46 yaşında iki çocuk annesi olan Ferda Salık, 21 yıllık öğretmenlik hayatına muazzam başarılar sığdırmış.  Hemşire ablasının desteğiyle tarih öğretmeni olan Salık, öğretmenliği bir meslekten çok daha öte görüyor. Öğrencilerini tarih, bilim, kültür anlamında donanımlı bireyler olması için büyük mücadele veriyor. Diyarbakırlı 20 kardeşli bir ailenin 15'inci çocuğu olan Ferda Salık hikayesini şöyle anlatıyor:

“Ben kendimden biliyorum, kız çocukları doğru yönlendirildiğinde önce kendisini sonra da toplumu değiştirebilir. Ailem pek okumamı istememişti ama ablam arkamdaydı ve onun desteğiyle okudum. Okulu bitirdikten sonra sınıf öğretmeni olarak on yıl Diyarbakır’ın köylerinde sınıf öğretmenliği yaptım. İlk yaptığım iş çocukların eğitime odaklanmasını engelleyecek maddi koşulları ortadan kaldırmaktı. Okulun fiziki koşullarını düzenlemek, kütüphaneler kurmak, maddi sıkıntı yaşayan ebeveynleri işe sokmaya çalışmak, anneleri istihdama katmaya çabalamak... Bir çocuğu eğitime kazandırabilmek için bu yan faktörlere odaklanan pek çok çalışma yaptım. Doktorlar bir hasta gördüğünde ‘Açılın ben doktorum’ der ya ben de çocukla ilgili bir sorun olduğunda ‘Açılın ben öğretmenim’ diyorum.”

652307404e3fe02774ee500a
Salık, 2016 yılında halen görev yaptığı Diyarbakır Kayapınar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne tarih öğretmeni olarak atandı. Öğrencileriyle birlikte proje geliştirmeye başlayan Salık’ın ilk projesi “Sen Gül Çocuk” olmuş: “Kendi öğrencilerimden bir ekip kurdum ve devlet koruması altında olan, Çocuk Esirgeme Kurumları’nda kalan okulöncesi çocuklara atölye çalışmaları yaptık. Bu çocukların aileden göremediği değer yargılarını edinmelerini sağlamayı amaçladık. UNICEF’in ‘çocuğun iyi olma hali’ kavramını benimsedik. Öğrencilerim; uzman psikologlar ve öğretmenler eşliğinde ‘İyi ki Varsın Çocuk’ dergisini çıkarttı. Bu atölyelerde çocuklar dayanışmayı, çalışmayı, yardımlaşmayı öğrendi. Bu çalışmamızı Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığı’na yolladım, onlar da çalışmayı beğenerek sürdürülebilir kıldılar. Bu çalışma modeli şu an 12 bin çocuğa uygulanıyor.”

Salık, kız öğrencilerin yaşadıkları şehirden çok da haberdar olmadığını fark etmiş ve bu yüzlerce öğrenciye temas eden ‘Kültür Elçileri’ projesini tasarlamış.

“Diyarbakır’da hiçbir tarihi yeri bilmediklerini fark ettim UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde iki eserimiz var ama benim öğrencilerim bunun farkında değildi. Her bir öğrenciye farklı tarihi mekânlar verdim, bu mekânları araştırıp sınıfta sunmalarını istedim. O kadar güzel sunumlar geldi ki... ‘Bu çocuklar neden şehrin kültür elçileri olmasın?’ diye düşündüm. Önce TRT’den destek istedim ve çocuklara diksiyon dersi aldırttım. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı ile görüştüm, Diyarbakır’a yeni atanmış öğretmenlere turlar düzenledik. Öğrenciler yeni gelen öğretmenlere Diyarbakır’ı anlattı. Pandemide ise online olarak 81 ildeki öğretmen ve öğrencilere online olarak şehrimizi tanıttık. Daha sonra bu çalışmayı bilimsel bir çalışmaya döndürdük. TÜBİTAK’tan ödül aldık. Bu çalışmayla Sabancı Vakfı tarafından 2022 yılında Fark Yaratanlar arasında seçildim.”

Salık, çocukların yazılım öğrenmesi ve bilimsel çalışmalar yapması için de çok çaba sarfediyor. Kız çocukları aldıkları eğitimlerin ardından Mobil Diyarbakır isimli bir uygulama geliştirmiş. Salık, “‘Mobil Diyarbakır Uygulaması’ sürdürülebilir turizm ilkelerini hayata geçiren bir çalışma. Görme engelliler için tarihi mekânları sesli betimleme özelliği var. Uygulama yerel lezzetleri tatmak isteyen turistleri kadınların kurduğu küçük lokal restoranlara yönlendiriyor. Bu şekilde de kadınları destekliyor. Geliştirdiğimiz uygulama TEKNOFEST’te ikincilik ödülüne layık görüldü” diyor.
652307f04e3fe02774ee501f

Salık’ın kafasında hayata geçirmek istediği bir diğer konu da iklim krizi konusu. Salık, “Her evin atık ve enerji yönetimi annededir” düşüncesiyle yola çıkarak öğrencilerinin annelerine su ve enerji yönetimiyle ilgili eğitimler organize etmiş. Akademisyenlerle görüşüp uzmanlarla birlikte 8 haftalık bir eğitim modülü hazırlamış: “İlk öğretmen annedir, iklim kriziyle mücadele etmek istiyorsak önce anneden başlamalıyız. Bu projede annelere ev içinde karbon ayak izini azaltacağı pratikleri öğrettik. Yani su ve enerjiyi nasıl daha verimli kullanırız, nasıl daha az atık ortaya çıkarırız annelerimiz uzmanlardan bunları öğrendi. 240 anneyle başladık, sonra 7 şehirden öğrenci anneleri bu eğitimleri aldı. 1 ayda anneler 480 ton sudan tasarruf etti. Öğrenciler Enerji Diyeti isimli bir uygulama geliştirdi. Bu proje de TEKNOFEST’te ödül aldı. Sıfır Atık Zirvesi’nde Sosyal Sorumluluk Ödülü’ne layık görüldüm. Su Seferberliği Zirvesi’nde Emine Erdoğan’ın elinden ödüle layık görüldüm.” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den 3 Mayıs Milliyetçiler Günü Mesajı MHP Lideri Devlet Bahçeli'den 3 Mayıs Milliyetçiler Günü Mesajı

Kaynak:Hürriyet