Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak,  ABD'nin başkenti Washington'da Türkiye-ABD İş Konseyi  (TAİK) ile Amerikan-Türk Konseyi (ATC) tarafından düzenlenen 37. Ortak Yıllık  Konferansın gala yemeğinde katılımcılara hitap etti.  Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan,  Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar  Kılıç'ın yanı sıra çok sayıda davetlinin de katıldığı ekinlikte Albayrak, ikili  ilişkilerin son durumunu değerlendirdi.

 Washington'da perşembe gününden bu yana G-20, Dünya Bankası ve IMF  toplantılarına katıldığını belirten Albayrak, başta ABD Hazine Bakanı Steven  Mnuchin olmak üzere, birçok üst düzey yetkili ve uluslararası finans kuruluşu  temsilcileri ile bir araya geldiğini kaydetti.

 Beyaz Saray'da bir görüşme gerçekleştirdi

Bakan Albayrak, Beyaz Saray'da da sabahsaatlerinde muhatapları ve  mevkidaşıyla bir araya geldiğini ve bu görüşmenin çok olumlu geçtiğini söyledi. Türkiye’den ATC yıllık konferansına üst düzey katılımın Türkiye’nin bu  toplantıya verdiği önemi ortaya koyduğunu belirten Albayrak, şu ifadeleri  kullandı: “Küresel anlamda tüm alanlarda benzersiz değişimlerin olduğu bir  zamandan geçiyoruz. Uluslararası sisteme her taraftan sosyal, siyasi ekonomik  güçlerce meydan okunuyor. Küresel güçler ve bölgesel aktörler o denli dinamik ve  bir o kadar da istikrarsızlaştırıcı sınama ve tehditlerle karşı karşıya  kalıyorlar ki yeni koşullara hızlı bir şekilde uyum sağlamaktan başka seçenekleri  yok. Dünya üzerindeki hiçbir ülke bu sınamaları tek başına yönetme ve kontrol  altına alabilecek kabiliyette değil.”

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, iki ülke arasındaki ilişkilerin  sorunları aşma kapasitesine ve olgunluğuna sahip olduğunu belirterek, "NATO  çerçevesinde Türkiye-ABD güvenlik ittifakının tarihi derinliği ve kurumsal gücü,  ikili ilişkilerimizin temel taşıdır.” değerlendirmesini yaptı.

 Terör tehdidine dikkat çekti

Dünyanın 2000'lerin başında yeni bir terör dalgası ile karşı karşıya  kaldığını ifade eden Albayrak, ABD öncülüğündeki teröre karşı küresel savaş  politikası ve uluslararası koalisyonun mücadelesine rağmen artık terör tehdidinin  zar zor kontrol altına alınabildiğini aktardı.

Bakan Albayrak, “Bu tehditler daha da uluslararası sorunlar haline  gelirken, ortaya çıkan uluslararası sistem de devletlerin iş birliği kurmasını  daha da zorlaştırıyor. Yükselen korumacılık, milliyetçiliğin tekrar ortaya  çıkması ve aşırı sağcı popülizm uluslararası iş birliğini azaltıyor.” diye  konuştu.

"Türkiye ulusal menfaatlerini koruyor"

 Türk-Amerikan ilişkilerinin de değişen uluslararası çevreden  etkilendiğini belirten Albayrak, “Son yıllarda Türk-Amerikan ittifakı birçok  sınama ile karşı karşıya kaldı. ABD kendi küresel rolünü ve bölgesel konumunu  tekrar tanımlarken, Türkiye gittikçe zor ve evrilen bir bölgede kendi ulusal  menfaatlerini korumaya çalışıyor.” dedi.

Albayrak, şöyle konuştu: “Bölgedeki yeni güvenlik tehditleri, yeni jeopolitik ve jeo-ekonomik  riskler, ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin çeşitlendirilmesini gerekli  kılıyor. Son on yılda ikili gerginliklerde Türk ve Amerikalı liderler bu  krizlerin çözümüne oldukça aktif bir şekilde müdahil olmuşlardı. Liderler  arasındaki her zirve sonrasında ortak mesaj, daha güçlü iş birliği, stratejik  ortaklık ve diyaloğun devamına yönelik olmuştu.  Ancak son birkaç yıldır Orta  Doğu’daki gelişmeler ve artçı şokları, ilişkilerimizi liderlerimizin  arzuladığından daha az istikrarlı hale getirdi. Suriye krizinin başından beri bu  krizin çözümü konusunda ABD ile çalışmaya istekli olduğumuzu ifade ettik. Bunun  yayılma etkisi konusunda uluslararası toplumu uyardık.”

  Güvenli bölge konusundaki iş birliği

 ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararıyla birlikte, iki  ülke arasındaki ilişkilere verilen zararı telafi etme konusunda bir fırsatın  ortaya çıktığını anlatan Albayrak, “Türkiye ile ABD arasında güvenli bölge  konusunda yürütülen müzakereler fonksiyonel bir ilişki ortaya çıkarabilirse,  sahada iki ülke güvenlik güçleri arasındaki ilk gerçek iş birliği gerçekleşmiş  olacak. Böyle bir iş birliğini engellemeye çalışan tüm aktörlerin karşısında  durmak bizim hükümetlerimizin sorumluluğu olmalıdır.” dedi.Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, iki ülke arasında birçok konuda  fikir ayrılığı bulunduğunu kaydederek, bunların anlamlı ve sürdürülebilir  diyalogla halledilebileceğini ifade etti.

"Cezalandırıcı önlemler ilişkilerimize hiç yardımcı olmadı"

Bakan Albayrak, “Politika konusundaki anlaşmazlıklarımıza rağmen güçlü  ortaklığımızı güçlendirmemiz gerekir. Cezalandırıcı önlemler ilişkilerimize hiç  yardımcı olmadı ve başarılı da olamadı. Okyanusun bu tarafındaki dostlarımızın  bizim kaygılarımızı ciddiye almasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı. Hiçbir ittifakın birbirini beslemeden bugünün sınamalarına karşı  ayakta kalamayacağını belirten Albayrak, Türk-Amerikan ittifakının bundan muaf  olmadığını kaydetti. Berat Albayrak, Türkiye ile ABD’nin ortak çalışabileceği birçok alan  olduğunu ifade ederek, “Ekonomik bağlarımızı güçlendirme konusunda büyük bir  potansiyel var. Diplomatik ve stratejik iş birliğimize nispeten ticaret hacmimiz  oldukça düşük.” dedi.

"Türkiye-ABD ekonomik ilişkileri, ikili ilişkilerimizin motoru  olmalı"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Trump’ın her görüşmede  ısrarla ekonomik ilişkilere vurgu yapmasının tesadüf olmadığını vurgulayan  Albayrak, “Liderlerimiz bu konuya bağlılar ve biz de bu eksik halkayı tamamlamak  zorundayız. Türkiye-ABD ekonomik ilişkileri ikili ilişkilerimizin motoru olmalı,  geleneksel güvenlik ortaklığımız kadar da güçlü olmalıdır.” diye konuştu. Bakan Albayrak, "İki ülke arasındaki uçurumları kapatmak ve  anlaşmazlıkları çözmek yeteneğimiz konusunda gerçekçi olmalıyız. Ancak, her iki  tarafında birbirinin meşru endişelerini dikkate aldığı sağlıklı bir ilişki için  çaba göstermeliyiz. Zamanımızdaki değişkenlik ortamında, daha iyi bir gelecek  inşa etmek için uzun vadeli ortak çıkarlarımıza yatırım yapmak çok önemlidir."  diye konuştu.

 Berat Albayrak, şöyle konuştu: "Müttefikliğimizi derinleştirmek misyonuyla karşılıklı olarak faydalı  olan bir ilişki inşa etmek üzerine çalışıyoruz. Türkiye-ABD ittifakını  derinleştirmek için, sorunların bizi pozitif bir ajandayla geleceğe bakmaktan  alıkoymasına izin vermemeliyiz. Yaptırım tehditleri ve korku politikasından  kaçınıp, gerçekçi ama pozitif bir ajanda üzerine çalışalım."

 "Türkiye'ye yatırım için bundan daha iyi bir zaman olmamıştır"

 Katılımcılarla Türkiye'nin ekonomik politikalarını ve amaçlarını da  paylaşan Albayrak, "Türkiye'ye yatırım yapmak için muhtemelen bundan daha iyi bir  zaman olmamıştır. Önümüzdeki 4,5 yılda bir seçimin olmaması ve istekli bir  ekonomik dönüşüm ajandasına bağlılığındaki güçlü hükümet kararlılığıyla, Türkiye  yatırımcılar için her çeşit muhteşem olanaklar sunuyor." ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, geçen sonbaharda Yeni  Ekonomik Programı devreye koyduklarından bu yana hızla harekete geçtiklerini ve  sürdürülebilir gelişme yolunda ekonomik geçişe yardımcı olmak için Merkez Bankası  ile fiyat istikrarı konusunda iş birliği yaptıklarını ifade ederek, yılın geri  kalanı için ilan edilen Yapısal Reform Adımları ile yakın gelecekte ekonomik  bakışı geliştirmeyi ve uzun vadede büyüme potansiyeli artırmayı sürdüreceklerini  kaydetti.

 Bakanlıklar reform adımlarını açıklayacak

 Türkiye'nin güçlü mali bilançosunun, 2019'un ikinci yarısında büyümeyi  hızlandırmak konusunda kendilerine güven verdiğini ve bunun sadece bir başlangıç  olduğunu vurgulayan Albayrak, "Önümüzdeki aylarda, çeşitli bakanlıkların  duyuracağı reform adımları olacak." dedi.  Bakan Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, ithalatı azaltmak  için kilit endüstriyel ürünlerin yurt içinde üretilmesini amaçlayan bir girişimi  mayıs ayında duyuracağını söyleyerek, Ticaret, Kültür ve Turizm ile Ulaştırma ve  Altyapı bakanlıklarının da gelecek aylarda yeni planlarını kamuoyuyla  paylaşacağını belirtti.

 "Bu yolculuğa ortak olmak isteyen herkese kapımız açık"

Albayrak, konuşmasını şu şekilde tamamladı:"Tüm bunlar, bize Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023'e giden  sağlam yollar açacak. Türkiye, serbest piyasa sistemini, hukukun üstünlüğü  önceliğini ve küresel insan haklarının ışığını sürdürmeye ve savunmaya derinden  bağlıdır. Önümüzde duran olanaklar konusunda heyecanlıyız ve bu yolculuğa ortak  olmak isteyen herkese kapımız açık. Başka bir deyişle Türkiye iş yapmak isteyen  herkese açık." Gala yemeğinde ayrıca ünlü piyanist Fahir Atakoğlu da bir konser  verdi.