Altaylı, bugünkü köşe yazısında CHP'li bir dostunun, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığına aday olması durumunda  CHP’de bir genel başkanlık yarışı başlayacağını, CHP liderinin de seçim döneminde genel başkanlık yarışı ile konsantrasyonunun bozulmasını istemeyeceğini bu yüzden de kendisinin Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağının çok önceden belli olduğunu söylediğini belirtti. 

Ayrıca Fatih Altaylı, geçtiğimiz hafta özel bir televizyon kanalına konuk olan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı kim olursa olsun Cumhurbaşkanın yanında 6 parti başkanının karar ve imza yetkisinin olacağına yönelik sözlerini hatırlatarak, Altılı Masa'nın aday belirleme sürecine başlamadan önce  bir “hasar tespit komisyonu” kurma sürecini başlatıp, Davutoğlu’nun açıklamalarının yarattığı tahribatı belirlemeleri gerektiğini belirterek Davutoğlu'nun sözlerine  bir kez daha eleştirisini dile getirdi. 

Fatih Altaylı'nın gündeme bomba gibi düşen sözleri ise şu şekilde:

"Ancak aday belirleme sürecini başlatmadan önce, zannederim bir, 'hasar tespit komisyonu' kurma sürecini başlatıp, Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarının yarattığı tahribatı belirlemeleri gerekecek.

Bu da aday belirleme sürecini başlatmak için başlatılacak süreci biraz olsun geciktirebilir. Ancak çok da uzun bir süreye gerek yok"

"Raporda çok net biçimde, 'Parti genel başkanları, Yapılanma Süreci’nde, ‘Geçiş Süreci Karargahında’ yer almalı ve bu sürece ilişkin çalışmalarda temel politikaların korunması ve, ‘İlkeli sınırlar içinde’ kalınması sağlamalıdır” diye yazıyor.

Hemen altında ise daha kuvvetli bir vurgu ile, 'Parti başkanları mutlaka Meclis içinde yer almalı ve siyasetin yönetilmesini sağlamalı ve ülkenin siyasal, ekonomik, sosyal ve uluslararası ilişkilere ait konulara ve meselelere odaklanmalıdır. Diğer bir ifade ile parti liderleri kesinlikle meclisin içinde olmalıdır' deniliyor.

Bana bu raporu ileten CHP’li dostum, 'Kemal Bey’in cumhurbaşkanı adayı olmayacağı çok önceden belli idi”'diyor."