Kamudanhaber - Özel Haber

Tüm dünyada yaşanan COVID-19 salgını nedeniyle sosyal hayatın gündelik rutinlerinde ciddi kesintiler meydana gelmiştir. Eğitim sistemleri de yaşanan bu kesintilerden etkilenmiş ve ülkeler kendilerince çözümler üretmeye çalışmışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı yaşanan salgın sürecinde önce Nisan ayının ilk haftasında yapılacak tatili 16 Mart itibariyle başlatmış daha sonra da bu arayı verimli bir şekilde kullanarak 3 adet SD, 3 adet de HD televizyon kanalı kurarak eğitimlerini TV Platformuna taşımıştır. Bakanlığın bu kararlarında Türkiye İstatistik Kurumu veriler dayanak olarak görülmüştür. Bu noktada TV kullanıcı sayısı İnternet kullanıcı sayısına göre daha fazla olduğu görülmüş ve TV yayınlarına öncelik verilmiştir. Bununla birlikte EBA.ORG.TR üzerinden de öğrenciler için etkinlikler tasarlanmıştır. Öncelikli olarak kademeler arası geçiş sınavına girecek öğrenciler sonrasında ise 1 ve 2. sınıflar hariç tüm kademlerde EBA Internet portalı üzerinden canlı yayına geçilmiştir.

Pandemi öncesinde Milli Eğitim Bakanlığı özellikle Ziya Selçuk’un göreve gelmesi ile birlikte EBA Portalı ile ilgili oldukça önemli çalışmalar yapmıştır. Bakanlığın EBA’ya bakış açısı “Eğitim’de Fırsat Eşitliği” nin sağlanması noktasında bir kilometre taşı olmasıdır. Bu pencereden bakıldığında EBA platformu dezavantajlı gruplar açısından oldukça önemli katkılar sunması gereken bir konumdadır. Ancak pandemi süreçleri nedeniyle EBA 20 milyona yakın öğrenci ve 1 milyondan fazla öğretmene hizmet sunması beklenen bir platforma dönüşmüştür. Milli Eğitim Bakanlığının her sınıf seviyesinde ortalama 1.2 ila 1.3 milyon öğrenci bulunmaktadır. 66 aylıkların eğitime katılması dolayısıyla bu rakam 8. Sınıf seviyesinde 1.7’lere kadar ulaşmıştır. Türkiye’de TÜİK (2019) verilerine göre internet erişimi %88.3 tür. Ancak TÜİK’in bu rakamları maalesef mobil kullanıcıları da kapsamaktadır. Ayrıca EBA gibi içerik odaklı platformlarda internet kotaları ciddi sorun yaratmaktadır. Altyapı yetersizlikleri nedeniyle EBA’da ciddi sorunlar yaşandığı aşikardır.
Bakanlığın dezavantajlı grupları önceleyerek ortaya koyduğu bir platform an itibariyle dezavantajlı gruplara hizmet etmekte yetersiz kalmaktadır. Her ne kadar istatistiklere göre konuşulsa da bir tanıma göre istatistik “sayılar kullanılarak yalan söyleme dilidir”. Cabel şirketi tarafından 2019 yılında yapılan bir çalışmaya göre Türkiye’de ortalama internet download hızı 5.27 mb olarak ölçülmüştür. Türkiye bu konuda dünyada 102. sıradadır. Buna ek olarak özellikle canlı ders yayınları yapılırken kullanıcıların download hızları değil upload hızları önem kazanmaktadır. Upload hızları ise download hızlarına nazaran oldukça düşüktür. Ortalama bir canlı yayın için 600kps ve 1.8Mbps arasında bir upload hızı gerekmektedir. Ülkemizde bir çok yerde bu rakamlara henüz ulaşılamamıştır.

Her ne kadar bakanlık tüm kademelerde bir şekilde telafi eğitimleri planlayacağını söylese de özellikle 8. ve 12. sınıflar sınava girecekleri için yaşanan altyapı sorunları oldukça önemli bir hale gelmektedir. Eğitim vatandaşlar tarafından vergi karşılığında devletten satin alınan bir hizmettir. Bu noktada “çocuğun ihtiyacı olduğu zamanda ve çocuğun ihtiyacını karşılaycak yöntemlerle” verilmesi elzemdir. Unutulmamalıdır ki “Eğitimde feda edilecek hiçbir birey yoktur!” (Atatürk).

Gelinen noktada dezavantajlı gruplar olarak nitelendirilen öğrencilerimizin yoksulluk, altyapı eksiklikleri, ilgisizlik vb. nedenlerle eğitime erişemiyor olmaları ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, 2018-2019 eğitim öğretim yılında 1 milyon 324 bin 960 öğrenci taşımalı eğitimden yararlandı. Bu da ortalama olarak 8. Ve 12. sınıf seviyesinde köy ya da eskiden köy olarak adlandırılan merkeze bağlı mahallelerde yaşayan  200 binden fazla öğrenci demektir. Bu öğrencilerin TÜİK rakamlarına göre olan internetleri genelede ebeveynlerinin ellerindeki eski model akıllı telefonda tanımlı 1-2 gb lık internettir. EBA altyapısı kullanılarak internetten yapılan 1 derslik canlı yayın için öğrencilerin ortalama 720p çözünürlükte 540 MB download, 540 MB da upload  (iki tarafın da kameraları açıksa) yapmaları bekleniyor. Yani Zoom’dan 1 saat ders 1 GB internetinizi kullanmaktadır.
Sonuç olarak dezavantajlı gruplarıun dertlerine derman olması beklenen EBA altyapısı an itibariyle stabil internet erişimi olan öğrencilerin işine yarayan bir kurgu haline gelmiştir. Her fırsatta köylü çocuğu olduklarını iddia eden ve bunun övünen bakanlık bürokratlarının internete erişimi olmayan çocuklar için bir çözüm yolu bulacağına eminiz. En azından diğer bütün işlemler gibi 1. Dönem dersleri de TV’den anlatılarak sınava hazırlık noktasında öğrencileri eşit şartlara taşıma imkanımız doğabilir.