Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dünya genelindeki müfredatların artık sadece bilgi edinmeye değil, edinilen bilgiyi beceriye dönüştürebilme yeteneğine odaklandığını belirterek, "Bizim de bu alanda değişiklik yapmamız gerekiyor, bu çok açık." dedi.
Bakan Tekin, TOBB Türkiye Eğitim Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan için başsağlığı diledi.
Eğitime yönelik şiddeti önlemek için toplumun tamamının birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda öğretmenlere yönelik şiddetin ceza yaptırımlarını güçlendirmek için hukuki adımlar attık. Yasal düzenleme süreci başladığında bu konuda hazırlıklı olacağız." şeklinde konuştu.
Bakan Tekin, TOBB Eğitim Meclisi üyelerine eğitim programı değişiklikleri hakkında bilgi vermek üzere bir araya geldiklerini belirtti.
Eğitim sürecinin sadece Milli Eğitim Bakanlığı ve kurumlarının üstesinden gelebileceği bir sorun olmadığını vurgulayan Tekin, velileri, toplumun diğer kesimlerini, sivil toplum örgütlerini ve kamu kurumlarını bu sürece destek olmaya davet etti.
Bakan Tekin, "Hiçbir şey yapamıyorum" diyen bir kişinin bile en azından çocuklara kötü örnek olmaktan kaçınabileceğini belirterek, dijital bağımlılık, madde bağımlılığı, obezite gibi konularda evde iyi bir örnek olmanın önemini vurguladı.
Bakan Tekin, uluslararası raporların Türkiye'deki eğitim sisteminin beceri odaklı olmadığını gösterdiğini ve başarı göstergelerinin istenen düzeyde artmadığını ortaya koyduğunu ifade etti. Bu raporlarda Türkiye'nin eğitim programlarının uluslararası standartlarla karşılaştırıldığında ağır olduğu eleştirisinin yer aldığını söyledi. Tekin, "Bilgiye erişimin artık sınırlı olmadığı bir dönemde, çocuklarımıza beceri kazandırma ihtiyacının farkına varmalıyız. Dünya örnekleri bunu fark etti ve müfredatı buna göre düzenledi. Bizim de burada değişiklik yapmamız gerekiyor, bu çok açık." şeklinde konuştu.
Bakan Tekin, yeni müfredatların temelinde "değer ve değerler eğitimi"nin olduğunu ve çocukların uluslararası becerilere ek olarak milli değerleri içselleştirmesini istediklerini belirtti. Maarif Kongresi'nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği milli kültür ve değerlere atıfta bulundu.
