Bırakın Herkes İşini Yapsın

İşlerin yolunda gitmesi için denir ki…

“Herkes işini yapsın. Kimse başkasının işine burnunu sokmasın, insanlar görevini yerine getirirken başka işlerle uğraşmasın.”

Doğruya doğru!

Kim karşı çıkabilir ki buna?

Adama bakıyorsun kendi iş yerinde yığınlarca sorun birikmiş, o başkalarının yaptığı işi eleştirmekte.

Başkasının gezmesini dolamış diline, başkasının başarısızlığı üzerine tepinmekte ağzından salyalar akıtarak anlatmakta hem de…

“Hiç unutmam tanıdığım biri vardı…

Her konuda ahkam keserdi, namaz kılmayan birine demediğini bırakmıyor, daha da ileri giderek neredeyse onu dinden çıkmakla suçlayacak gibi oluyordu.

Babasına da diyordu ki, bunu siz böyle kötü yetiştirdiniz!

Biraz sonra namaz vakti geldi evde cemaat ile namaz kılınacaktı. Bunun oğlu da vardı. Herkes namaz kılarken oğlu kılmadı.

Namaz bitince gevezenin biri buna oğlunun namaz kılmadığını söyleyiverdi...

Ortamda kim varsa herkes sustu bıyık altından…”

Herkes işini yapmıyordu. Başkasına akıl vermekti kolay olan. Zoru seçene de karşı çıkıyorlardı.

O da aynı maaşı alıyor sen de…

Niye kendini heba ediyorsun diyenler oluyordu.

Zoru seçenin de zaten başı beladan kurtulmuyordu.

İş yaptığı için sürekli başkalarıyla uğraşmak zorunda kalıyordu.

İş yapmayana kim ne desin?

Bu anlattıklarım ülkemizin bir gerçeği.

Bir başka gerçeğimiz daha var herkesin bildiği…

Mesela bizim ülkemizde okul müdürü işini yapmaz. Yukarıda bahsettiğim nedenlerden dolayı değil ha…

Yapamaz…

Öğrencilerle ilgilenmek ister, öğretmenlerle projeler geliştirmek ister, okulunu geliştirmek, dönüştürmek, örnek okul yapmak ister, velilerle işbirliği halinde olmak ister ama olamaz…

Niye?

Yukarılarla arası iyi olan bir veli gelir müdüre ahkam keser.

Diplomasına güvenen bir veli gelir, bir zaman bir yerde ücretli öğretmenlik yapmıştır, öğretmene akıl verir.

Bir başka veli gelir sadece kendi çocuğunun iyi olduğundan söz eder diğer çocukları şikayet eder.

Okulun suyu akmaz, kaloriferi yanmaz, elektriği kesilir, kapı kırılır, boya eskir hepsiyle müdür ilgilenir birkaç yardımcısıyla birlikte.

Yetmez! Demirbaş işleri, SGK işleri, maaş ekders işleri hepsi idarecilerden geçer.

Tüm bunların üzerine bir de açılan dandik soruşturmalar vardır işi gücü olmayanların yolda yürürken CİMER’e yazdığı…

Müdürler, muavinler, öğretmenler bunlarla uğraşır.

Asıl işini yapmaya fırsat olmaz.

Öğretmen derse girer ama velinin birinin açtırdığı soruşturmaya kafası takılmıştır.

Soruşturma konusu nedir? İpe sapa gelmez şeyler…

O öğretmene işine bak diyemezsin.

İşine bakamaz, insandır, etkilenir.

Ben bu çocuklar için neler yapıyorum, karşılığı bu mu derler?

Bir başkası elini yüzünü yıkamaz ama okulun bahçesinde bir çöp görsün hemen şikayete konu eder…

İşin tuhafı genelde işini iyi yapanlar bu tür boş işlerle uğraşmak zorunda kalırlar.

Bırakın Allah aşkına ya!

Herkes işini yapsın!

Mustafa Süs