Yargı reform paketi kapsamında infaz sistemini düzenleyen teklifin, tatile girmeden önce Meclis'e getirilip çıkartılması planlanıyor. Düzenlemenin, cezaevlerinden 60 bin dolayında kişinin tahliyesine imkan sağlayabileceği belirtiliyor. TEMEL ÇERÇEVESİ ÇİZİLDİ Yargı paketinin çerçevesi, önceki gün Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında AK Parti Genel Merkezi'nde, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AK Parti Grup Başkanvekilleri, Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ'ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda çizildi. Meclis'teki diğer partilerle yapılacak görüşmelerinin neticesine göre, İnfaz Yasasını içerecek bölümün ilk olarak Meclis tatile girmeden yetiştirilmesi planlanıyor. Nafaka ve diğer düzenlemeler yeni yasama yılının başlayacağı Ekim ayına bırakılacak. BİR HAFTA BİLE OLSA YATACAK Mevcut durumda 4 yılın altındaki cezalarda hiç hapis yatılmazken, cezalar her koşulda belirli bir miktar hapis yatacak şekilde düzenlenecek. Hapis cezası alan bir kişi, aldığı ceza oranında, en az bir hafta olmak üzere cezaevine girecek. TUTUKLULUK SÜRESİ KISALACAK Mevcut yasada alınan cezanın üçte ikisinin (2/3) yatılması durumunda şartlı tahliye koşullarından yararlanabiliyor. Bu oranın yarıya(1/2) düşürülmesi planlanıyor. Böylece cezaevinden 60 bin dolayında kişinin tahliyesinin mümkün olabileceği hesaplanıyor. CEZALARA KADEMELİ GEÇİŞ Cezalara Kademeli olacak şekilde düzenleme yapılacak. Terör ve cinsel saldırı suçlarında herhangi bir indirim olmayacak. Ancak adam öldürme, uyuşturucu gibi suçlarda düzenlemeye gidilecek. Adam öldürme suçundan, daha önceden 10 sene yatıp çıkıyorken, mevcut durumda 24 yıl yattıktan sonra ancak şartlı tahliye görüşmelerine geçebiliyor. Burada kademe getirilmesi planlanıyor. SATICI-KULLANICI AYRIMI Uyuşturucu suçlarında satıcı kullanıcı ayrımı iyi bir tanımla yapılacak. Kullanana ve satış durumuna göre kademeli artacak. 15 yıldan fazla cezalar için eğitici kuşatıcı cezalar olacak. O kadar seçim kazandık bu kadar hava yapmadık AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin Meclis Genel Kurulu'nda CHP'lilerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili sözlerini değerlendirirken "Bu kadar seçim kazandık, bu kadar hava civa yapmadık" dedi. İstanbul seçimlerinin daha uzun süre konuşulacağını söyleyen Zengin, şu değerlendirmede bulundu: "Seçilen başkan var ama partisi belediye meclisinde çoğunlukta değil. Yani vatandaş 'oturun, uzlaşın, konuşun' diyor. Siz, son yapılan seçimlerin sonuçlarını göz önüne alarak daha önceki seçimler yokmuş gibi bir algıyla İstanbul'u yönetemezsiniz. İki seçim birbirini tamamlıyor. Cumhur İttifakı'nın 31 Mart'ta çok aleni olan başarısını buradan yola çıkarak küçültemezsiniz ve değersizleştiremezsiniz. Herkes hak ettiği kadar yönetmeye devam etsin. Bu kadar seçim kazandık, bu kadar hava civa yapmadık." değerlendirmesinde bulundu. MYK'dan Erdoğan'ın elini rahatlatan formül 23 Haziran İstanbul seçimlerine ilişkin değerlendirme sürecini hızlı başlatan AK Parti'de, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK) seçim sonuçları enine boyuna masaya yatırıldı. MYK üyelerinin de, 1989 ANAP örneğini vererek Başkan Erdoğan'ın istifalarını verebileceklerini ifade edip, olağanüstü kongre dahil olmak üzere her türlü tasarrufta bulunması konusunda elini rahatlatma mesajı verdiler. SEÇİM DEĞERLENDİRİLDİ Başkan Erdoğan'ın, MYK'nın açılışında yaptığı konuşmada, söz konusu sonucun alınmasında etkili olan unsurların tüm boyutlarıyla değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken, hatalı olan boyutun değiştirilmesi için gerekenin yapılacağı mesajını verdiği bildirildi. Her türlü kademede gözden geçirmenin yapılacağı vurgusu yapan Başkan Erdoğan'ın, Japonya ve Çin seyahati dönüşünde değerlendirmelerini sürdüreceği ve yol haritasına ilişkin netliği sağlayacağı belirtiliyor. Üç saatten fazla süren toplantıda MYK üyeleri tarafından, seçim sonuçlarına yönelik uzun değerlendirmelerle, alınan sonuca hangi unsurların etkisi olduğuna ilişkin analizler yapıldı. MYK üyelerinden bazılarının 1989'da, elini rahatlatmak amacıyla dönemin Başbakanı Turgut Özal'a bakanların istifalarını sunmaları örneğinden hareketle, kendilerinin de her türlü tasarrufta bulunması için Başkan Erdoğan'ın elini rahatlatabilecekleri mesajını verdikleri öğrenildi. MYK üyelerinin, olağanüstü kongreye giderek parti yönetimini tümüyle değiştirme konusu da dahil olmak üzere her türlü tasarrufta bulunmasının önünü açmaya dönük önerileri gündeme getirdikleri kaydedildi.