Delta varyantının etkisinin de yoğun şekilde hissedildiği koronavirüs vakalarında artış söz konusu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son olarak, "Vaka sayıları son 1 haftadaki seyrinde devam ettiği takdirde, yüksek sayıda can kayıplarının önüne geçemeyeceğiz. Tedbirler ve aşıyla istikrarlı bir düşüş sağlamalıyız. Son 1 hafta bizi uyarıyor" açıklamasını yaptı. Peki vaka sayıları yoğun bakımlardaki hasta sayısını da etkiliyor mu? Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmail Cinel, yoğun bakımlardaki son durumu TRT Haber'e değerlendirdi. İstanbul belirleyici Dördüncü pik döneminin yaşandığını ve henüz koronavirüs salgınında tepe noktasına ulaşılmadığını söyleyen İsmail Cinel, "Vaka sayılarında geçen haftanın ortalaması 27 bin olarak gerçekleşti. Bu çok yüksek bir sayı. 27 bin vakaya rağmen yoğun bakımda yerimiz var. Ama önümüzdeki 1-1,5 ay çok önemli bir süreç yaşayacağız. İstanbul belirliyor her şeyi. Tepe noktası henüz belirlenmiş değil, 27 binlerden yukarıya doğru ilerliyoruz" dedi. "Virüs yeni geliyor İstanbul'a, maskeye dikkat" Cinel, belli bölgelerdeki vaka sayılarında yükseliş olduğuna işaret ederek, İstanbul'un vaka sayılarını belirlemede büyük etkisi olduğunu şu sözlerle anlattı: "İstanbul son sözü söylüyor. Virüs yeni geliyor İstanbul'a, bunu görüyoruz. O yüzden daha yolumuz var. Maske ve sosyal mesafe kuralına uymaya devam etmeliyiz. Maskeyi unuttuk adeta. Pandemi devam ettiği sürece maske takmaya devam edelim." Hamilelere aşı uyarısı Yoğun bakımlarda yatan hastaların çoğunlukla hiç aşı olmayan, eksik doz aşı olan ve hamilelerden oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Cinel, "Hamileler iki can taşıyor, yoğun bakıma düştüklerinde daha ağır geçiriyorlar hastalığı. Hamilelik annede önemli fizyolojik değişiklikler içerir. O doğacak bebeklerine annelik yapmak büyük bir sorumluluktur. Elimizden geleni yapıyoruz ama yoğun bakımda yatan hamilelerimiz yaşam mücadelesi veriyor" açıklamasını yaptı. Cinel, anne adaylarının istediği aşıyı olması gerektiğini bir kez daha hatırlatarak, "Hamilelerde aşı tereddüdü oldu. 'Bana ve çocuğuma bir şey yaparsa' düşüncesi var. Böyle bir şey söz konusu değil. Aşı bilim demektir, istediğimiz aşıyı olun. Çocuğunuzun annesiz kalmamasına yol açın" diye konuştu. "Yoğun bakımda çocuklarımız da var" Öğretmelerin aşılanmalarının ise yüzde 90'lara kadar ulaştığını aktaran İsmail Cinel, yoğun bakımda tedavi gören çocukların da olduğunun altını çizip ebeveynlere seslendi: "Çocuklarımız okullara gittiği için bulaş kaynağı. Çocuklarımız hafif geçirse dahi büyüklerine bulaştırabilir. Bu yüzden 12-20 yaş arası tereddüt etmeden aşı hakkı çıkanlar yaptırmalı. Çocukluk çağı aşıları gibi yaptırmalıyız."