Adana'da yaşayan G.L. ve K.L. çiftinin evlilik birliği, temelden sarsılma gerekçesiyle karşılıklı boşanma davasıyla sonuçlandı. G.L., eşi K.L.'nin kendisinden habersiz kredi çekerek borçlandığını ve bu nedenle eve haciz geldiğini iddia etti. Yerel mahkeme, bu iddiayı dikkate alarak boşanmaya karar verdi. Ancak, kararın temyiz sürecinde Yargıtay'a taşındı.
Yargıtay'ın 2. Hukuk Dairesi, temyiz başvurusunu inceleyerek önemli bir emsal karar verdi. Karara göre, evlilik birliğini sarsan olaylar nedeniyle kişilik haklarına saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan eşten manevi tazminat talep edebilir. Bu çerçevede, K.L.'nin eşinden habersiz kredi çekip, eve haciz gelmesine neden olduğu için tam kusurlu olduğuna hükmedildi ve tazminat ödemesine karar verildi.
Yargıtay'ın kararında, eşin habersiz borçlanarak ve kredi çekerek ailenin ekonomik durumunu olumsuz etkilemesinin sadece maddi bir zarar değil, aynı zamanda kişilik haklarına yapılmış bir saldırı olduğu vurgulandı. Bu nedenle, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, fiilin ağırlığı ve hakkaniyet ilkeleri göz önünde bulundurularak kadın lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtildi.
Sonuç olarak, Yargıtay'ın bu emsal kararı, evlilik birliğinde finansal konularda yaşanan güvensizlik ve eşler arasındaki ilişkilerin temelini sarsan olaylara karşı daha duyarlı bir yaklaşımı yansıtması bakımından önem taşımaktadır.
