Hükümet, yargının işleyişini hızlandırmak ve yargılama sürelerini makul düzeylere çekmek amacıyla yeni bir yargı modeli üzerinde çalışmalarına başladı. Dava sayıları ve yargı sürelerinin titiz bir analizinin yapıldığı bu çalışma, adaletin daha hızlı ve etkili bir şekilde sağlanmasını hedefliyor. Hükümetin belirlediği hedef, bazı davalarda karar sürelerini 1 yıldan bir aya kadar düşürmek.
Adil yargılanma hakkını ön planda tutan bu yeni model, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması ilkesini desteklemektedir. Hükümet, ön fizibilite çalışmalarına başlayarak dava sayıları ve yargıda karar verme süreleriyle ilgili kapsamlı bir istatistik çalışması yapmıştır.
Yeni bir reformun öncüsü olarak görünen bu çalışmada, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine odaklanan bir hibrit model oluşturulması planlanmaktadır. Bu çalışma, fiziki altyapı ve personel takviyesinin tek başına hızlı yargılama için yeterli olmadığını vurgulamaktadır. Araştırmada, adliye binaları ve hakim sayısını artırmanın ekonomik maliyetinin yüksek olduğu ve kesin bir çözüm olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, makul süre uygulamasını iyileştirmek için yeni bir reforma ihtiyaç olduğu üzerinde durulmaktadır.
Henüz taslak aşamasında olan bu çalışmada, büyük şehirlerde dava için dilekçe veren bir kişiye 8 ay sonraya duruşma tarihi verilmesi gibi uzun yargılama sürelerine son verilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, soruşturma ve yargılama sürecinde elektronik ortamda belge transferinin yaygınlaştırılması ve bilirkişilik konusunda hızlandırıcı adımların atılması gibi detaylar da dikkate alınmaktadır.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılan bu reform çalışması, dünya genelinde bir ilki temsil edecek ve adalet sisteminin daha hızlı ve verimli bir şekilde işlemesine katkı sağlayacaktır. Bazı basit davalarda 1 aya kadar bir sürede yargının karar üretmesi hedeflenmektedir. Bu reformun, Türkiye'nin adalet sistemini daha etkili ve erişilebilir hale getirmeye yönelik önemli bir adım olduğu belirtilmektedir.
