Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: Beşinci toplu sözleşme görüşmelerine dair bilgilendirme için buradayım. Beşinci dönem toplu sözleşme görüşmeleri 1 ağustos 2019'da başlamıştı. Daha önce yapılan tüm toplu sözleşmelerde olduğu gibi, görüşmelerin takvimi de taraflarla mutabık kalınarak taraflarla paylaşıldı. Yasa her bir süreçte atılacak adımların takvimini belirtiyor. Yine Merkez Bankası tarafından 2020 için beklenen enflasyon yüzde 8,2. 2020 beklentisi ise yüzde 5,4 olarak açıklanmıştı. Enflasyona ezdirmeme geleneğimizi müzakereler sürecinde yürüttük. Maalesef kamu görevlileri sendikası heyeti, 2020 – 2021 taleplerini yükselterek ortak noktada buluşma ihtimalini zayıflattı. Müzakereler 20 ağustos’ta sonuçlanmıştır. Cumhurbaşkanımızın verdiği yetki çerçevesinde, kamu işveren heyeti müzakereleri başından sonuna kadar yürüttü. Ben heyetteki tüm arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Sürecin uzlaşıyla tamamlanması en temel arzumuzdu. Fakat uzlaşmazlık durumu da bu sözleşmenin de doğal sonuçlarından biri. Ben kamu ve emeklilerinin toplu sözleşmelerde elde ettikleri kazanımların da aynen korunacağını vurgulamak isterim. Hakem kurulunun alacağı karar toplu sözleşme masasının tüm tarafları için nihai ve bağlayıcı olacaktır. NELER OLMUŞTU? 1 Ağustos’ta başlayan 2020-2021 yıllarını kapsayan 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde yasal olarak belirlenen müzakere süresi tamamlanmış ancak 20 günlük süre zarfında anlaşma sağlanamamıştı. Görüşmeler kapsamında 16 Ağustos'ta 2020'nin ilk altı ayında yüzde 3,5, ikinci altı ayında yüzde 3, 2021'nin ilk altı ayında yüzde 3, ikinci altı ayında yüzde 2,5 zamdan oluşan teklif, memur konfederasyonlarınca kabul görmemişti. Sonrasında 18 Ağustos tarihinde hükümetten yeni bir teklif geldi. Bu teklif 2020'de yüzde 4+4 ve 2021'de yüzde 3+3 zammı kapsıyordu. Ancak bu da kabul edilmedi. Toplu sözleşme masasında 11 hizmet kolunun tamamıyla yetkili konfederasyon olan Memur Sen'in talebi ise taban aylığa seyyanen 200 TL, ilk yıl yüzde 8+7 ve ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı talebinde bulunmuştu.