Kelkit ilçesine bağlı Deredolu Belde Belediye Başkanı Özgül Alkan'ın da eşi olan Ökkeş Alkan, bir süre önce çeşitli şikayetlerle Kelkit Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Burada yapılan testi pozitif çıkan ve Kovid-19 tanısı konan Alkan, şikayetlerinin yoğunluğu nedeniyle serviste tedaviye alındı. Alkan, hiçbir kronik hastalığı bulunmamasına rağmen bir süre sonra solunum güçlüğü çekmeye başlayınca Gümüşhane Devlet Hastanesi'nin Kovid-19 yoğun bakım servisine nakledildi. Yaklaşık 10 gündür yoğun bakımda tedavisi süren Alkan, vaktinde aşı olmamanın pişmanlığını yaşıyor. Güçlükle nefes alan Alkan, AA muhabirine, eşine destek olmak için belediye işleriyle uğraşırken tedbirlere yeterince uymayınca Kovid-19'a yakalandığını söyledi. Aşı sırası geldiği halde aşı olmayı geciktirdiği için Kovid-19'a yakalandığını dile getiren Alkan, "Yaklaşık 10 gündür burada yatıyorum. Çok zor. Geceyi sabah etmek çok zor." dedi. Alkan, aşı olmayı ihmal etmemek gerektiğinin altını çizerek, "Aşı sıramız gelmişti. Bugün, yarın derken ihmal ettik, çok yanlış yaptık. Vatandaşlarımız aşılarını ihmal etmesin çünkü burada nefes alabilmek altından da değerli. Yok, nefes yok. Onun için vatandaşlarımız aşılarını yaptırsınlar. Ben de inşallah buradan çıkınca gönüllü olarak aşı çalışmalarına destek vereceğim." diye konuştu. Yaşadıklarının çok zor olduğuna dikkati çeken Alkan, "Zor, çok zor. Burada nefes almak altın. Biz buradan gideceğiz ama sağlık çalışanlarımız her gün burada. Onları da düşünmek lazım. Onlara da yazık." ifadelerini kullandı. Gümüşhane Devlet Hastanesi'nin pandemi yoğun bakım servisinde görev yapan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Neslihan Çakır, yoğun bakımdan her çıkan hastayla umutlarının arttığını, kaybettikleri hastalarla da ümitlerinin tükendiği günler yaşadıklarını söyledi. Yaklaşık 6 ay öncesine kadar yoğun bakıma 80'li yaşlarda ve kronik hastalıkları olan kişilerin geldiğine işaret eden Çakır, ancak sürecin giderek gençlere doğru evrildiğini dile getirdi. Çakır, aşı sayesinde yeryüzünden silinen pandemiler olduğuna dikkati çekerek, Kovid-19'un da bunlardan birisi olması için herkesin en kısa sürede aşılanması gerektiğini dile getirdi. Hasta yaş ortalamasının düştüğünü belirten Çakır, şu değerlendirmede bulundu: "33, 35 yaşında hasta yatırır olmaya başladık. Bu hastalarımız ne yazık ki aşısız hastalar. Ek bir hastalığı olmayan, evde rutin ilaç dahi kullanmayan, sağlıklı, gündelik hayatını idame ettirebilen, artı aktif sporla uğraşan insanlar dahi artık bu hastalığa yakalanmaya başladılar. Yoğun bakım, servis çalışanları ve hekimler olarak artık fazlasıyla yorulduk. Biz bu yorgunluğun, bitmişliğin, tükenmişliğin arasında bunu yapmaya devam edeceğiz ama artık gerçekten direncimizin son noktasına geldik. İstiyoruz ki bir an önce herkes aşılarını tamamlasın. Ülkemiz selamete kavuşsun." "Hasta için yarıştaki son düzlük gibi bir şey oluyor buraya gelmek" Çakır, yoğun bakıma giren hastaların ölüm ile kalım arasında gidip geldiğini ifade etti. Hastanın akciğeri kötü durumda olduğunda "inşallah buradan çıkar" diye düşündüklerini dile getiren Çakır, "O ilk tomografileri gördüğümüz an çok üzülüyoruz. Son gayret, bir hız o hasta için yarıştaki son düzlük gibi bir şey oluyor buraya gelmek. Finali görüp görememek vücudunun virüsle verdiği mücadeleye bağlı oluyor." dedi. Çakır, Ökkeş Alkan'ın da ek bir hastalığı olmadığını vurgulayarak, "Şu anda bir kronik hasta gibi, nefes alamıyor. Taburcu olsa bile ara ara oksijen cihazına ihtiyaç duyabilir. Belki bundan sonra en ufak bir gribi bile rahat atlatamayacak." diye konuştu. Neslihan Çakır, "Yoğun bakıma düşsek ne olur?" diyen kişilere şöyle seslendi: "Sonrasında hayatlarında ciddi bir efor kaybı olacaktır. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. O yüzden Kovid-19'dan korunmanın yolu hiç yakalanmamak. Bunun için de yapılması gereken maske, mesafe ve temizlik. Kesinlikle bunlardan vazgeçmeyelim. En kısa sürede aşılarımızı olalım."