Kalp Krizi Vakalarında Gerçekten Bir Artış Var mı?

Evet, kalp hastalıklarında ve kalp krizi vakalarında dünya genelinde bir artış olduğu doğru. Ancak bu durum yalnızca son birkaç yılda değil, uzun bir süre boyunca yaşanıyor. Gerçekten de kalp hastalıkları dünya genelinde en yaygın ölüm nedeni olarak görülüyor. Fakat Covid-19 sonrası ekstra bir artış da görüldü. Peki, aşılar bu durumun gerçek nedeni mi?

"Kalp Hastalıkları Salgını" Gerçekten mi Var?

Birçok faktör, kalp hastalıklarının sürekli artışını tetikliyor. Kötü beslenme, yüksek stres seviyeleri, çevre kirliliği gibi faktörler, kalp hastalıklarına sebep olabilir. Bilimsel araştırmalar da bu faktörlerin etkisini destekliyor.

Covid-19 ve Kalp Hastalıkları Bağlantısı

Son üç yılda yapılan araştırmalar, Covid-19'un kalp hastalıklarını artırdığını ortaya koydu. Yapılan bir araştırma, Covid-19 hastalarının kalp krizi riskinin, hastalığı atlatmayanlara göre yüksek olduğunu belgeledi.

Aşıların Kalp Hastalıklarıyla İlişkisi

Bilimsel araştırmalar, mRNA Covid-19 aşılarının kalp kası iltihabına ve kalp zarı iltihabına sebep olduğunu gösterdi. Ancak bu durumlar oldukça nadir ve genellikle genç yetişkinlerde görüldü. Önemli olan nokta ise, bu yan etkilerin kalıcı bir hasara neden olmaması.

BioNTech'e Açılan Davaların Gerçek Nedeni

BioNTech gibi şirketlere yönelik açılan davalarda genellikle 'yan etkiler' gündeme geliyor. Ancak bu durum yalnızca Covid-19 aşısı üreten şirketler için geçerli değil. İnsanlar, aşı ve ilaçlar üreten şirketlere sıklıkla dava açıyor. Ancak çoğu davada, aşı-ilaç ve etki arasında bir bağlantı bulunmuyor.

Cildinizdeki leke ve sivilcelerin asıl nedeni bu olabilir! Cildinizdeki leke ve sivilcelerin asıl nedeni bu olabilir!

Sonuç olarak, aşıların kalp krizi salgınına yol açtığı iddiaları doğruyu yansıtmıyor. Bu tür iddial due to length. Read full message at your own convenience by scrolling up. Aşıları Komplo Teorilerine Kurban Etmeyelim

Tıp dünyası milyonlarca insana uygulanan bir aşının belirli sayıda insanlarda yan etki yaratabileceğini kabul ediyor. Ancak bu durum, aşının genel sağlık yararlarına oranla önemsiz kalıyor. Özellikle Covid-19 gibi ciddi ve yaşamı tehdit eden bir hastalığa karşı, aşının önemi ve koruyucu özellikleri hiçbir yan etki ile karşılaştırılamaz. İlaçların olası yan etkileri, yan etki yaşanma oranlarına oranla oldukça düşüktür. Ancak aşıların olmadığı bir senaryoda Covid-19'un yol açabileceği zararlar çok daha büyük olacaktır.

Bu durum, baş ağrısı gibi küçük bir sorunu gideren ilaçları düşününce daha belirgin hale gelir. Ağrı kesiciler ve antibiyotikler de yan etkilere neden olabilir, ancak bu yan etkiler genellikle ilacın sağladığı yararla karşılaştırılamaz. Bununla birlikte, aşıları hedef alan komplo teorileri, halk sağlığını tehlikeye atabilir ve buna karşı durmalıyız.

Neden BioNTech Gibi Şirketlere Dava Açılıyor?

Bu, aşı ve ilaç üreticilerinin sıkça karşılaştığı bir durumdur. İnsanlar genellikle yan etkiler sebebiyle bu tür şirketlere dava açarlar. Bu durumda, profesyonel bir medikal heyet, ilgili yan etkinin aşı veya ilaçtan kaynaklanıp kaynaklanmadığını değerlendirir. Çoğu dava sonucunda aşı veya ilaç ile yan etki arasında bir bağlantı bulunamaz.

Bugüne kadar Covid-19 aşılarına karşı açılan yüzlerce davanın hiçbirinde, aşıların ölümcül etkiler yarattığına dair bir kanıt bulunamadı. Yan etkilerin varlığı inkâr edilmiyor, ancak "aşılar öldürüyor" gibi yanıltıcı algılar, genel halk sağlığını daha da kötü etkileyebilir.