Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, Kovid-19'un delta varyantının dünya genelinde giderek yaygınlaştığına dikkati çekerek, vakaların artmaması için normalleşme sürecinde sosyal mesafe, maske, hijyen kurallarından taviz verilmemesi gerektiğini vurguladı. Kovid-19 ile mücadele sürecinde kademeli normalleşme kapsamında yeni döneme geçildi. Bu kapsamda sokağa çıkma saatleri, toplu taşıma, şehirler arası seyahat, kafe ve restoranların açılış kapanış saatleri gibi alanlardaki birçok kısıtlama sona erdi. Kayıpmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, normalleşme sürecinde vatandaşların rehavete kapılması ve bireysel tedbirlere uymaması halinde Kovid-19 vaka sayısının tekrar artabileceği uyarısında bulundu. Koronavirüsün ilk kez Hindistan'da saptanan delta varyantının dünya genelinde giderek yaygınlaştığına dikkati çeken Kayıpmaz, "Bulaştırıcılığı yüksek, akciğer hücrelerinin almaçlarına daha güçlü şekilde tutunan delta varyantının giderek yaygınlaştığı göz önünde bulundurulduğunda bireysel güvenlik çemberimizden taviz vermememiz gerekiyor. Bu yüzden özellikle kapalı, kalabalık, havalandırması kötü ortamlarda maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyulmasının unutulmaması gerekiyor. Vakaların artmaması için normalleşme sürecinde bireysel tedbirlere uyum şart." diye konuştu. - "Delta varyantına karşı en önemli gücümüz bireysel tedbirlerle birlikte aşıdır" Kayıpmaz, Kovid-19'la mücadele kurallarına uyumun yanında aşılamanın da önemine işaret ederek, şöyle konuştu: "Delta varyantına karşı en önemli gücümüz bireysel tedbirlerle birlikte aşıdır. İki doz Sinovac aşısı uygulanan bireylerin, ikinci dozdan en erken 3 ay sonra tek doz BioNTech veya Sinovac aşısı olmasıyla, diğer bireylere de çift doz BioNTech uygulanmasıyla delta varyantına karşı da etkili olabilecek yüksek nötralizan antikor düzeyi sağlanabilecek. Bu nedenle aşıların, özellikle insan hareketliliğinin artacağı, insanların memleketlerine ve tatil yörelerine gideceği Kurban Bayramı öncesinde yaygın biçimde yapılması önem taşımaktadır. Toplumsal bağışıklık hedefine ulaşma ve sağlık çalışanlarının hastalıkla mücadele çabalarına katkıyı bizler de sıramız geldiğinde aşımızı olarak verebiliriz."