüsha gönderilir .


Mustafa Selçuk Uğur, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un imzasına güvenerek atama kararnamesini 11 Eylül tarihinde tebliğ alarak göreve başlamak üzere ilişik kesme yazısını yazdırır ve göreve başlayacağı Kilis iline hareket eder.

Mustafa Selçuk Uğur, Kilis İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt'u arayarak göreve başlamak istediğini bildirir. 

Mustafa Selçuk Uğur’a , Kilis İl Milli Eğitim müdürü kararnamen geldi gel göreve başlatalım der. 

Mustafa Selçuk Uğur, vekaleten yürüttüğü Gaziantep İl Milli Eğitim Şube Müdürlüğü görevinden ayrılarak Kilis'e gider. 

Kilis’e gider ancak atama kararnamesini kendisine tebliğ edecek il müdürü bir anda ortadan kaybolur . Gün boyu da telefonlara cevap vermez ve Milli Eğitim Müdürlüğüne gelmez .

Mustafa Selçuk Uğur bunun üzerine  atamadan sorumlu şube müdürünün yanına giderek göreve başlamak istediğini belirtir ancak şube müdürü kararname gelmedi diyerek göreve başlatmak istemez.

Bakan Ziya Selçuk’un imzaladığı atama kararnamesi sümen altı edilmiş ve kaybolmuştu .

Mustafa Selçuk Uğur göreve başlamak için İl Milli Eğitim müdürünü beklerken; İl müdürü Mehmet Emin Akkurt'tan telefon gelir ve acil işi çıktığı için gelemediğini belirtir ve pazartesi tekrar gelmesini söyler , Pazartesi göreve başlatacağını söyler .

Bunun üzerine Mustafa Selçuk Uğur göreve başlayamadan tekrar Gaziantep'e döner.

Bakan Ziya Selçuk’un imzaladığı atama kararnamesini sümen altı ettiren il yöneticileri - sendika - STK’lar hemen siyaseti devreye sokarlar ve Musabeyli ilçesine ülkücü müdür atandığı yaygarasını koparırlar ve bu kararnamenin iptal edilmesini isterler .

Gaziantep iline dönen Mustafa Selçuk Uğur’a o gece bir telefon gelir .

Atama kararnamesinin iptal edildiği kendisine sözlü olarak bildirilir .

Bakan Ziya Selçuk’un atamasını yaptığı ilçe müdürü göreve başlatılmaz ve tekrar Bakan’a iptal kararnamesi çıkarttırılır.

15 Temmuz FETÖ darbesinden bu tarafa MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hükümete ve Sayın Cumhurbaşkanımıza karşılıksız destek vermektedir .

Cumhur İttifakının korunması gerektiğini hem Cumhurbaşkanımız hem de Devlet Bey her ortamda dile getirmektedir .

Sayın Cumhurbaşkanımızın , bir kabine toplantısında, Bakanlara hitaben ülkücü kadrolarında atamasının yapılması gerektiğini deklare ettiği sır değildir .

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin , Cumhur ittifakına destek verirken bu desteğin herhangi bir şarta ya da menfaate karşılık yapmadığını cümle alem biliyor .

Sayın Bahçeli’ye, memleketi Osmaniye iline rektör ataması yapılırken isim vermesi konusunda gelen teklife; YÖK başkanımız uygun gördüğü arkadaşlar arasından teklif yapsın diyecek kadar nezaketlidir.

Yine Osmaniye iline Milli Eğitim müdürü ataması yapılacakken Devlet Bey’den isim istenmesine rağmen Bakan Ziya Selçuk en uygun kişiyi seçecektir diyen Devlet Bey’in nezaketi ve devlet adamlığı takdire şayandır .

MHP Genel Başkanı’nın Cumhur ittifakına zarar veren açıklamaları nedeniyle kırk yıllık dava ve yol arkadaşlarını bile cezalandırdığı ve Cumhur İttifakına ve ilkelerine bağlı kaldığı bir dönemde kıytırık bir ilçe milli eğitim müdürlüğü atamasını iptal ettiren sendika, STK , siyaset ya da bürokrasi her kim sorumluysa bu ittifakın temeline dinamit koymaktadır .

Türkeğitimsen üyesi ülkücü eğitimcilerin bürokrasi de ve taşra yöneticiliğinde önünü kesmek için Türkeğitimsen üyelerinin İyi Partili olduğu , MHP’li olmadığı yönünde kara propaganda bilinçli olarak yapılıyor.

Cumhur ittifakının tabana yayılması ve tabanların bütünleşmesini bir kesim bilinçli olarak istemiyor .

Kimlerin istemediğini ve kapalı kapılar arkasında ne planlarının olduğunu da yazacağız , o da ayrı bir yazı ve haber konusu...

Doğu ve Güneydoğu illerinde sendika , STK kılıfı altında PKK destekçileri müdür yapılırken , Ülkücü kadrolara okul müdürlüğünün bile layık görülmediği, ötekileştirildiğinin artık yüksek sesle konuşulması gerekiyor.

Buradan bir çağrı da kararnameleri sümen altı edilen , attığı imzaları geri çekmek zorunda kalan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yapmak gerekiyor .

Göreve geldiğiniz günden bu tarafa sizi destekleyen ülkücü camiaya ayıp ediyorsunuz .

Göreve geldiğiniz günden beri sizi mason , CHP’li zihniyet diye gören ve görevden alınmanız için her ortamda kulis yapan yapıların dediğini yaparak ülkücülerin kararnamesini iptal etseniz bile sizi asla kendi mahallelerinden görmeyeceklerdir .

Sayın Ziya Selçuk ; Elinizde Musa Peygamberin asası gibi bir asanız olsa , Hz.Musa gibi Kızıldeniz’i ikiye bölseniz yine de sizi asla kabul etmeyecek bir grup ve mahalleden bahsetiyoruz.

Unutmayın ki sizi Bakan yapan siyasi görüşünüz değil uzmanlığınızdır.

Sayın Cumhurbaşkanı, siyasi görüşe göre Bakan ataması yapacak olsaydı bu isim emin olun siz olmazdınız .

Sayın Selçuk ; Ziya Öğretmenle Eğitim Buluşmaları kapsamında illeri gezip öğretmenlere konuşurken sürekli olarak liyakat vurgusunu dile getirdiniz .Örneğin Erzurum ilinde yapmış olduğunuz konuşmadan bir kesit ve videoyu aşağıya bırakıyoruz.

Ziya Selçuk ; “ Kabe'nin anahtarını liyakatli olduğu için gayri müslime veren bir medeniyet, kenar mahalle okulunun anahtarını layık olana veremiyor, o hale geldik.”

İşte o konuşmanız 

Sonuç olarak ; Bakan Ziya Selçuk , emaneti ehline vereceğiz dese de , mahalle baskısına boyun eğip emaneti mahallenin istediği kişilere vermek zorunda kalmıştır.

Buna rağmen bu mahalleye yaranabilir mi ?

Asla !

Mahallenin, Bakan adayları bile bellidir ...

Kimler mi ?

O da farklı bir yazının konusudur .

Milli Eğitim Bakanlığında; Emaneti ehline vereceğim diyen Bakan Ziya Selçuk bile ülkücüleri okul müdürü yapmaktan imtina eder hale gelmiştir.

Cumhur ittifakı ortağı ülkücülerin yanında; bu ülkede vatan , millet , Bayrak gibi ortak değerlerde buluştuğumuz tüm eğitimcilerin görüşüne bakılmaksızın kariyer ve liyakat sahibi
ise yönetici yapılması gerekmez mi ?

YASAL UYARI: Yayınlanan haberin tüm hakları MYZ DİJİTAL MEDYA Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.