Türkiye'de servet dağılımının adaletsizliği, İsviçreli Credit Suisse ve UBS'nin verilerine dayanarak ortaya kondu. Buna göre, Türkiye'de en zengin yüzde 1'lik kesim ülkenin toplam servetinin yüzde 40'ını elinde bulunduruyor. Bu durum, Türkiye'yi Avrupa'da servet dağılımı açısından en adaletsiz ülkelerden biri konumuna getiriyor.
Servet dağılımındaki eşitsizlik, Gini katsayısı gibi ölçümlerle de belirgin hale geliyor. Türkiye'nin Gini katsayısı 80,2 ile Avrupa'daki en yüksek üçüncü eşitsizliği gösteriyor. Bu durum, ülkedeki servetin büyük bir bölümünün küçük bir kesimin elinde olduğunu gösteriyor.
En zengin yüzde 1'lik kesimin servetten aldığı paya bakıldığında Türkiye'deki dengesizlik daha da belirgin hale geliyor. Türkiye'de en zengin yüzde 1'lik kesim, ülkenin toplam servetinin neredeyse yarısına sahip. Bu oranla Türkiye, 21 Avrupa ülkesi arasında en yüksek paya sahip ülke konumunda.
Türkiye'deki servet eşitsizliği sadece en zengin kesimle sınırlı değil. En zengin yüzde 5 ve yüzde 10'luk kesimler de oldukça büyük bir paya sahip. Ülke genelinde yetişkin nüfusun büyük bir bölümü ise çok az bir servete sahip. Türkiye'deki yetişkinlerin yüzde 71'i, sadece 10 bin dolardan az servete sahip.
Türkiye'deki servet eşitsizliği, hem ortalama hem de ortanca servet göstergeleri açısından diğer Avrupa ülkelerinden oldukça farklı bir tablo çiziyor. Türkiye'deki yetişkin başına düşen ortalama servet 16,7 bin Euro iken, ortanca servet sadece 5,2 bin Euro. Bu durum, Türkiye'nin Avrupa'daki en düşük servet seviyelerine sahip ülkelerden biri olduğunu gösteriyor.
