Kamudanhaber- Özel Haber

Üniversite sınavında yeni dönem! LGS tarihi değişecek mi? Üniversite sınavında yeni dönem! LGS tarihi değişecek mi?

7. Dönem Toplu Sözleşme süreci Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’nin kararıyla sona erdi. Memur ve emeklilerin 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan maaş zamları da belli oldu. Memur-Sen’in 2024- 2025 yılları için toplamda %110 oransal artış teklifiyle başlayan süreç: Memur maaşlarına 2024'te yüzde 15+10, 2025'te ise yüzde 6+5 zam yapılması kararıyla neticelendi.  

Ali Yalçın, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı’nın ardından yaptığı açıklamalar da:

“Hakem yanıltmadı ve yine noterlik yaptı.

5.Dönem Toplu Sözleşmede hakemin kazanımlarımızı yok sayan tavır ve tasarrufundan bu hakem sürecinde bazı farklılıklar olsa da genelde noterlik değişmemiştir.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu ismi değişmeli ve Kamu İşvereni Hakem Kurulu olmalı.” İfadeleriyle Hakem Heyetini Noterlik yapmakla suçladı.

- O zaman sormak lazım: Mademki Hakem Heyeti noterlik yapıyordu, Heyetteki temsilcilerinizi neden çekmediniz? Yoksa onlar da noter katibi miydi?

- Muhatabınız, Hakem Heyeti değil hükûmettir. Neden doğrudan muhatabınıza yönelik cümle kurmaktan imtina ediyor, sakınıyor da heyet üyelerini hedefe alan cümleler kuruyorsunuz?

Toplu sözleşmeye “imza atmadık” nakaratı sendikacı nakaratı değildir. Sendika ve sendikacı “imza attırdık” nakaratını söyleyendir.

Siz, kamu işverenini ikna edememişsiniz, kalkmış; Hakem Heyetinden, Kamu İşverenini yani hükûmeti ikna etmesini bekliyorsunuz. Kamu Görevlileri Hakem Kurulunda Sayıştay Başkanı dışında hakem olarak görülebilecek kimse de yok…

- Bu nedenle Hakem Heyetini hedef gösterici nitelikte bir ajitasyon ne derece doğru?

“Hükûmeti kızdırmayalım” diyerek hizmet kollarına imza atmak, sonra “üyeleri ve teşkilatı kızdırmayalım” diyerek de genel toplu sözleşmeye imza atmamak stratejisini uyguladınız. Sizin stratejik derinliğinizin buydu.

- Şimdi neye ve kime kızıyorsunuz?

Sendikacı, imza atmayarak tepki vermez. İmza attırarak gövde gösterisi yapar.

- Son üç Toplu Sözleşmede, masayı ağırlıklı olarak sendika bütçesine gelir olarak girecek olan Sendikal Dayanışma Aidatıyla meşgul ettiniz. Asıl mesele bu muydu?

- Yine, küçük ve büyük sendika ayrımı yapılarak, sendikanın üye sayısına bakılarak üye sayısı %2’nin üstünde ise “toplu sözleşme ikramiyesi” verilmesi, üye sayısı %2’nin altında ise verilmemesinin öncülüğünü yaptınız.  Adeta masada tek başınıza kalmak istediniz.

- Bu yaklaşımınız ne kadar demokratik ve memurların kazanımları açısından ne derece faydalıydı?

“İşveren-Hakem İşbirliği Kararını Kabul Etmiyoruz!” diyorsunuz. Siz de biliyorsunuz ki kurulun kararı kesin ve itiraz yolu bulunmuyor.

-Bu tepkiyle ne elde etmeyi umuyorsunuz?

-Teşkilatlarınızı meydana çağırırken neden siz kendiniz meydana çıkmayıp gelişmeleri sendika binasından izlediniz?

Daha sorulacak çok soru var… Şimdilik bu kadar.